MENÜ
İzmir 25°
Menemen'in Sesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
CUMHURİYET DÖNEMİNDE TARIM
Recai Önal
YAZARLAR
18 Mayıs 2020 Pazartesi

CUMHURİYET DÖNEMİNDE TARIM

CUMHURİYET DÖNEMİNDE TARIM
Yazıma geçmeden önce hepinizin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutlarım.
Milli ekonominin temeli tarımdır. Bunun içindir ki tarımda kalkınmaya büyük önem vermeliyiz. Köyleri kapsayacak programlı ve pratik çalışmalar tarımda kalkınmayı kolaylaştıracaktır.
Öncelikle memlekette topraksız çiftçi bırakılmamalıdır.
Ülkemiz coğrafyasında tarım bölgelerini iklim, su ve toprak verimi bakımından ayırmak gerekir. 
Modern ve pratik tarım makinalarının kullanılması da büyük önem taşımaktadır. 
Başta buğday olmak üzere bütün gıda ihtiyaçlarımız ile sanayimizin dayandığı çeşitli hammadde temin ve dış ticaretimizin esasını oluşturan çeşitli ürünlerimizin ayrı ayrı her birinin miktarlarını artırmak, kalitesini yükseltmek, masraflarını azaltmak, hastalık ve düşmanlarıyla uğraşmak için gerekli teknik ve yasal her önlem zaman geçirilmeden alınmalıdır. Şimdi kısaca Cumhuriyet döneminde tarımsal alanda yapılan yenilik ve iyileştirmelerden bahsetmek istiyorum.
Tarım Alanındaki Gelişmeler
Cumhuriyet döneminde tarım ve çiftçilerin iyileştirilmesi amacıyla kabul edilen esaslar şunlardır:
Köylünün ağır vergilerini kaldırmak, köye para ve kredi sağlamak, köylünün üretimini geliştirmek ve korumak, köylünün bilgi ve görüşünü yükseltmek ve toprağı olmayan çiftçilere toprak dağıtmak.
Osmanlı imparatorluğunda aşar adı verilen her türlü toprak gelirinin %10’unun devlete verildiği vergi sistemiyle köylü ezilmiş ve sefalete sürüklenmiştir. Cumhuriyet döneminde ise aşar usulü kaldırılmıştır. 
Köylüye Para ve Kredi Temini
Köylüye üretim sermayesini sağlamak amacıyla uzun vadeli ve faizsiz olarak nakit kredi temin edildi. Ziraat Bankası kredi şartlarını kolaylaştırdı ve böylelikle köylülere kredi verilmesi sağlandı. 1949 yılında tarım kredi kooperatifleri kuruldu. Çiftçilere bu şekilde kredi imkanı sağlandı.
Tarımı Geliştirme ve Koruma
Köylülere pulluk dağıtıldı. Traktör kullanan çiftçiler korundu. Zirai donatım kurumu çiftçinin tarım aleti, makine ve kimyasal gübre ihtiyacını karşıladı. Halka parasız fidan verildi. 
Dalaman çiftliği en büyük numune çiftliği haline getirildi. Ankara’da Gaziosman Çiftliği kuruldu. Hükümet buğday fiyatını korumak için gerekli gördüğü zaman Ziraat Bankası ve Toprak Mahsulleri aracılığıyla buğday alım ve satım işlemlerini üzerine aldı.
Cumhuriyet döneminde Ankara, Eskişehir, Erzurum ve Yeşilköy’de hububat ıslah istasyonları, Adapazarı’nda patates ve mısır ıslah istasyonları, Bursa, Antalya, Diyarbakır, Edirne’de ipekböcekçiliği istasyonu, Kayseri’de yonca istasyonu ve Antalya’da ise sıcak iklim nebatları istasyonu kuruldu.
Tarım aletleri ve ilaçlama makineleri satın alınarak halka tanıtma amacıyla 1937 yılında Zirai Kombinalar İdaresi kuruldu. 
Tarımsal Eğitim
Çağdaş anlamda tarım eğitimi için Atatürk’in direktörlüğünde Ankara Yüksek Mektebi açıldı. Sonradan kapatılan bu uygulamalı okulların yerine 1930 yılında İstanbul, Bursa, İzmir, Adana, Ankara’da ziraat yüksek enstitüleri kuruldu.
Ziraat okulları ve diğer tarım kuruluşları teknik bilgileri çiftçilere ulaştırmak ve teknik elemanlara yeni bilgiler vermek amacıyla kurslar açarak bu alandaki eksiklikleri gidermeye çalışmıştır.
Topraksız Çiftçiyi Topraklandırma
Cumhuriyetin ilk yıllarında köylünün büyük bir kısmının topraksız olması tarımsal üretimi olumsuz etkiliyordu. Dönemin hükümeti köylüyü toprak sahibi yapmak için birçok kanun çıkardı. 1925’te kabul edilen kanunla birlikte devlete ait araziler uygun bir şekilde köylülere dağıtılmıştır. Bu şekilde ilk 10 yılda yaklaşık 1 milyon dönüm arazi (100.000 hektar) dağıtılmıştır. 
Toprak sahibi olan köylünün toprak, tohumluk ve tarım araçları paralarının 20 yılda ödenmesi sağlanmıştır. 
İlk işletilen arazi, yeni yetişmeye başlanan fidanlıklar, bağlar ve zeytinlerde belli bir süre vergi alınmaması kuralı da getirilmiştir. 
Yazımı Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın güzel bir sözüyle sözlerimi sonlandırıyorum: “Köylü milletin efendisidir”.
Saygılarımla.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Menemen'in Sesi