Menemen´e bağlı Alaniçi ve Göktepe mahallelerine yakın Karagöl Ormanlık alanında kurulması planlanan taş ocağı için verilen ´Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) gerekli değildir´ kararının iptali için açılan davada İzmir 2´nci İdare Mahkemesi´nin yürütmeyi durdurma kararı vermesi vatandaşlar tarafından sevinçle karşılandı.
?Ağaçlarla Birlikte Hukuk Düzeni de Korundu?
Emiralem Çevre ve Dayanışma Platfotmu tarafından Emiralem merkez Çitlembik Kahvede gerçekleştirilen basın açıklamasında yaşanan süreci özetleyen Av. Diler Bosut Güven, ?Geçtiğimiz yıl Ağustos ayında, Emiralem Değirmendere ve Bağcılar-Çaltı yöresinde iki ayrı taş ocağı faaliyetinden haberdar olduk. Hemen ardından bu kahvede yöre halkı olarak ilk kez toplandık. Taş ocaklarının bölgeye yıkım getireceği kararının ardından, ortak akılla çalışmalara başladık. Mücadeleden Emiralem Çevre ve Dayanışma Platformu doğdu. Hiçbir parti ayrımı yapmaksızın, her kapıyı çalıp destek istedik. 15 günlük kısa itiraz süresinde, Emiralem´de 2 bine yalan imza topladık. İtirazlarımız sonuç vermeyince, iki ayrı dava açtık. Bu davalarda: yöre muhtarları, vatandaşlar, ilçemizdeki tüm Meslek Odaları ve Menemen Belediyesi´nin bir araya geldiği 19 davacı ile 18 avukat meslektaşın gönüllü birlikteliğini sağladık. Bağcılar-Çaltı taşocağı davasında lehimize iptal kararı verildi.
Bu mücadele devam ederken, Karagöl ormanlarında büyük ağaç kıyımıyla başlayan 3.taşocağı projesinden haberdar olduk. Tüm taş ocakları mücadelesinde, yöre halkıyla birlikte hukuki ve demokratik katılım sağladık. Bugün bu kahvede bir kez daha toplandık. İki müjdeli haberimiz var:
Emiralem- Değirmendere Taş ocağı keşfi sonrasında 7 kişilik Bilirkişi Heyeti bizi haklı buldu. Raporlarında, yörenin zeytin, meyve, tahıl, sebze, hayvancılık yapılan tarım alanı olduğunu, taş ocağı faaliyetinin çevreye ve halk sağlığına zarar vereceğini belirttiler.
Karagöl ormanları acımasızca kesilerek yapılmak istenen Taş ocağı davasında da, Mahkeme Yürütmeyi Durdurma Kararı verdi. Bu kararda, bölgenin 1.derece yangına hassas bölge olduğu, yapılacak olan Değirmendere İçme Suyu Barajının, yöredeki bitki ve canlı yapısının taş ocağı faaliyetinden olumsuz etkileneceği belirtilmiştir. Yaşadığımız kuraklık endişesi hepimizde varken, mahkeme şu tespiti de yapmıştır: İşletmede kullanılacak günlük 88 m3 su ihtiyacı çevredeki su kaynaklarına zarar verecektir.
Devam eden davalar, ?ÇED Gerekli Değildir Kararları´nı veren İzmir Valiliğine karşı açılmıştır. İzmir Valiliği, 2017 yılında İdare Mahkemesinin kesinleşen İptal kararı sonrasında, yargı kararına rağmen bir kez daha izin verdiğinden Karagöl ormanları kesilmektedir. İdare mahkemesi, ikinci kez verdiği Yürütmeyi Durdurma kararıyla sürece müdahale etmiştir. Kararda bu hukuksuzluğa işaret edilerek, ?hukuka aykırı olduğu saptanan dava konusu işlemin uygulanmaya devam edilmesi Hukuk Devleti ilkesine aykırı bir durum yaratacak ve telafisi güç zararlara neden olacaktır´ denmiştir. Yani Karagöl Mahkeme kararıyla, ağaçlarımızla birlikte Hukuk düzeni de korunmaktadır. Durum böyle iken, ?Karagöl´e Dokunma´ başlıklı bildiride İzmir Valiliğine yapılan teşekkür karşısında üzüntümüzü ve şaşkınlığımızı da sizlerle paylaşmak isterim. Sonuç olarak, devam eden davalar sürecinde mahkemeden İptal kararı verilene dek sürecin takipçisi olacağımızı, bu mücadelenin siyasi kaygılarla gölgelenmesine izin vermeyeceğimizi ifade ederek, bir yılı aşkın süredir desteğini esirgemeyen tüm yöre halkına teşekkür ederim? şeklinde sözlerini tamamladı.
İnsan Doğasız Asla Yaşayamaz
Çatalca´da Taş Ocakları mücadelesindeki tecrübelerini paylaşmak üzere basın açıklamasına konuk olarak katılan Adnan Pelvanlar her zaman yanınızdayım mesajını verdi.
Emiralem Çevre ve Dayanışma Platfotmu´ndan Mehmet Çoban, ?Doğa insansız çok daha iyi yaşar. Ancak insanlar DOĞASIZ asla yaşayamazlar? ifadesini kullandı.
Menemen Ziraat Odası Başkanı A.Metin Karagöl ve MHP Belediye Meclis Üyesi Tanzer Sucu da, bu karardan duyduğu memnuniyeti paylaştı.
Haber: S. Derya BOSUT