İzmir`in Aliağa İlçesi`nde, Socar Power Enerji Yatırımları A.Ş. tarafından yaptırılması planlanan, kömür ve petrokoka dayalı termik santral, yaşam savunucuları tarafından protesto edildi. Petkim`in Aliağa kent merkezindeki kompleksi içindeki 490 bin metrekarelik alana kurulması planlanan Socar Power Termik Santrali`ne verilen Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) olumlu raporuna karşı çevre mücadelecilerinin açtığı yürütmeyi durdurma davası kapsamında mahkemenin atadığı bilirkişi heyetinin ilçeye geleceğini öğrenen yurttaşlar, kamuoyu oluşturmak için eylem yaptı. Aliağa Çevre Platformu (ALÇEP) öncülüğündeki eyleme Foça Çevre Platformu, Karşıyaka Çevre Platformu, Petrol-İş Sendikası Aliağa Şubesi, Alevi Kültür Dernekleri, Atatürkçü Düşünce Derneği Aliağa Şubesi, Genel-İş Sendikası, KESK`e bağlı Eğitim-Sen üyeleri de destek verdi. Yaklaşık 100 kişilik grup, inceleme için gelen İTÜ’den 3 kişilik bilirkişi heyetine konu hakkında bilgilendirmelerde bulundu.
“Bölgesel kirlilik yükü göz ardı ediliyor”
`Termik santral istemiyoruz` sloganları atan grup adına daha sonra basın açıklamasını Özgül Çağlar okudu. Aliağa`nın 1961 Anayasası`yla `ağır sanayi bölgesi` ilan edildiğini hatırlatan Çağlar, "1970`li yıllardan itibaren yapılan yatırımlarla da rafineri, petrokimya, demir-çelik, kağıt, gübre, gemi söküm, akaryakıt ve gaz dolum, atık geri kazanım ve enerji tesislerinin yanı sıra birçok iş kolunda faaliyet gösteren işletmelerden oluşan bir sanayi kentine dönüşmüştür. Bugün hala ağır sanayi bölgesi kararının arkasına sığınarak, termik santrallere ve çevre kirliliğini arttırıcı kuruluşlara gerekli izinlerin verilmesi, ÇED raporları hazırlanırken bölgesel kirlilik yükünün göz ardı edilerek, tesis bazında yapılan açıklamalarla kamuoyu yanıltılmaktadır" dedi.
“Petrokok kullanılacak olması kaygılandırıyor”
Bölgede 21 yıl önce Japon ithal kömürüne dayalı yapılmak istenen termik santral girişiminin, 60 kilometrelik insan zinciri ve alınan yargı kararları ile önlendiğini hatırlatan Çağlar, "O günlerden bugüne geldiğimizde çevre kirliliği sorununun çözümü için mevcut kuruluşların rehabilite edilmemesi bir yana yeniden termik santrallerin gündeme getirilmesi, üstelik Socar Power Termik Santrali entegre projesinde ithal kömürle birlikte petrokok kullanılacak oluşu, başta bu bölgede yaşayan bizleri ve civardaki yerleşimleri kaygılandırıyor. Petrokok bünyesindeki kimyasallarla direkt kanserojen etkisine sahiptir. Bu binlerce insanın sağlıklı çevrede yaşama hakkının gasp edilmesi demektir" diye konuştu.
TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu`nun 2012 Aliağa Değerlendirme Raporu`na da değinen Çağlar, şunları söyledi:
“Toplam sanayi kuruluşu ve işyeri sayısı 2 bin 900 olarak ifade edilmiştir. Buna bağlı olarak Aliağa Bölgesi plansız sanayileşmenin getirdiği çevre kirliliğinden payını almış ve bölgesel olarak çevresel kirlilik kapasitesinin dolduğu ve yaşanan kirliliğin Menemen, Foça, çevre yerleşimler ve İzmir kent merkezini olumsuz etkilediği çeşitli zamanlarda konunun uzmanlarınca dile getirilmiştir”
Aliağa`da kömür yakıtlı termik santralle elektrik üretiminin sağlanacağı projeye ilişkin olarak, çevreye uyumlu olup olmadığının belirlenmesi için bir ön çalışma yapılmasına dahi ihtiyaç bulunduğunu da kaydeden Çağlar, daha önceki Danıştay kararlarını örnek gösterip, ilgili meslek odalarının katılımıyla çevresel değerlendirme çalışması yapılmasını ve kirliliğe yol açan mevcut kuruluşların rehabilite edilmesi için gerekli düzenlemelerin yapılmasını da istedi.
Keşfe avukat olarak katılan Av. Arif Ali Cangı da , “Keşif sırasında bilirkişilerden özetle; Aliağa’da var olan pertokimya tesisleri, demirçelik fabrikaları, haddaneler, gemi söküm tesisleri, faaliyette olan termik santraller ve diğer kirletici endüstri tesislerinin yarattığı çevre kirliliğinin üzerine dava konusu termik santralin yaratacağı kirlilik yükünün kümülatif etkisinin hesaplanmasını, havada, suda, toprakta, denizde meydana gelecek kirlenme ve bozulmanın tespit edilmesini, projenin çevre sağlığı ve canlı yaşamına olumsuz etkileri göz önüne alınarak toplumsal maliyetin de değerlendirildiği rapor düzenlemelerini istedik. Termik santralin yapılacağı yerin Aliağa’nın temiz kalmış makilikle kaplı tepeciklerin bulunduğu deniz kıyısında bir buruncuk olduğunu hatırlatarak, termik santralın var olan kirliliği katlayacağını, en verimli ovalardan olan Menemen Ovasının tarım yapılamaz hale geleceğini, projede rafineriden çıkacak petrokokun dışında ihtiyaç olması halinde yurtdışından petrokok ithal edilebileceğinin de yer aldığı, bunun çok vahim sonuçlar doğuracağını bilirkişilere ilettik” dedi.
Protestoya katılan yurttaşlar avukatların keşif ile ilgili açıklamasının ardından dağıldılar.
Haber Merkezi