15 Temmuz´a Nasıl Gelindi?
?15 Temmuz´u unutturmayacağız?
Sulama Konusunda Bilgilendiler
Tarım İşçi Ücretleri Belirlendi
İzmir 21°
Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin, CHP Lideri Kılıçdaroğlu´nun Ankara´dan başlattığı ?Adalet Yürüyüşü´ ve İstanbul-Maltepe´de milyonların buluştuğu ?Adalet Mitingi´ hakkında değerlendirmede bulundu.
25 gün süren ?Adalet Yürüyüşü´ konusunda görüşlerini gazetemizle paylaşan Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin; ?15 Haziran itibariyle sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu sadece ?Adalet´ yazan bir pankartla, ?Ankara´dan-İstanbul´a yalnız da olsa adalet için yürüyeceğim´ diyerek yola çıktı. Güvenpark´ta tek başlayan bu yürüyüş daha başlama noktasından itibaren çok sayıda insanımızın da her yerleşim yerinden katılımıyla, en sonunda da geçtiğimiz pazar günü saat 18.00´de yapılan ?Adalet´ isimli mitingle son buldu. Bir defa şunu belirtmek lazım ki; Türkiye´de son zamanlarda, hatta daha öncelerinde de ?Adalet geçte olsa tecelli eder´ algısı vardır. Ama bir mahkemeye girip çıktığınızda, ?Vay efendim onun dayısı, onun abisi vardı, bu mahkemeyi kaybettik, bu ülkede adalet yok.´ anlayışı da geçmişten bu tarafa vardır. Fakat son zamanlarda ne yazık ki; bu çok aşırı ve daha fazla olmaya başladı. Balyoz ve Ergenekon davalarıyla ve 15 Temmuz darbe girişimiyle birlikte su yüzüne çıktığı gibi, Türkiye´de son beş-on yılda adaletin yanlış tecelli ettiğini gördük. Bu ülkenin Genelkurmay Başkanı´nın bile hiç sorgu sual görmeden alınıp cezaevinde yattığını gördük. Gazetecilerin sorgu sual olmadan sabahın 5´inde alınıp ertesi gün hemen ceza evlerinde 3 yıl-5 yıl-6 ay yattığını gördük. Emekçilerin, öğretmenlerin, polislerin yattığını gördük. Bu ülkede son zamanlarda baktığınız zaman çok büyük bir ?taraf´ ve ?karşı taraf´ gibi bir ortam yaratılmaya çalışılıyor. Bu çok tehlikeli bir ortamdır. Adalete, sağlığa, spora her şeye yansıyan bir adaletsizlik anlayışı hızla son üç beş yılda önlenemeyen yükseliş içinde gerçekleşmeye başladı. En son milletvekilimiz Enis Berberoğlu´nun 25 yıl ceza almasıyla birlikte, sanırım Genel Başkanımız da bu noktada isyan denilen bir anlayışla adalet isimli dövizini eline aldı ve ?ben tek başıma yürüyorum´ dedi. Son derece doğru bir karardı. Bu kararı almak o kadar kolay bir şey değil. 69 yaşındasınız ve tek başına da olsa adalet isteyenler için eğitimde adalet, sağlıkta adalet kısaca her konuda, herkes için adalet istiyorum anlayışıyla yola çıkan sayın Kemal Kılıçdaroğlu´nu tebrik ve takdir etmek lazım. 69 yaş, her an her şey başınıza gelebilir. Yollarda provakasyonlarla karşı karşıya gelebilirsiniz. Yaptığınız işin sorumluluğunu, vicdani sorumluluğunu düşünüp bu kararı almak öyle her baba yiğidin harcı değil. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu bu kararı alırken gömleğinin düğmelerini açmış, ölümden dahi korkmadan yürüyüşü gerçekleştirmiştir ve bu yürüyüşün en önemli tarafı da kimsenin burnu kanamadan bitirilmiş olmasıdır. Şimdi bu yürüyüşte sayın Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere MYK, Parti Meclisi, Milletvekilleri, Belediye Başkanları, İlçe Başkanlıkları, Sivil Toplum Örgütleri, en önemlisi de yürüyüşe katılan, yürüyüşe katılmadan dışarıdan destekleyen insanlarımızın da Genel Başkan´ın sağduyu çağrısına uymaları, bence en önemli nokta odur. Yürüyen insanlara ?Vatan haini, PKK´lı, terörist´ dediler. Yürüyüşlere katıldığımda ben bizzat kendi kulaklarımla bu cümleleri duydum. Ancak Sayın Kemal Kılıçdaroğlu; ?Kim ne derse desin kesinlikle cevap vermeyeceğiz. AKP´li de bizim Türk´te bizim Kürt de bizim. MHP´li de bizim HDP´li de bizim. 80 Milyon hepsi bizim´ diyerek bu çağrıyı yaptı ve o çağrıya da orada yürüyüşe destek veren bütün insanlar uydu. Bence işin ayrıntısı ve esası da bu noktadadır. Bu durum herkesin ezberini bozdu. Hatta bozkurt işareti yapan birine Genel Başkan da bozkurt işareti ile karşılık verdi. Ne yazık ki bunu MHP Genel Başkanı anlamamış bile diyor ki; ?CHP Genel Başkanı bozkurtları, ülkücüleri böyle kandıracağını sanıyorsa yanılıyor.´ Halbuki sayın Genel Başkan MHP´lilerden oy gelsin diye onu yapmıyor. Karşı taraf ben ülkücüyüm diye bozkurt işareti yapıyorsa, ?sana da saygı duyuyorum´ diye ondan yapıyor. Bu siyasette çok önemli bir kırılma noktasıdır. Ama bunu bile provoke edip başka yöne çekmek isteyen oldu. Sayın Genel Başkan bütün bunlara nezaketle cevap verdi. Bu yürüyüşün bugünden yarına bir meyvesi alınacak diye bir kaide yok. Ama Türkiye´de ve dünya basını da şunu gösterdi ki; hala tek adamlık yapıp ta tek başına karar almaya kalkanları Türk milleti uyardı. Bu dünyaya önemli bir mesajdı. Bence en önemlisi de oydu? diye konuştu.
?Sayın Kılıçdaroğlu toplumu uyandırdı, korku gömleğini çıkarttı?
Değerlendirmesini ?Adalet Mitingi´ ile sürdüren Başkan Şahin açıklamalarına şöyle devam etti; ?Mitingde yok efendim 175 bin kişi vardı, yok efendim 2 milyon kişi vardı. Mitingde 175 bin kişinin veya 3-5 milyon kişinin olup olmadığı benim umurumda değil. Sayısal anlamda tartışmanın ne kadar yanlış olduğunun altını çizmek istiyorum. Bana göre 3 milyon vardı, birine göre 2 milyon vardı, birine göre kasıtlı olarak 175 bin vardı. Bu mitingi sayılar üzerinden tartıştırmak istiyorlar. Burada tartışılacak olan bir şey varsa, adalet için tek başına yürüyüşe çıkan bir organizasyon var. Neden yürüyor bu insanlar diye bunun tartışılması gerekiyor. Yok Gandi´nin rekorunu kırmışız, o da önemli değil. Burada önemli olan, adalet için dövizini alıp 69 yaşında neden yürüyor diye onu tartışmak lazım. Bir gün gidenler, iki gün gidenler, üçüncü gün o yürüyüşe gidemediler, ayaklarının altı şişti. Ama sayın Genel Başkan 25 gün boyunca 1 metre bile arabaya binmeden, aslanlar gibi ?Herkes için adalet´ diyerek yürüyüşünü kazasız belasız bitirdi ve yapmış olduğu konuşmada da neden ve niçin yürüdüğünü, bundan sonra da bu işlerin tek adamlıkla olmayacağını gayet iyi bir şekilde anlattı. Bence sevindirici taraf budur. Çok barışçıl, çok insancıl, çok kucaklayıcı oldu ve toplumu uyandırdı. Bence bütün hadise de toplumu uyandırmaktı. Yoksa toplum 5-10 yıldır şırıngayla enjekte edilmiş gibi uyutulan bir toplumdu. Ses çıkarmadan, hatta daha öteye giden ve çok korkan, konuşmayan, ?Benim başıma da bir iş gelir´ anlayışıyla korku dolu süreçler yaşatılmış durumda insanlarımız. Şimdi bu adalet yürüyüşünde toplum bundan çıktı. Korku gömleğini sayın Genel Başkan çıkarttı. Adalete inanmış olan insanlara cesaret verdi. Eskiden Genel Başkan´a ?Sayın Genel Başkan´ bile demeyenler, şimdi ?Lider´ demeye başladı. Ayrıca Genel Başkanımıza, toplumu uyandırarak bize bu onuru yaşattığı için minnettarız.
?Gündemi belirleyen sayın Kılıçdaroğlu oldu?
İktidara da teşekkür etmek lazım, her türlü desteği veren emniyet güçlerine de teşekkür etmek lazım. İktidar da bu süreci iyi götürdü. Fazla müdahil olmadı. Müdahil olursa kendilerine daha fazla zarar gelir düşüncesiyle de olsa, siyasi bir düşünceyle de olsa müdahale etmemeleri doğru bir karardı. Demek ki barışçıl ve inanarak bir şey ortaya koyuyorsanız siyasette karşı tarafınızda olan da bir şey yapamıyor. Gündemi belirleyen burada sayın Kılıçdaroğlu oldu. Sadece 25 gün değil, bundan sonra gündemi biz belirleyeceğiz. ?Biz artık üretiyoruz, sadece iktidarı eleştirerek Hayır demiyoruz´ mesajını da verdi. ?Ortadoğu zaten kaynıyor. Biz de onlara komşu olan bir ülke olarak ülkenin tek adamlıkla ateşe gitmesine izin vermeyeceğiz, biz de gündemi belirleyeceğiz´ dedi. Bunlar çok önemli mesajlar. Bu tip bir yürüyüş bir Çin´de, bir de Hindistan´da yapıldı. Bu da onlar gibi tarihe geçti. Kılıçdaroğlu´nu ve yürüyüşe katılanları tarih yazacak. Bu bir büyük onurdur. Umarım bunu karşı tarafta anladı, anlayacak diye düşünüyorum. Herhangi bir yaptırımda, herhangi bir adaletsizlik, bir hukuksuzluk görülürse bu toplum tekrar yürür. Böyle bir şey gördüğünde muhalefet ?Ben buradayım´ diyor. ?Bu ülke sadece iktidarın değil, bu ülke aynı zamanda muhalefetin de, benim de ve parlamento dışında kalanın da´ diyor. Muhalefet ?Bu ülke hepimizin´ diyor. ?Sen yönetiyorsun, iktidarsın diye sadece senin değil´ dedi. ?Bu ülke 80 milyonun, hepimizin´ dedi. Bence son derece önemli barışçıl, kardeşliğe dayalı, milli birliğe bağlı bir yürüyüş ve miting gerçekleşti. Toplumu uyandırdığı için sayın Genel Başkanımıza tekrar tekrar çok teşekkür ediyorum. Katılan, katılamayan herkese çok teşekkür ediyorum. Böyle korkusuzca destekleyenlere minnettarız. Ama içinde korkusu olup da ?Onları neden destekledin´ diyenlere de kızacak halimiz yok. Her şeye rağmen yavaş yavaş insanların dirilişe geçtiğini görüyorum ve anketlerde, referandumda ?Evet´ oyu verenlerin de birçoğunun bu yürüyüşü desteklediği ortaya çıkıyor. Demek ki birlik ve beraberlik anlamında adalet adına bir ihtiyaç varmış. Çünkü herkese bir gün adaletin lazım olabileceği düşüncesiyle artık dur denmesi gerektiği, hatta daha ileriye gidilerek ?Hak, hukuk, adalet´ derken ileri demokrasiye geçişimizin de bir işareti olarak değerlendiriyorum. Atatürkçü düşüncenin de daha çok sahiplenebileceğini görüyorum. Çok umutlandım. Tekrar tekrar bizi bu anlamda umutlandıran Sayın Genel Başkan´a teşekkürler, teşekkürler, teşekkürler. Katılan herkese teşekkürler, teşekkürler, teşekkürler. Ve son cümlem de adalet, adalet, adalet.?
Haber S. Derya BOSUT
Sayfa başına git