
DİKİLİ ÇAĞLAN

HER ŞEY MENEMEN İÇİN

Minik Efemiz Televizyonda

İlçe Milli Eğitim Müdürü Görevine Başladı

Geçen hafta yeni edindiğim bir köpeği ilk defa bahçeme bağlayıp ardından var olan köpeğimi alıp yanına götürüp tanıştırmaya kalktığımda kopan fırtınayı anlatmıştım. Kızım artık çocukluktan çıkıyor olduğu için beni sürüklemiş ve ben eğer baba olarak onun üzerinde otorite sahibi olamamış olsam beni de düşürecek, yaralayacak kadar güçlü bir çekmeyle kardeşine saldırmıştı. Buradan kendime bir ders çıkarttım. Sıklıkla anne doğum yapar ve bebek ile beraber lohusa odasına yatar ondan sonra büyük çocuk eve veya odaya getirilip ? bak kardeşin oldu? diye gösterilir. Büyük abla veya kardeş için yeni gelen bebek çoktan eve ve anneye sahip olmuş görünümündedir. Büyük çocuğun kendisini dışlanmış hissetmemesi için böyle yapmamak uygun olabilir. Bundan sonra hastalarıma büyük çocuklarına yeni gelen kardeşlerini gösterirlerken önce büyük çocuğu evin sahibi edasıyla eve almalarını sonra da kardeşi dışarıdan yeni geliyormuşçasına getirip tanıştırmalarını önereceğim.
Minik oğlum sonrasında hiçbir şey yiyip içmeden çoğunlukla uyudu. Uyandığı zamanlardaysa ya korku ile irkildi ya da ağladı. O yapılı ve korkusuz yavru gitmiş yerine sinik minicik bir köpek enciği gelmişti. Ertesi sabah önce ablayı bahçeye çıkarttım sonra oğlanı. Oğlan yine yatıp uyumaya devam etti kız ise zincirini koparırcasına bağırıyor hamle yapıyordu. Sonra kızın yemeğini hazırladım oğlanı kucağıma aldım kızın yemeğini beraberce götürdük. Kızı sevdim okşadım ama oğlanı da hep kucağımda tuttum.. ? Bak bu benim yavrum ama ben yine seni aynı şekilde besliyorum ve seviyorum ? demeye çalıştım. Sonraki saatlerde ikisini birbirlerinden uzakta bağladım ve yarım gün kendi başlarına bıraktım. Öğleden sonra geldiğimde bu kez ablayı alıp küçük oğlanın yanına gittim. Ablayı tasmasından kuvvetle tutup kontrolün bende olduğunu göstermeye çalıştım. Bir yandan da bu kez ablayı kucağıma alıp küçüğü beraberce seyrettik. Abla küçük oğlana doğru pençesiyle hamleler yapsa da önceleri dokunmasına izin vermedim. Küçük sanki kayıtsız sürekli uyumakta, abla ise sürekli hamle yapmaktaydı. Küçüğe zarar vermeye niyetinin olmadığını gördükçe daha çok dokunmasına izin verdim. Dokunuyor kokluyor patisi ile vuruyor. Küçük oğlan kafasını kaldırdı ablanın yüzünü yalamaya başladı. Abla bunu üzerine hamlelerini arttırdı. Salıverince gördüm ki miniğin çevresinde dans eder gibi oyun oynuyor. Hopluyor zıplıyor onun gibi yere yatıyor göz göze bakıyor. Patisi ile vuruyor. Doğada yaşadığı için tırnakları pek uzun değil ama zaten zarar verme niyeti de yok. Ama bir ara fazlaca üzerine gitti gibi oldu. Sürekli uyuyor gibi olan küçük oğlan doğruldu ve ablaya doğru bebek kuvveti ile kükreyip bir pençe savurdu. Abla çevikçe kaçtı. Bu birkaç defa tekrarlandı. Baktım bizim minicik olan yeri geldiğinde kendisinde en az 7-8 misli iri ablaya posta koyuyor. Abla da buna karşı müsamahalı davranıyor. Artık roller belirginleşmeye başladı. Karşılıklı herkes kişiliğini ve tepkilerini göstermeye başladı. Taşlar yerine oturuyor belli oldu. İkindi vakti ise bu kez küçüğü alıp ablanın yanına gittim. Abla aynı oğlanın yaptığı gibi usulca yere uzandı pençesini oğlanın patisinin üzerine koydu oğlan da patisini çekmedi. Artık savaş bitmiş, taraflar birini tanımıştı.
Akşam miniği kucağıma alıp kalacağı bölmeye götürürken kafasını bana çevirdi, gözlerini iri iri açt, ilk defa yüzüme bakmaya başladı. Söylemiştim ya tüyleri hiç de gösterişli değil, belki de çirkin bir köpek diye. Ama gözleri çok güzel bir ela tonuydu. Aynı benim ve anneminkiler gibi. Kendi doğum günümde edindiğim bu köpek oğluma ?Toprak? ismini verdim.
Belki insanlığı hayvanlardan öğrenebiliriz. Çocuklarımız bizim geleceğimiz, çocuklarımızı yetiştirirken ileride derecede özen göstermeliyiz. Onlarla oynamalı beraberce vakit geçirmeliyiz. Oysa şimdi herkesin elinde bir akıllı telefon gözler ya onun ya da bilgisayarın veya televizyonun ekranında. Böyle davranarak çocuk yetiştirmeye devam edersek geleceğimiz çok karanlık olacak.