A L İ A Ğ A L I Y I M
Başkan ŞAHİN; ?Hedefimiz insanlarımızı sosyalleştirmek?
Menemen´de Atatürk Çocukları´na 4´üncü Kütüphane
Önemli Uyarılarda Bulunuldu!
İzmir 19°
Geçen hafta Emiralem´den geçecek hızlı tren hattının Emiralem geçişinin yüzeyden geçirileceğini. Bu demiryolu hatlarının yer altına alınmadığı durumda Emiralem´in zarar göreceğini anlatmıştım. Bana göre bu hattı yer altına almak şu an çok kolay ancak ileride çok zor olacaktır. Bu arada, şu anki yer üstü hatlarının inşaat hazırlıkları başladı bile. En az 50 yıllık kalem gibi çam ağaçları odun yapılmak üzere kesildiler.
Demiryolu ve yeni yapılacak otoyol inşaatları Emiralem´e başka bir sorunlar daha getiriyor. Bu sorun Emiralem´de tarımın önemli bir zarar görmesi, belki de bitmesi anlamına gelebilir. Oysa Emiralem çok özel iklimi ve çok özel toprağı ile Türkiye´nin en önemli tarım havzalarından birisidir.
Bu arada duyduk ki Emiralem´e bir taş kırma ve beton imalat tesisi kurulması için de izin verilmiş. Ben hemen kafamda bunun demiryolu ve karayolu için malzeme amaçlı olduğunu birleştiriverdim.
Taş ocağı konusu bir anda birçok yerde konuşulur oluverdi. Kendilerine tebligat yapılan muhtarlar ve Emiralem´in bazı ileri gelenleri Menemen´in çevreci avukatlarına başvurmuşlar. Avukatlar konuyu incelemişler. Bilgilenme ve görüş paylaşımı için bir kahvede toplanmış konuşuyorlarmış, duyum alınca ben de katıldım.
Konunun teknik bilgilerini öğrendiğimde gözlerim fal taşı gibi açılıverdi: Yapılmasına izin verilen bu tesis 360 dönümlük bir alanda imiş. Yılda bir milyon altı yüz bin ton kaya, altı bin kilo dinamit, 432 bin kilo başka patlatıcı kullanılarak patlatılacakmış. Bitki örtüsü sıyrılarak kaldırılacak, saatte 18 ton hafriyat için 30 tonluk kamyonlar günde 214 sefer yapacaklar, saatte 32 ton su tüketilerek saatte 160 metreküp hazır beton üretilecek imiş. Dinledikçe dehşete düştüm.
Santralin yerini anlamaya çalıştım. Anlatıcıların elinde bir harita vardı ancak henüz yeri tam olarak algılamaya fırsatları olamamıştı. Bana gösterilen haritaya baktığımda santralin yerini de anladım. Gediz Nehri´nin Menemen ile Manisa arasındaki kısmının seyir açısından en güzel iki yeri vardır. Bunlardan birisi İzmir Manisa sınırında vadinin en daraldığı yerde, diğeri ise Emiralem regülatörü su toplanma havzasının son kısımlarıdır. İşte kurulması planlanan tesis hemen bu ikinci yerdeydi.
Bu tesis saatte 32 ton suyu, sözde, yer altı suyundan çekecekmiş. Ancak gerçek bu değil tabii ki. Regülatör göletinin hemen 50 metre uzağındaki bu tesisin göletin suyunu çekeceği apaçık değil mi?
Hukukçuların üzerinde en çok durduğu konuyu duyunca insanın küçük dilini yutmaması mümkün değil. Vali bey bu tesise izin verirken ÇED raporuna gerek olmadığında karar kılmış. Aman Allahım.
?ÇED Raporu? diye kısalttığımız terim aslında ?Çevresel Etki Değerlendirmesi?nin kısaltılmış halidir.
Yani yapılacak tesisin çevreye vereceği etki üzerinde çalışılır ve buna göre izin verilir veya verilmez. Hemen geçen hafta gazetelere geçen bir haberden alıntı yapayım: Antik Efes şehrinin eski limanını tekrar canlandırmak için yapılacak kanala bile ÇED raporu alınmış. Yani bir kanal bile bu rapora tabi. Toplantıda bir hayvancılık tesisinin bile ÇED raporu olmadan kurulamadığını söylediler. Ancak Valilik etrafı toza dumana katacak bu tesis için ÇED Raporuna gerek olmadığına karar vermiş. Aman tanrım.
En özet bu kadar anlatabildim. Yerim doldu. Haftaya bu tesisin Emiralem üzerine olası etkilerini anlatmaya çalışırım. Belki biraz tıbbi konulara da girerim.
Sayfa başına git