Türkiye Yeşilay Cemiyeti Başkanı Prof. Dr. İhsan Karaman, aşırı cep telefonu kullanan, onu elinden düşürmeyen gençlerin bağımlılık açısından riskli grup olabileceğini belirterek, "Kişinin teknoloji kullanımı üzerinde kontrolünün kaybolması ve teknolojiyi ölçüsüz kullanması fiziksel ve psikolojik çok ciddi zararlara yol açabilir" dedi.
Karaman, AA muhabirine yaptığı açıklamada, her türlü kötü alışkanlık ve bağımlılıkla mücadele için kurulmuş bir yapı olduklarını belirterek, bugüne kadar daha çok sigara, alkol ve uyuşturucu konusunda önleme, eğitim, bilinçlendirme, farkındalık faaliyetleri yürüttüklerini söyledi.
Bütün zararlı alışkanlıklardan halkın ve özellikle gençlerin korunması için yaptığı çalışmalarla kamuya hizmet veren bir kurum olduklarını anımsatan Karaman, teknoloji bağımlılığının da önüne geçilmesi gereken bir risk olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu:
"Akıllı cep telefonları günlük hayatta yaygın olarak kullanılması ve birçok işe yaramasına karşın birtakım problemleri de beraberinde getirmektedir. Türkiye’de yaklaşık 25 milyon kişi cep telefonundan internet kullanmaktadır. Burada özellikle gençlerin akıllı telefon bağımlısı haline geldiği görüyoruz. Bireylerin bir kısmı cep telefonu kullanımını ihtiyaçları doğrultusunda sınırlayabilirken maalesef gençlerin çoğu telefon kullanımını sınırlayıp kontrol edemiyor. Sinemada, aile veya arkadaş ortamında hatta tuvalet ve banyoda dahi telefon kullanıyor, kullanmayınca da kendini rahatsız, eksik, tedirgin hissediyor. Telefonu özellikle sosyal paylaşım siteleri ve mesaj atmak için kullanan gençler, bunları yapmasalar dahi ellerinde ya da yanlarında dursun istiyor. Aşırı cep telefonu kullanan, elinden düşürmeyen gençlerin bağımlılık açısından riskli grup olduğunu söyleyebiliriz. Kişinin teknoloji kullanımı üzerinde kontrolünün kaybolması ve teknolojiyi ölçüsüz kullanması fiziksel ve psikolojik çok ciddi zararlara yol açabilir"
Siz de bağımlı mısınız?
Prof. Dr. Karaman, kişinin cep telefonu ya da internet bağımlısı olup olmadığını davranışlarının iş hayatını, aile yaşantısını ve hedeflerini etkileyip etkilemediğine, kötü sonuçlara yol açıp açmadığına bakarak anlayabileceğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Sabah uykudan kalktığınızda tuvalete gitmeden, yüzünüzü yıkamadan, yaptığınız ilk iş akıllı telefonunuza bakmak veya yatağa gitmeden önce yaptığınız son iş mesajlarınızı kontrol etmekse bağımlılığa yakınsınız demektir. Aynı şekilde yürüyüşte, sinemada, derste, arkadaş ortamında, tuvalette telefonunuza bakamadığınızda, elinizde olmadığında kendinizi tedirgin veya eksik hissettiğinizi düşünüyorsanız siz de bağımlısınızdır. Akıllı telefon bağımlılığının sonuçları, madde bağımlılığının sonuçları kadar kötü olabilmektedir. Çünkü önce sizi ailenizden, arkadaşlarınızdan, sosyal ve kültürel faaliyetlerinizden uzaklaştıracak, sonra kişiler arası veya kendinizle olan ilişkinizdeki başarısızlıktan dolayı depresyon, aşırı hassaslık, düşük öz saygı, suçluluk, umutsuzluk gibi davranışlar ortaya çıkacaktır."
Bedene yansıyan etkileri de var
Teknoloji bağımlılığının ruhsal boyutları kadar bedene yansıyan etkilerinin de olabildiğine dikkati çeken Karaman, şu ifadeleri kullandı:
"Mesela saatlerce telefonun ekranına bakmaktan gözleriniz yanmaya başlamışsa, başınızı eğri tutarak konuştuğunuzda boynunuz ağrıyor, tutuluyorsa artık bedeniniz de size bağımlılık alarmları veriyor demektir. Bunları aşmak için kendinize belli sınırlar koyup ona uymaya çalışabilirsiniz. Örneğin, ‘işimi gücümü halledeceğim sonra maillerime bakacağım’ deyip koyduğunuz bu kurala uyabilirsiniz. Türkiye Yeşilay Cemiyeti olarak toplumsal hayatımızın ve sağlıklı aile yapımızın, akıl ve beden sağlığı yerinde nesiller eliyle yarınlara taşınması için gösterdiğimiz gayret kapsamında ‘teknoloji hayatımızda mutlaka olmak zorunda ve olmalı ama bunun sınırını iyi belirlemeliyiz, yoksa bu da bir bağımlılıktır, bağlan ama bağımlı olma’ diyoruz."