İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü, aşırı yağışlarda kent içindeki cadde ve sokaklarda yaşanan sıkıntıyı çözmek için sürdürdüğü çalışmalar kapsamında Menemen Yahşelli, Göktepe ve Emiralem´de 15,5 milyon TL tutarında yatırım başlattı. Projenin gerçekleştirildiği bölgede Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin´in ev sahipliğinde düzenlenen törene katılan Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu gündemdeki konulara ilişkin önemli mesajlar verdi.
Ankara´da meydana gelen tren kazasında yaşamını yitirenlere rahmet, yaralılara da acil şifa dileklerini ileterek sözlerine başlayan Başkan Kocaoğlu, Menemen´de yaşanan çevre tartışmasına da değindi.
Alaniçi´nde kalker ocağı açılmasına karşı olduğunu dile getiren Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, "Baraj havzalarında kalker ocağı açılabilir diye bir mevzuat değişikliği yapıldı. Bu değişiklikten dolayı bizim dava açma hakkımız yoktu. Ama ÇED değerlendirme raporu alınırken İZSU´ya görüş sorulmadığı için, İZSU bu görüş hakkından dolayı davaya müdahil olma olanağını yakalamıştır? dedi.
Sendikal mücadeleye değil, çifte standarda karşıyım
İZBAN´da devam grev sürecine de değinen Başkan Aziz Kocaoğlu, İZBAN´da örgütlü sendikanın Türkiye´nin hiçbir yerinde yapamadığı sendikacılığı ve grevi İzmir´de yapmasının manidar olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti:
?Sendika başkanının bir açıklaması var; ´70 yıllık sendikayız. 3 defa grev yaptık´ diyor. Güzel! 70 yılda 3 grev! Birini bilmiyorum. İkincisi 2 sene önce İzmir´de, üçüncüsü de yine İzmir´de yapılmakta. Bu sendikanın nerelerde grev yapma özgürlüğüne, nerelerde mücadele etme özgürlüğüne sahip olduğunu gösteriyor. Ben sendikal mücadeleye karşı değilim. Taşeronu Türkiye Cumhuriyeti´nde bir günde kaldırıp, belediye bünyesine alan belediye başkanıyım. Benim karşı olduğum; sendikanın çifte standardıdır. Bunun altını da çizmek istiyorum. 15 yıldır verdiğimiz çabalar sonucunda İzmir ulaşımı için alternatifler yaratarak, kenti daha yaşanılır hale getirdik. İZBAN´ın grev sürecinde ESHOT´un otobüs seferlerini ayarlaması, metronun sefer sıklıklarını arttırması, tramvayın sefer sıklıklarını arttırması, bir de can alıcı hatlara 3 tane yeni minibüs hattının geçici olarak konulması sayesinde bugün, bilemediniz yarın itibariyle grevin hemşerilerimize verdiği rahatsızlığı İzmir halkının gücüyle, kendi gücümüzle aşmış durumdayız. Grev haktır? Buna kimsenin itirazı yok. Ama sene 2018, aylardan Aralık, yani son ay. 2018 yılında memleketimin sınırları içinde devlette, özel sektörde, KİT´lerde ve belediyelerde yüzde 22 oranında verilmiş bir zam var mı, yok mu? Ne istiyorlar? Yüzde 65! Nereye düşerler, bilmem. Ben merkezi hükümetin ekonomik politikası ve ücret zamlarına ilişkin politikasıyla bizim politikamızın paralel olması gerektiğini daha önce de belirttim. Ülke adına kriz denmemeye çalışılsa bile çok büyük bir krizden, çok büyük bir sıkıntıdan, tedavisi uzun yıllar alacak ekonomik sarsıntıdan geçilmektedir. 18 yaşından beri ekonomi okuyan, her dalda üretmeyi, iş yapmayı 71 yıllık yaşamına sığdırmış bir kardeşiniz olarak söylüyorum. Ekonominin hem teorisini hem pratiğini yaptım. Bunları böyle iddia ediyorum. Önce millete toprak lazım. Yani ülke lazım. O da yetmez. O topraktaki millete devlet lazım. Sıkıntılı bir dönemden geçiyoruz. Elbirliğiyle çalışmak durumundayız. Yerel seçim arifesinde hükümet ayağını ve belediye ayağını sıkıştırarak güya, başka hiçbir yerde yapamadığın sendikacılığı burada yapma hakkın yoktur. Başka hiçbir yerde yapamadığın grevi burada yapma hakkın yoktur.?
Yüzde 22´nin başka bir örneği yok
İZBAN´da örgütlü sendika tarafından kabul edilmeyen yüzde 22 zam oranının başka bir örneği olmadığını dile getiren Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, "Refah payı diyorlar. Refah payı ekonomi büyürken alınır, ekonomi küçülürken herkes ceremesini çeker. Biz de tasarruf tedbirleri üzerine bir genelge yayınladık, İzmir Büyükşehir Belediyesi çatısı altında radikal kararlar almak durumundayız. Herhangi bir büyük şirket, esnaf, ticaret erbabı gelirini 2018 yılında yüzde 22 arttırdıysa, bana da gelip bunu ispat ediyorsa, ben de o zaman sendikanın önünde şapka çıkartırım. Çiftçinin, esnafın hali ortadayken, konkordatolar mısır patlar gibi patlarken kimse kusura bakmasın. Ben belediyemi, devletimi, bağlı şirketleri korumak zorundayım. Ben faniyim. Bizi yönetenler de fani. Baki olan ülke, devlet! ´Sen hangi partinin belediye başkanısın´ diyorlar. Ben CHP´nin aday gösterdiği, İzmirli hemşerilerimin seçtiği CHP´li ama İzmir´in Büyükşehir Belediye Başkanıyım. 15 senedir siyaseti böyle yaptım. Benim için yüce değerler, ´millet, devlet, ülke´dir. Belediye başkanlıkları geçici şeylerdir. Krizi atlatmak hepimizin borcudur, görevidir. Bunu başarmak durumundayız? dedi.
?Genel Başkanımızın açıkladığı rakamların üzerindeyiz?
Başkan Aziz Kocaoğlu, ?Sayın Genel Başkanımız, ´CHP´li belediyelerde asgari ücret 2 bin 200 TL´den aşağı olmayacak´ dedi. Toplu sözleşme yapmadan bile şu anda İZBAN´da ortalama ücret 2 bin 273 liradır. 264 lira yol parası hariç. Zamla beraber bunu yüzde 22 ile çarparsanız rakam ortada. Söylediklerimin Genel Başkanla çeliştiğini söylüyorlar. Biz zaten Genel Başkan´ın söylediğini aşmış durumdayız. İZBAN bir okul. İZBAN meslek sahibi yapıyor. Gençlerimizi alıyoruz, Ankara´da, İstanbul´da, İzmir´de eğitiyoruz ve tren kullanmasını öğretiyoruz. Yetiştiriyoruz. 6 bin metrekare eski un fabrikasının olduğu yerde biz bugün meslek sahibi yapıyoruz. Bunu 72 branşta yapıyoruz. Kar ediyor, zarar ediyor diyorlar. İZBAN´ın karının zararının hesabını onu yöneten yapar. Onun hesabını o bilir. Sendika da işçinin kaybettiği, aybaşında veremeyeceği paranın hesabını yapacak. İşçiye kaybettirdiği hakkın, ücretin hesabını yapacak? açıklamasını yaptı.
?Partililiğimi sorgulayamazsınız?
15 senenin yeterli olduğuna inanarak görevi kendi rızasıyla bıraktığını hatırlatan Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu şöyle devam etti:
?Aday olsaydım, 2 ay kala seçim çalışmasına başlayacaktım. Şimdi aday olmuyorum 1 Ekim´den beri sürekli sizlerle buluşuyorum. ´Çalışmadı´ demesinler diye, en fazla çalışıyorum. Kimseyle derdim yok. Ben partiliyim. 1954 seçimlerinde 6 yaşımda oy pusulası dağıtmış bir partiliyim. Benim davranışlarımı, sertliğimi sorgulayabilirsiniz ama partililiğimi sorgulayamazsınız. Kimsenin hakkı da haddi de değildir. Balçova arsa mağdurları? Geldiğim günden bu yana uğraştım. 2 bin 262 kişi yanlış hatırlamıyorsam tapu sahibi. O tapuya herkesin ev yapması mümkün değil. Düzmüş gibi yapmış, kağıdı buruşturmuşlar satmışlar. Ben bunlara plan yaptım. Her kişiye bir daire çıkacak şekilde artı 500 daireye müteahhide verirler, üstünü öderler, ev sahibi olurlar dedim. Her şeyini ben yaptım. Riskli alan çok olduğu için bu yerleşim planını kabul ederseniz bu iş olur dedik. Oyunlar Köyü´ndeki emsalin aynını verdik. Şimdi gitmişler Ankara´ya? Millet Ankara´ya adam gönderiyor. Ha babam gönderiyor! Gönderin bakalım ne olacak? Kime zarar veriyorsunuz. Ankara´ya şov yapmak için, Aziz´i kötülemek için gönderdiğiniz adamlar var. Böyle olur mu ya? Bu olur mu??
?Büyükşehir Belediyesi çiftlik değil, ulufe dağıtamaz?
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Kültürpark´taki İZFAŞ binasının geçici süreyle tıp fakültesi olarak tahsis edilmesi üzerinden yaratılan polemiklere ise şu yanıtı verdi:
?Öyle şeyler duyuyorum ki! Aday olmamakla son derece doğru karar verdiğime inanıyorum. Kültürpark´ta 50 çocuk, 3 sene tıp teorisini görecek, hastanede staj yapacak. 50 tane tıp öğrencisi orada eğitim görecek. Ortalık ayağa kalktı. Sanki memleketi, Kültürpark´ı sattık! Boş binamız var, adam geldi istedi, tahsis ettik. Yok efendim şöyle, böyle? Ne var bunda? Anadolu´da bir laf var ´öküzün altında buzağı aramaya kalkma´ diye. Bilmem ne platformu! Herkes işine bakacak. Herkesi dinlerim. Katılımcı modelle büyük projelerimi çalışırım. Bütün kırsal kalkınma projeleri bu emekle çıktı. Ama Büyükşehir Belediyesi´ni çiftlik gibi kullanmak isteyen, geçmişten gelen alışkanlıkları olanların ben olduğum müddetçe İzmir Büyükşehir Belediyesi´nde işi yoktur. İzmir Büyükşehir Belediyesi´nin kuruşu kıymetlidir. Çiftlik değildir. Ulufe dağıtamaz. Bu hesapları yapmayın. Adam gibi gidin, işinize gücünüze bakın. Ekmeğinizi alnınızın teriyle kazanın. Bu partinin bir zamanlar en güzel sloganı ?emek en yüce değer´ demekti. Şu anda bu sloganı duyanınız var mı? O zaman biz emeği yüceltmek durumundayız.?
?Yokum ama İzmir´de seçimi kazanacağım??
Geçtiğimiz günlerde dile getirdiği "İzmir için kendimi yakarım" sözlerine de açıklık getiren Başkan Aziz Kocaoğlu, şunları kaydetti: ?Kocaoğlu´nun istifa resti, diye bir haber çıktı. Tamamen uydurma, ortalığı karıştırmak için bir haber. Ben görevi bırakmışım, olmuşum dış kapının dış mandalı. ´Ben kendimi yakarım´ demek tekrar belediye başkanı olmak anlamını içermiyor. Bu, bana bu ulvi görevleri veren bu kent için her türlü fedakarlığı yaparım anlamına gelmektedir. AKP İl Başkanı bilmem ne demiş. Niye endişe ediyorsun? Niye hemen paçaların tutuşuyor. Yok, kusura bakma! Ben yokum ama seçimi kazanacağım. O da benim boynumun borcu. İzmir´de seçimi kazanmak benim boynumun borcu. Aday olmak, belediye başkanı olmak için değil, burada CHP iktidarını sürdürmek için kendimi yakarım. Her türlü fedakarlıkta bulunurum.?
?Aday adaylarının bazıları beni gagalamaya çalışıyor?
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, seçimler öncesi aday adayı olmanın en doğal hak olduğunu belirterek, "Birbirimize saygılı davranalım. Büyükşehir aday adaylarının bazıları beni gagalamaya çalışıyor. Bu taş uzaktan da, en yakından da geliyor. Yahu kardeşim ben gitmişim! Benim en son burada bir gücüm varsa, beni yanına al çalıştır. Aynı partinin belediye başkan adayını kötüleyerek bir yere gelemezsin. Siyaset kitabında, aritmetiğinde böyle bir şey yok. Bu ne çılgınlıktır! Ben cevap vermiyorum. Hepsine veririm de İzmir ve partim için vermiyorum. Ama benim de ne adam olduğumu burada herkes bilir. Eğer kantarın topuzunu kaçırırlarsa ondan sonra vay halimize!? diye konuştu.
?31 Mart akşamı İzmir´de hepimizin yüzü gülecek?
Aday olmadığı halde tartışmaların içine çekilmeye çalışıldığını söyleyen Başkan Kocaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "15 yılda Türkiye´de örneği görülmemiş yatırımlar yaptık. Merkezi hükümetten ve bir Allah´ın kulundan bir kuruş almadan kendi kaynaklarımızla yaptık. İl Özel İdaresi´nin malları dağıtıldı. O zaman 5 milyar TL´ydi. İş makineleri vardı. Adam utanır da, ´bir iş makinesinin patlak lastiğini şişirip verelim´ der. Bir saman çöpü verilmez mi? Görevin yüzde 99´u bizde. Yüzde 1´i tesadüfen ilçe belediyelerinde. Böyle şey olur mu? 31 Mart akşamı İzmir´de hepimizin yüzü gülecek. Bu bir bayrak yarışıdır. Siyaset bir bayrak yarışıdır. Bayrağı bizden de ileriye taşıyacak, daha hızlı koşacak arkadaşlara teslim etmemiz ve onların yanında durmamız gerekir.?
?Ayak oyunlarıyla siyaset yapılmaz!?
Siyasetçilerin parti ayrımı yapmaksızın İzmir ile uğraşmaya hevesli olduğunu, disiplinsiz davranışları nedeniyle görevine son verilen bir işçi üzerinden de bunun bir örneğinin sergilendiğini belirten Başkan Kocaoğlu şöyle devam etti:
"Belediyeyi, finansmanından, yatırımına, halkla ilişkilerine, planlamasına varıncaya kadar belediye başkanının başkanlığındaki ekip yürütür. Halkına 5 senede bir hesap verir. Ben o hesabı 2 defa verdim. 3 defa seçildim. Kentin nasıl yönetileceği konusunda tavsiyeleri dinleriz ama kimsenin haddini aşmasına da asla ve asla izin vermeyiz. Mahir Kılıç diye bir arkadaş, ESHOT´ta çalışıyor, birçok problemi var, işe gelmiyor, daire başkanını dövüyor, tehdit ediyor? Disiplin kurulunda, sendikadan da, bizim arkadaşlarımızdan da temsilciler var. Oy birliğiyle işten çıkarılıyor. Sonra sendika kökenli bir arkadaşımız milletvekilliği sözünü aldıktan sonra, ?ben sizi genel başkanla görüştüreceğim´ diyor. Ortalığı karıştırdı. Genel Merkezin önünde çadır kurdu mu? Abant´a taşıdılar mı? Ben kolay kolay işten adam çıkarmam. Ekmek vermenin ne kadar yüce, ekmek almanın da ne kadar kötü olduğunu bilirim. İşsiz de kaldım, iflas da ettim. Bilirim! Hayatın içinden geliyorum. Kimsenin işini, şu partiden, şu etnik kökenden diye bozmadım, bozmam da! Yukarıda Allah var. Gezdiriyorlar, il başkanı araya giriyor, bir ilçemizde işe başlatıyorlar. Dışarıda bu kadar işsiz varken, çalışmayan, problem çıkaran insanları işe almak, sen burada belediye başkanlığı yapma demektir. Belediye başkanı şu olacak bu olacak diye söylüyoruz ama belediye başkanı emsal yaratmayacak. Babamın oğlu olsun, sorun çıkardığında çalışmadığında ben onu hiçbir şekilde belediye bünyesinde işe almıyorum. İş disiplindir. Biz şunun dediğiyle, bunun dediğiyle değil, İzmirli hemşerilerimize hizmet etmekle mükellefiz. Bizim çıkacağımız terazi İzmirli hemşerilerimin Konak Meydanı´na koyduğu terazidir. Başka terazi yoktur belediye başkanı için. Bunu herkes böyle bilsin. Küçük hesaplarla, ayak oyunlarıyla siyaset yapılmaz. Dedikodu ile siyaset yapılmaz.?
Başkan Şahin´den "Dön Aziz Kocaoğlu" mesajı
Törende konuşan Menemen Belediye Başkanı Şahin ise, ?Aslında bu törende benim çok fazla söyleyecek sözüm yok. İşin gerçek sahibi Aziz Kocaoğlu sizlere hitap edecek. Ne yaptığını ne yapmadığını çok daha iyi anlatacaktır. Kocaoğlu ile 2004 yılından bu tarafa çalışmaktan son derece onur duyuyorum. Aziz Kocaoğlu deyince akla çalışkanlık, namuslu adamlık, dürüstlük geliyor. Aziz Kocaoğlu deyince akla üretmek, köylüye, milletine hizmet etmek geliyor. Aziz Kocaoğlu böyle bir adam. Bulunması zor bir adamdır Aziz Kocaoğlu! Çalışması zor ama keyifli bir adamdır Aziz Kocaoğlu. Zaten zor olmazsa o işin keyfi de çıkmaz. İlçemizde inanılmaz hizmetler etti. İzmir´in 30 ilçesine, merkezine, çevresine inanılmaz hizmetler etti. Bu hizmetlerinden dolayı büyük başkanıma çok teşekkür ediyorum. Köylü, tarım denince akla Aziz Kocaoğlu geliyor. Kendi ilçemde neredeyse ova yollarında asfalt atılmadık alan kalmadı. Köylü ürününü çok daha rahat bir şekilde toplayabiliyor. Kooperatifleşmede zaten inanılmaz bir destek veriyor. Şimdi buraya gelirken söyledi; Migros ile yeni bir kooperatif anlaşması yaptığını söyledi. Vatandaş ürününü 1 yerine 2 liraya satma noktasına geliyor. Buruk bir tören yapıyoruz ama inşallah bu burukluk gidecek. Aziz Kocaoğlu 4 ay önce aday olmayacağını açıkladı. Ben de aday olmazsa ?vay halimize´ demiştim. Hala, ?Aziz Kocaoğlu aday olmazsa vay halimize´ diyorum. İkili sohbetlerimde de anlatmaya çalışıyorum. Geçen gün güzel bir şey söyledi. ?Bu ülke, bu İzmir için kendimi yakarım´ dedi. Çok güzel bir cümleydi. Çok hoşuma gitti. Bu topluluğa, ?Aziz Başkan kendini yaksın mı?´ diye soruyorum. Yaksın mı? Tabi öyle yakma değil o! Mecazi anlamda söylenmiş bir cümle. İzmir için kendini yakmak gerekiyorsa, Aziz Kocaoğlu İzmir için kendini yaksın. Dön Aziz Başkan´ım, diyorum. Dön Aziz Kocaoğlu!? ifadelerini kullandı.
Haber: S. Derya BOSUT