İzmir Milletvekili Mahir Polat ile CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel beraberindeki bir grup Menemen Belediyesi önünde yaşanan maaş krizi ile ilgili bu sabah Menemen Belediyesi önüne gelerek açıklamalarda bulundu.
“SONUNA KADAR YANINIZDAYIZ”
Basın açıklamasında ilk sözü alan Deniz Yücel, “Menemen Belediye Başkan Vekili seçildikten sonra ilk icraatı Menemen’de çalışan şirket işçileriyle uğraşmak oldu. Menemen Belediyesi işçileri iki gündür işlerine alınmıyorlar. Neden? Çalışmıyorlar mı, görevlerini yapmıyorlar mı? Meta-Su ve Menaş işçileri bu vatanın evladı değil mi? Bir mahkeme kararı sonrasında 2. kuradan sonra görev başına gelen Sayın Aydın Pehlivan, belediye meclis kararıyla yönetim kurulu başkanı seçilen Deniz Karakurt’un görevi bırakması için emekçilerin rızkıyla ekmeğiyle ve aşıyla oynuyor. Yasal olarak belediye işçilerinin belediye şantiyesine, hizmet binalarına alınmamaları suçtur. Belediye işçilerinin maaşını belediye öder. Belediyenin kasasında para vardır. Belediye şirketi hizmet verir, faturasını keser, belediye parayı öder. ‘Sen şirket yönetim kurulu başkanlığını bırakmazsan ben bu işçilerin parasını ödemeyeceğim’ demenin hiçbir şekilde karşılığı yoktur. Burada 700’e yakın emekçi kardeşimiz var. Onları asla yalnız bırakmayacağız. Bu kış gününde İzmir sel felaketiyle uğraşıyor ancak Menemen Belediyesi işçi ve emekçi kardeşlerimizle uğraşıyor. Hukuki olarak eğer bu iş çözülmezse hukuki olarak Cumhuriyet Savcılığı nezdinde müracaatlarımız yapacağız. Hiçbir emekçi kardeşimiz açıkta almayacak. Menemen ve İzmir’in bu yapılan haksızlığı, usulsüzlüğü ve zulmü gördüğünü biliyoruz. Bunun altından kimse kalkamaz. İşçinin kış gününde rızkıyla oylamanın hiçbir haklı gerekçesi olamaz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni Ankara Büyükşehir Belediyesi’ni kaybettiler. Meclis çoğunluğu kendilerinde olduğu için bir genelge çıkardılar. Yılardır belediye başkanı şirket yönetim kurulu balkanını atarken bir genelgeyle bu yetkiyi belediye meclisine verdiler. Ve Menemen belediye meclisi de bir karar aldı ve Deniz Karakurt yönetim kurulu bakanı oldu. Bugüne kadar görevini kötüye kullanmadı. Menemen’in ve Menemen Belediyesi’nin hakkını ve hukukunu savunmak için mücadele etti. Bundan sonra da işçi kardeşlerimizin hakkını savunmaya devam edecek. Biz de devam edeceğiz. İşçi ve emekçi kardeşlerimize söz veriyorum. Sonuna kadar yanınızdayız. Bu zulme, haksızlığa, insanların ekmeğiyle oynayarak insanlara diz çöktürme ve terbiye etme çabasına asla izin vermeyeceğiz” dedi.
“HER ŞEYİ KAFALARINA GÖRE…”
Yücel ayrıca, “Burada bizim yarattığımız bir sorun yok. Belediyenin kasasında para var mı var. Ödememesinin sebebi şirketi ele geçirip kendisi yönetmek. Biz diyalog yoluyla bu işi çözmek için elimizden geleni yapacağız. Hukuki ve siyasi olarak sizlerin haklarını savunacağız. Başka biri adına iş sözü veremem ama sizin maaşlarınızı ödemeyen iş yerine sokmayan biz değiliz. Bunun farkında olun. Biz sizin hakkınızı hukukunuzu savunmak için buradayız. Burada blöf var tehdit var. Sonuna kadar yanınızdayız. Biz buraya siyaset yapmak için gelmedik. Bu sorunun kaynağı biz değiliz, bu sorunun kaynağı onlar. Biz, siz mağdur olmayın diye buradayız. Bu olayı provoke etmek isteyenler olacak onlara lütfen izin vermeyin. Gereken her türlü adımı atacağız. Şirket yetkisi Deniz Karakurt’ta olsa Ali, Veli de olsa kim olursa olsun yapacağı iş belli, para kaynağını belediye ödeyecek iş yapılacak. Arkadaşlar oturmuş her şeyi kafalarına göre dizayn edecek, olmaz böyle bir şey” açıklamasında bulundu.
“BİZ BU ZİHNİYETİ BİLİYORUZ”
CHP YDK üyesi ve İzmir Milletvekili Mahir Polat işçilere, “Burada geçtiğimiz günlerde hukukun arkasından dolanarak tombalayla başka olan birinin işçi kıyımına ve işçin emeği üzerinden siyaset yapmaya çalıştığına tanıklık ediyoruz. Biz CHP olarak buna geçit vermeyeceğiz. İşçilerimiz örgütlü gücü ve sendikasıyla buna geçit vermeyecek. İnsanlarda biraz utanma, sıkılma olur. Geldiklerin 2. gününde tombaladan çıktığının 2. Gününde işçiyle oynamak hiçbir akla ve mantığa sığmaz. CHP tüm kurumlarıyla işçisiyle birlikte olacak. İşçinin emeğini hiçbir yerde ezdirmemeği gibi burada da hiç kimseye yedirtmeyeceğiz. Biz bu zihniyeti biliyoruz. Bu zihniyete geçit verirsek Aliağa’daki gibi işçi kıyımlarıyla karşı karşıya kalacağız. Biz buraya işçilerimizin alın terine sahip çıkmaya geldik. Bundan sonra da yanlarında olacağımıza söz veriyoruz Onların emeğini de tombala başkana yem etmeyeceğiz. Kapı arkasından bizi izlediğini biliyoruz. Bu ahlak CHP’de yoktur. Ağlaya ağlaya belediye başkanlarını gönderdiklerinde biz meclislerden dolanarak halkın iradesini gasp etmeye çalışmadık. Onlar hukukun arkasından dolanarak Menemen halkının iradesini gasp ettiler. O koltuklarda utanmadan oturuyorlar. Tombala başkan olarak tarihe geçti. İşçinin emeğini de o tombala başkana yedirtmeyeceğiz” dedi.
“DİRENECEĞİZ”
Maaşların ödenmemesi ve işçilerin işe alınmamasıyla ilgili sorunun kendisinden değil AK Partili Pehlivan’dan kaynaklandığını belirten CHP’li Karakurt ise, “Maalesef iki gündür buradayız. Pazartesi günü bizden hakkaniyet uygun olmayan bir yetki istediler. Ankara’da İstanbul’da ve beş büyük şehrimizde büyükşehir belediye başkanlıkları kaybedilince çıkarılan bir genelge vardı. Bu genelge neticesinde de belediye şirketlerinin yetkileri meclise verildi. Çünkü meclislerdeki çoğunluklar kendilerindeydi. Biz de buna dayalı olarak Pazartesi günü bu yetkiyi çoğunluk bizde olduğu için vermek istemedik. Vermek istemedik çünkü işçilerimizin kapının önüne konmasına müsaade etmek istemedik. Biz biliyoruz ki biz bu yetkiyi verdiğimiz anda işçilerimiz mağdur edilecek. Oldukça zorba bir yöntemle Salı günü işçilerimiz işe kabul edilmediler. Bugün 2. gün yine işe kabul edilmediler. Ev sizin evi siz kullanıyorsunuz ama ‘abonelikler bana ait değil’ diye doğalgazı elektriği ödemiyorsunuz. Hizmeti siz alıyorsunuz ama ‘Abone sahibi filancadır Ben bu hizmeti alırım ama parasını ödemem’ diyorsunuz. Emekçilerin parası ödenmedi, işe alınmadılar. Bu bir zorbalıktır. Buna karşı direneceğiz. İşe alınmadıkları müddetçe her gün işi arkadaşlarımızla birlikte olacağız” açıklamasına imza attı.