Üç haftadır iç içe konular işliyorum. Konu başlıklarımızdan birisi de ?Deniz- Yusuf- Hüseyin? idi. Bunlar 6 Mayıs 1972 günü idam edilen üç devrimci gencin isimleridir. Bu gün olsa işledikleri suçlar olsa olsa 15 yıl hapis cezasını gerektirir ama o günün siyasi koşulları içinde idam edildiler. Bir Hıdrellez günü sabaha karşı idam edildiler. Henüz yirmili yaşlarda tazecik gençlerdi. Tek amaçları halka eşitlik ve özgürlük getirmekti. Seçtikleri yol doğruydu demiyorum. Bunun için eylemler yaptılar ama kimseyi öldürmediler. Buna rağmen idam edildiler. Kimilerine göre 1960 idamlarına misilleme ( üç sağcıya karşılık ? üç solcu ) olarak idam edildiler. Böylece idam edilen sağcı sayısı ile solcu sayısı eşitlenmiş oldu. Ne ilginç 1980 darbesi de belki de bu eşitlik sebebiyle ?bir onlardan bir bunlardan? cı olmuş ve kaç solcu idam edildi ise o kadar sağcı idam edilmiştir. Hatta yeterli idamlık bulunamayınca yaşı küçük bir solcunun yaşı büyütülerek idam edilivermiş ve böylece eşitlik sağlanmıştır. Ne ilginçtir ki ülkemizin darbeleri sonrası idamlar tarihinde eşitlik söz konusudur. L
Deniz Gezmiş baba tarafından Rize İkizdereli anne tarafından Erzurumludur. Anne ve babası öğretmendir. Ayaş, Sivas Şarkışla ve İstanbul´da büyümüştür. Çocukluğundan beri haksızlıklara karşı çıkan yoksullara destek olamaya çalışan bir yapısı vardır. İlk önemli eylemini Lise 1 de bir iftiraya maruz kalan öğretmenleri için yapmıştır. Daha sonra Amerikan 6. Filosuna karşı olan eylemlerde liderlik yapmıştır. Ne ilginç bugün Amerika´nın desteğindeki paralel güçlerin Türkiye Cumhuriyetinde rejimi değiştirmeye çalıştığını savunan güçler o gün için Amerika´nın yanında yer almış ve Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını ?kafir? ilan etmişlerdir. ?Kafirleri boğmanın vakti geldi? talimatını alan bu günün iktidar partisinin o günkü fikir yoldaşları önce toplu namaz kılmış ardından tekbir getirerek karşı saldırıya geçmişler ve bu kargaşada üç genç bıçaklanarak öldürülmüştür. Kaderin cilvesine bakın ki bu kez 15 Temmuz 2016 da en az 50 yıldır hazırlığı yapıldığı görülen, ABD destekli olduğu üzerinde herkesin görüş birliğinde olduğu bir darbe girişimi bu kez o günün ABD savunucusu tarafın iktidarını devirmeye kalkışmıştır.
İşte Emperyalizm bir ülke insanını diğerine kırdırarak hedeflerine ulaşmayı har zaman başarır. Olan yetişmiş insanlarımıza olur, olan gençlerimize olur, olan hepimize olur. Bunu hiç unutmayalım.
Ve Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan isimli henüz yirmili yaşların başındaki bu üç delikanlı o günün koşullarında bir hıdrellez sabahı darağacında can verdi. O gün yapmaya çalıştıkları silahla rejimi değiştirmek için banka soygunu, adam kaçırma gibi eylemleri onaylamamız mümkün değilse de işledikleri suçların ceza yasalarındaki karşılığının idam olmadığını düşünüyoruz. Şunu unutmayalım onlar kanı devrim ateşi ile fokurdayan birer ?delikanlı? idiler.
Deniz Gezmiş´in yakalandığı gün üzerindeki kenarı kürklü parka ile olan fotoğrafı aynen Che Quevera ?nın fotoğrafı için bir devrin simgesi olmuştur.
Bu arada Ramazan ayı başladı. Kutlu olsun. Eğer hareketliliğinde ciddi kısıtlamalar yapmadan orucunu tutabilenler varsa ne mutlu onlara. Oruç doğru uygulandığında önemli bir sınav önemli bir nefis jimnastiğidir. Oruç tutan kişiler hakikaten az yemeyi de başarabiliyorlarsa belki Ramazanda fazla kiloların bir kısmından kurtulabilirler. Ama günü uyuyarak ve az çalışmalar ile geçirerek durumu idare edip ardından iftarda gösterişli Ramazan sofralarında aşırı yiyerek oruç tutulması bana göre anlamından saptırılmış nafile bir ibadettir.
Bu yazılarımın içinde Hıdrellezin kökeni konusundaki varsayımlardan sadece birisini, yani Roman´ların Kakava şenliklerinin uyarlanmış hali olduğunu anlattım. Tabii ki başka varsayımlar da var. Bir gün onları da anlatırım.
Haftaya kadar sağlıklı günler dilerim.