MENÜ
İzmir 35°
Menemen'in Sesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
İZMİR´İN KALBİ MENEMEN´DE ATACAK
Güncel
31 Ağustos 2015 Pazartesi 08:00

İZMİR´İN KALBİ MENEMEN´DE ATACAK

Menemen´in Sesi Gazetesi olarak muhtarlarımızla başladığımız ?Birliğinizin Sesi? söyleşilerimizin üçüncüsünü Menemen Ticaret Odası Başkanı Yılmaz Güral ile birlikte suyun membası olan Menemen Ticaret Odası´nda gerçekleştirdik..

S.D.B: Öncelikle kısaca sizi tanıyabilir miyiz?

Y.G: Ben Yılmaz Güral. 1956, Menemen doğumluyum. İşi, aşı, eşi Menemen´de olan bir Menemen sevdalısıyım. 1976 yılında askerden geldikten sonra Menemen´de tüpgaz bayiliğine başladım. Sene 2015. Aşağı yukarı 39 yıldır Menemen´de ticaret hayatımı sürdürüyorum.

3 çocuk babasıyım. 2 kızım, 1 oğlum var. 34 yıllık evliyim. Menemen´de yaşamaktan, ilçemden, ilimden ve ülkemden çok memnunum.

 

S.D.B: Menemen Ticaret Odası yönetimine

ne zaman girdiniz? Kaç dönemdir başkanlık görevini yürütüyorsunuz? İşinizi seviyor musunuz?

Y.G: 1995-96 senelerinde Menemen Ticaret

Odası Meclis Üyesi olarak,  99 senesi civarında Menemen Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyeliğine seçildim. Daha sonra Yönetim Kurulu Başkan Vekilliği yaptım. 2002-2005 arasında Menemen Ticaret Odası Meclis Başkanlığı yaptım. 2005´ten bu güne kadar da Menemen Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanlığı yapmaktayım. 1 dönem meclis başkanlığı yaptım. 3 dönemdir

de Yönetim Kurulu Başkanlığını yürütmekteyim. Kısaca 4 dönemdir başkanlık statüsündeyim. Menemen´e hizmet etmekten son derece mutluyum. Bu iş sevda işi zaten. Yoksa olmaz. Menemen Ticaret Odası Başkanlığımızda her ay cebimizden 2 bin lira para harcıyoruz. Ticaret Odası Başkanlarının maaşı yok, oturum paraları yok. İnsanlar harcırahları var diyor, doğru. Ankara´ya gidersem 150 lira harcırah alıyorum. Ama ben Ankara´yı çok bilmediğim için 170 lira taksi parası veriyorum. Bunu da üyelerin takdirine bırakıyorum.

 

S.D.B: Bize biraz odanızın geçmişinden bahsedin desek, Menemen Ticaret Odası ne zaman ve kimlerin girişimiyle kuruldu? Bugüne nasıl geldi?

Y.G: Odamız 1923 yılında yani Cumhuriyet ile yaşıt. Faaliyete geçmesi 1925´i buluyor. İlk üyemiz Menemen Ziraat Bankası. O da bir çınar. Aşağı yukarı 90 yıllık geçmişi olan bir odayız. Menemen´de geçmiş dönem oda başkanlarının birçoğunu tanıyoruz. Ahmet Bican Ergin, Cumhur Kayacan, Kerim Ergun, Şerif Yılmaz isimlerini sayabiliriz. Güney Deniz Saha Komutanı Lütfü Sancar´ın babası da Menemen Ticaret Odası Başkanlığı yapmış. Elim kazada kendisini kaybettik. Bir müfettişin hesaplarda usulsüzlük bulmasından dolayı intihar ediyor. Çok içimizi acıtan bir olay. Böyle kurum ve kuruluşlarda çok hassas davranmak lazım. Buralarda tüyü bitmemiş yetimlerin hakkı var.  1988 yılında o günün başkanı Sofuoğlu, Ahmet Bican Ergin ve Şerif Yılmaz grubu içinde Menemen Ticaret Odasına 5 katlı bir yer yaptılar. 2005 yılında Yönetim Kurulu Başkanı olduk. 2009 yılında Menemen´in çok köklü firmalarından 6 bin m2

bir bina satın aldık. Enerjimizi Menemen Ticaret Odasına yansıttık. Şu an Halk Bankası kiracımız, Sosyal Güvenlik Kurumuna, Trafik Tescil Pasaport´a ve Elele Derneğine bila bedel verdik. Bununla beraber bin m2 hizmet alanımız, 255 kişilik toplantı salonumuz var. Biz Menemen´e hizmet etmekten,  Menemenlilerle beraber olmaktan son derece mutluyuz.

 

S.D.B: Başkanlığa başlarken ki hedeflerinize

ulaştınız o zaman?

Y.G: Bir insanın hayalinde ne vardır, ya zengin olmak ya da cumhurbaşkanı olmak. Ben de cumhurbaşkanlığı makamına kadar çıktığıma inanıyorum.

 

 

S.D.B: Bu görevi yürütürken en çok karşılaştığınız sorunlar nelerdir?

Y.G: Bildiğiniz gibi ticaret demek ekonomi

demek. Menemen Ticaret Odası olarak en çok karşılaştığımız sorun insanların ekonomik sorunları. Bin 500 faal üyemizin en az bin 300´ünde benim cep telefonum vardır. Çünkü başın düşünce dara Yılmaz Güral´ı ara diye bir sloganım vardır benim. İnsanlar da başı düşünce dara Yılmaz Güral´ı ara sloganıyla çalışıyorlar. Bu arada ekonomiden dem vurmak istiyorum. Bildiğiniz gibi bu günlerde dövizin fırlaması, ülkemizin hali ortada bu sebeple ekonomide sıkışıklık oldu. Biz Menemen Ticaret Odasında

bin 500 üyemizden bin 300 ile bin 350 arasında aidatlarını ödediklerini görüyoruz. Neden diye sorduğumuzda, başkanım ne zaman telefon açsak size ulaştık, biz sizden memnunuz. Biz bunu ödeyeceğiz ki siz de bize hizmet edin dediler. Biz de hizmette sınır ve sinir yok politikasıyla üyelerimize hizmet etmeye gayret ediyoruz.

 

S.D:B: Şu an halihazırda devam eden çalışmalarınız ve geleceğe dair beklentileriniz nelerdir?

Y.G: Bildiğiniz gibi Menemen´in yanında Foça´nın da Ticaret Odası Başkanıyız. Sizlerin daha önce Foça Fransız Tatil Köyü olarak bildiğiniz yeri, Menemen Ticaret Odası, Foça Belediyesi ve Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) ile beraber yeniden hayata geçirmek istiyoruz. Çünkü Foça´nın gençleri Çeşme, Marmaris ve Bodrum´da çalışıyor. O gençler harcanıyor. Kötü alışkanlık ediniyorlar. Bu işletme açılırsa bu anlamda da Ege´nin, Foça ve Menemen´in çocuklarına sahip çıkacağımızı düşünüyoruz. Bakanlık ve TOBB´ a da yazılı olarak bu konuyu ilettik. Ayrıca Menemen´e üniversite gelmesini istiyoruz. Daha önce de talebimiz vardı ki, eğer Menemen´e üniversite gelirse binaların bir tanesini Menemen Ticaret Odası yapacak demiştik. Gelecek rektöre de makam aracını vermeği taahhüt ve teklif ediyoruz. Yine bir diğer isteğimiz, Koyundere´ye gelen otoyolun mutlaka Aliağa ve Çandarlı bağlantısı yapılmalı. Petkim ve Çandarlı Limanı ile 3 bin 300 tırın bu yolda çalışacağını düşünüyoruz. 3 bin 300 tırı

3´lü halde yan yana dizersek İzmir´i geçiyor. Kesinlikle bu yolun yapılmasını ve Menemen ve Aliağa´nın yaşanır bir yer olmasını istiyoruz. Yine benim ideallerimden bir tanesi daha Menemen´de organik pazar kurulması. Menemen´in tarıma dayalı bir ekonomisi var. Sayın Belediye Başkanımıza teklifimiz var eski Merdivenli Pazar Yeri´nde köylü pazarı kurarsak İzmir´deki organik pazarlardan çok daha fazla müşteri çekeceğimizi düşünüyoruz. Çünkü insanlar daha ekonomik fiyata organik ürün yiyecekler diye düşünüyorum.

 

S.D:B: Üyelerinizin temel sorunları neler ve sizlere daha çok hangi konular için geliyorlar?

Y.G: Genelde banka kredileriyle ilgili bize başvuruyorlar. Bir de Menemen´de ara eleman sıkıntısı var. Sayın Valimiz ve Kaymakamımıza dilekçe verdik bize 350 dönümlük hazine yeri verirseniz Menemen´de küçük sanayi sitesi yapalım dedik. Menemen´de birlikte rahmet, bereket ayrılıkta azap var politikası var. Bu üçlü çok güçlü formülüyle beraber Menemen Ticaret Odası, Menemen Esnaflar Odası ve Menemen Sanatkarlar Odası olarak ilçemizde küçük sanayi sitesi yapmak istiyoruz. Yine Menemen Ticaret Odasının talebi bunun içine Endüstri Meslek Lisesi yapılması. Orada okuyan çocuklar sanayide staj yapabilecekler. Benim ideallerimden bir tanesi bu. Bunu yapmadan bu işi bırakmak istemiyorum. Foça Yarı Açık Cezaevinde tahliyesine yakın 30 mahkum arkadaşımıza girişimcilik belgesi verdik.

S.D.B: Odanızın düzenli yürüttüğü ya da katkıda bulunduğu sosyal faaliyetler ve çalışmalar var mı?

Y.G: Menemen Ticaret Odası olarak 12 dönem KOSGEP girişimcilik kursu açtık ve 360 kişiye girişimcilik belgesi verdik. Hiç kimseden 1 lira bile para almadık. Bunun tümünü Menemen Ticaret Odasından karşıladık. En önemlisi Türkiye´de ilklerden bir tanesi Foça Yarı Açık Cezaevi, Adalet Bakanlığı ve Menemen Ticaret Odası üçlüsü olarak tahliyesine yakın 30 mahkum arkadaşımıza girişimcilik belgesi verdik. İnsanlar cezaevinden çıkıyor. İş arayınca iş vermiyorlar. Bu arkadaşlarımızın

iş aramalarına gerek yok. Eğer ceplerinde üç beş kuruşları varsa devlet onlara 30 bin lira hibe destek iki sene sıfır ödemesiz, iki sene sıfır faizle 70 bin lira yani 100 bin lira devletin desteği var. Bu arkadaşlarımıza da böyle bir yardımımız oldu. Yaklaşık 20 gün önce bu çalışmayı yaptık. Yine diğer bir sosyal faaliyet olarak Menemen Ticaret Odası Meclis Başkanlığı döneminden beri 12 senedir 600 ile bin aileye ramazanlarda gıda yardımı yapıyoruz. Yine bin ile 2 bin ailenin çocuklarına çanta ve kırtasiye malzemesi desteği veriyoruz. Belli okullarda belli desteklerimiz var. Belli hastanelerde belli pozisyonlarımız var. Bunların hepsini anlatmanın bir anlamı yok. Çünkü büyüklerimiz bize bir şey öğretti, bir gözün yaptığını diğer göz görmeyecek. Menemen Ticaret Odası çalışıyor, kazanıyor

ve yardımlarını da yapıyor diyorum.

 

S.D.B: Geçmiş yıllarla kıyaslarsak bugünkü oda çalışma koşullarını nasıl buluyorsunuz?

Y.G: 200 metreden bin metreye geldik. Benim anamın bir tane sözü vardır: Oğlun seni hasırın üzerine doğurdum dedi. Ben de neden anne dediğimde: İnsanlar iki ruhlu doğar dedi. Bir patron ruhlu, bir de hizmetkar ruhlu. Biz Menemen Ticaret Odası olarak büyümeye namzediz. Ama benim ruhum patron ruhlu olmadı, hizmetkar ruhlu oldu. O yönden Menemen Ticaret Odası olarak bütün üyelerimizin hizmetindeyiz.

 

S.D.B: Üyelerinizden bugüne kadar sizi çok şaşırtan, unutamadığınız bir talep geldi mi?

Y.G. Zaman zaman oluyor. Geçen gün çok enteresan, bir üyemin ailesiyle problemi varmış. Dükkanıma sabah 7.30´da geldi. Başkanım senle kahvaltı yapmak istiyorum dedi. Buyur dedim ben de. Hanımı ile sorunları varmış. Benden yardım istedi. Bir taraftan çok gururlandım, bir taraftan da üzüldüm. Bu duygularla arkadaşımıza yardım etmekten de son derece mutlu oldum.

 

S.D.B: -Odaya kayıtlı uzun yıllardır çalışma hayatını sürdüren ticaret erbapları ya da işletmeler var mı?

Y.G: Tüccar olarak Celeplerin çok eski bir geçmişi var. Ahmet Bican Ergin´in geçmişi eskilere dayanıyor. Soba satan Hikmet Amcamız ona keza. Cumhur Kayacan, Neşet Kızılkaya ve Foça´da Söylemezoğlu aynı şekilde. Bu saydığım isimleri ticaretin ordinaryüs profesörleri olarak görüyorum.

 

S.D.B: Menemen Belediyesi ve Menemen Belediye Başkanı Sayın Tahir Şahin ile ilişkileriniz nasıl? Gerektiği kadar işbirliği üretebiliyor musunuz? Aynı şeyleri İzmir Büyükşehir Belediyesi açısından da değerlendirebilirsiniz.

Y.G: Belediye Başkanı Tahir Şahin deyince Yılmaz Güral´la aynı mahallede büyümüş bir kardeşimiz aklıma gelir. Bizim babalarımız arkadaştı. Belediye Başkanı olmadan önce de bizim dostluklarımız vardı. Başkan olduktan sonra da dostluğumuz devam ediyor. Biz hiç kimse ile kavga etme yönünde değiliz. Menemen´deki tüm kurum ve kuruluşlar beraber olmak zorunda. Odalarda da bu beraberlik var. Büyükşehir Belediye Başkanımız Aziz Kocaoğlu´nu da yakinen tanırım. Tanışmamız ticaret dönemine dayanır. Kendisi karakter olarak iyi bir ağabeyimizdir.

 

S.D.B: Bizim kurumumuzdan (Menemen´in Sesi Gazetesi ve Menemen TV) beklentileriniz nelerdir?

Y.G: Menemen´in Sesi Gazetesini ilk kuruluşundan beri tanırım. Burada rahmetli Zübeyde Ablamızı da anmadan geçemem. Menemen´in sesi ve Menemen´in gülen yüzü olarak sizi hep değerlendiriyorum. Menemen´in gülen yüzü olmaya lütfen devam edin. Hiç kimsenin hegemonyasında olmayın. Siz Menemen´in sesisiniz. Basın demek doğruları yansıtmaktır.

Siz de bunu yapıyorsunuz. Bu nedenle size de teşekkür ediyorum ve başarılarınızın devamını diliyorum.

 

S.D.B: Son olarak bizim unuttuğumuz, sizin eklemek istediğiniz bir şeyler var mı?

Y.G: Hep beraber Menemen´de bir konsept yapalım. Ne diyelim. Menemen üniversiteler şehri olmaya namzet diyelim, Menemen güzellikler şehri olmaya namzet diyelim, Menemen olmazsa olmazlardan eko-pazar kurulmasına namzet diyelim, çalışmalarımızla Menemen´in yıldız olduğunu Türkiye´ye gösterelim. Ege´nin incisi İzmir, İzmir´in kalbi Menemen olacak diyorum.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Menemen'in Sesi