
MENEMEN ATATÜRK ANADOLU LİSESİ ÖĞRENCİLERİNDEN BÜYÜK BAŞARI

Minik Öğrenciler Oyunlarla Öğreniyor

Menemen'in Sesi Gazetesi'nden Kent Belleğine Anlamlı Destek

MENEMEN'DE ‘ÖZEL' SERGİ

PROJE OKULLARI ATAMALARINDA LİYAKAT ESAS ALINMALI,
SİYASAL KADROLAŞMA UYGULAMALARINA DERHAL SON VERİLMELİDİR!
Millî Eğitim Bakanlığına (MEB) Bağlı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçları açıklanmıştır. 2025 yılı atamaları tıpkı geçmiş yıllarda olduğu gibi yine şeffaflıktan uzak ve liyakat ilkesini hiçe sayan bir anlayışla gerçekleştirilmiştir. Proje okullarına yapılan atamalarda süreç, somut, ölçülebilir ve nesnel hiçbir kritere dayanmamakta; tamamen siyasi ve idari takdirle şekillenmektedir.
Bakanlık, herhangi bir duyuru yapmaksızın, kıdem, hizmet puanı ya da mesleki yeterlilik gibi objektif göstergelere bakmadan, istediği öğretmeni ya da eğitim yöneticisini proje okullarına atayabilmektedir. Bu uygulama, yıllardır eğitimde adalet ve hakkaniyet duygusunu ciddi anlamda zedelemekte; emek, birikim ve mesleki yetkinlik yok sayılmaktadır.
SİYASİ SADAKAT, MESLEKİ LİYAKATİN YERİNİ ALMIŞTIR!
Proje okullarında öğretmen ve yönetici atamaları uzun süredir siyasi sadakatin belirleyici olduğu bilinmektedir. Mülakat gibi denetime kapalı uygulamalar, yandaş sendikalara mensup olanlara sağlanan ayrıcalıklar ve tamamen keyfî tercihler, öğretmen atamalarını ve eğitim yöneticiliği görevlendirmelerini proje okullarına yönelik açık bir siyasi kadrolaşma aracına dönüştürmüştür. 2025 yılı atamaları da bu tabloyu değiştirmemiştir. Yüzlerce nitelikli ve deneyimli öğretmen ve eğitim yöneticisi hak ettikleri halde “bakanlık takdiri” sonucunda proje okullarına atanmamıştır. Bu durum, sadece kişisel mağduriyetler yaratmakla kalmamakta; aynı zamanda eğitimin niteliğini doğrudan etkilemektedir.
Eğitim Sen’in, proje okulları uygulamasına ilk günden itibaren neden karşı çıktığı yapılan son atamalar sonucunda bugün çok daha iyi anlaşılmaktadır. Atama yetkilerinin tamamen Bakanlık onayına bağlandığı mevcut sistem, liyakati tamamen ortadan kaldırmış; öğretmen ve yönetici atamalarını siyasal ve sendikal yakınlık zeminine indirgemiştir. Sendikamızın bu çarpık duruma yönelik tüm itirazları dikkate alınmamış; taleplerimiz ise yanıtsız bırakılmıştır.
Atamalarda mesleki kıdem, hizmet süresi, akademik yeterlilik ve performans gibi nesnel kriterlerin olmaması, bu uygulamanın keyfiliğini gözler önüne sermektedir. Bu eksiklikler, kamu yönetimi ilkelerine, hukuka ve kamu yararına açıkça aykırıdır.
Şu anda yanında açıklama yaptığımız Menemen Şehit Ahmet Özsoy Fen Lisesinde üyemiz olan 3 öğretmen arkadaşımız, 1 Eğitim İş üyesi, 1 Eğitim Bir Sen üyesi ve herhangi bir sendikaya üye olmayan 3 arkadaşımız hiçbir gerekçe gösterilmeden yeniden görevlendirilmemiştir. Bu okulumuza son atanan müdürlerin Proje Okulları Atama Yönetmeliğine aykırı bir şekilde yandaş sendikaya üye olan müdürlerin atanması da dikkat çekicidir.
EĞİTİM KURUMLARI İKTİDARIN ARKA BAHÇESİ DEĞİLDİR!
Öğretmen atamalarının ve yönetici görevlendirme süreçlerinin şeffaf, denetlenebilir ve liyakat esaslı hale getirilmesi, kamusal eğitimin geleceği açısından hayati önemdedir. Siyasal iktidarın arka bahçesi gibi çalışan atama politikaları sona ermeli; eğitimde eşitlik, adalet ve bilimsellik esas alınmalıdır. Bunun için atılması gereken adımlar bellidir.
Öncelikli olarak proje okullarının statüsü keyfiyetten kurtarılmalıdır. Hangi okulların proje okulu olacağı, illerde kurulacak bağımsız ve liyakat temelli komisyonlarca belirlenmelidir. Öğretmen atamaları, yönetici atama ve görev uzatma kriterleri liyakata dayalı olmalıdır. Görevlendirmeler, somut ölçütlere bağlanmalı; mesleki deneyim, hizmet puanı ve başarılar esas alınmalıdır. Milli Eğitim Bakanı’na tanınan keyfi yetkiler mutlaka sınırlandırılmalıdır. Proje okullarına yapılacak atamalarda tüm yetkinin Bakan’a bırakılmasının, eğitim sisteminde eşitsizliği ve adaletsizliği derinleştirdiği açıktır. Proje okullarına atanan öğretmenlerin yer değiştirme hakları sadece proje okulları ile sınırlandırılmamalı, genel tayin sistemi içinde değerlendirilmelidir.
Eğitim kurumlarını iktidarın siyaseten müdahale ettiği birer arka bahçe haline getirilmesine seyirci kalmamız mümkün değildir. Eğitim Sen olarak bu adaletsizliğe karşı hukuki süreci sonuna kadar takip edeceğimizi ve tüm eğitim emekçilerini birlikte mücadeleye çağırdığımızı kamuoyuna duyuruyoruz.
MENEMEN EĞİTİM SEN TEMSİLCİLİĞİ YÜRÜTME KURULU