MENEMEN´İN GURURU

MENEMEN´İN GURURU

MENEMEN´İN SÜPER LİGDEKİ TEK TEMSİLCİSİ

35 Yaşında, Celal Bayar Üniversitesi İİBF İşletme Bölümü mezunu. Menemen´de REF GAYRİMENKUL ve CCD SİGORTA isimleri ile kurduğu kendi şirketlerini yönetiyor. Altınbilek Eczanesi sahibi Eczacı Deniz KÖMÜRCÜOĞLU ile 7 yıldır Evli ve 5 yaşında NİL adında bir kız babası.1998 yılında çıktığı sahalarda SÜPER LİG YARDIMCI HAKEMİ olarak görevini yürütüyor ve bu sene de MENEMEN´İZİN SÜPER LİGDEKİ TEMSİLCİSİ olarak görev alacak olan Cevdet KÖMÜRCÜOĞLU, Yan hakemlikten yardımcı hakemliğe dönüşen süreçte yan çizgideki hakemlerin sorumluluğunun arttığını ve işlerinin ağırlaştığını söylüyor, yardımcı hakemlerin artık sadece taç, korner, aut ve ofsayt kararlarını vermenin dışında bir hakem gibi 90 dakika boyunca maçı izlemek zorunda olduğunu anlatıyor.

Kendinizden bahseder misiniz? Nasıl hakem oldunuz? Ne kadardır süper ligde görev alıyorsunuz? Hakemlik yapmaya nasıl karar verdiniz? 1998 senesinde Gediz Koleji´nde tesadüfen orada öğretmen olarak görev yapan eski FİFA Hakemlerinden Hasan CEYLAN´ı gördüm. Futbolla yatıp futbolla kalkan 17 yaşında bir genç olarak hemen hemen tüm hakemleri de ekranlardan tanıdığım için kendisi ile tanışıp sohbet etmek istedim. Laf lafı açtı ve ben nasıl hakem olabilirim diye sorunca Hasan Hocanın da teşviki ile Engin KURT hocamın kursuna yazılıp başarı ile bitirdim. Sonrasında ise Mevlüd GÜZEL, Oğuz Sarvan, Ünsal Çimen, Erol Ersoy, Hakan Özkan gibi eski duayen hakem ve yöneticilerimizin de desteği, takdiri ile 6 seneden beri ÜST KLASMAN da görev almaya layık görüldüm. Bu sene de SÜPER LİG YARDIMCI Hakemi olarak Süper Ligde görev alacağım.

Hakem olmanın zorlukları nelerdir? Hakemin hayatı nasıldır? Hakem olmaya baş koyduğunuz zaman özel hayatınızdan iş ve sosyal hayatınıza kadar her şeye dikkat etmeniz, her zaman disiplinli olarak çok çalışmanız, idman aksatmamanız, yemenize içtiğinize dikkat etmeniz, çok maç izleyip çok maça çıkıp çok tecrübe kazanmanız gerekir. Her hakem bir gün Dünya Kupasında görev alabilmek için yola çıkar. Menemen gibi bir ilçede ise bu görevi yürütmenin ben güzelliklerini daha çok yaşamaktayım. Komşularınız, pek çok esnaf, sürekli olarak sizi destekler, başarılı olmanız için dua eder. Hoş sohbetlere konu olur, bilirkişi olarak soru sorulur. Neden hakemlik değil de yardımcı hakemlik yapıyorsunuz? Aslında hepimiz bu işe hakemlik ve yardımcı hakemlik yaparak başlıyoruz. Ben de B Klasmanı´ndayken 2. Lig´de hakemlik yapıyordum. 2. ve 3. liglerde 43 tane profesyonel müsabakada hakem olarak görev yaptım. Fakat TFF´nin UEFA Konvansiyonuna 2008´de kabulünün ardından hakem sayısında değişiklikler oldu ve o sene yardımcı hakemliğe düştüm. Daha üst liglerde hakem olabilmek için gerekli yaş sınırlarını aşmaya yakındım. Dolayısıyla bir anda üst klasmana çıkamayacaktım. O noktada hedefim kalmayınca kendime yeni bir hedef belirlemek istedim. Bunu o dönemdeki yöneticilerimle paylaştım. Olumlu karşıladılar ve üst liglerde yardımcı hakem olarak görev verdiler. Başarılı olunca da Süper Lig yardımcı hakem kadrosuna alındım. Şu anda da bambaşka hedeflerle yürüyorum. İşimde, özel hayatımda ve hakemlikte hedeflerle yaşamayı çok seviyorum. Dolayısıyla burada da bir hedefim var ve o hedef için koşuyorum. Hakem daha ön planda bir insan, dolayısıyla onun bu çileyi çekmesi daha kolay anlaşılabiliyor ama yardımcı hakemlik ikinci derecede bir rol değil mi?

Kesinlikle bu doğru. Ben yardımcı hakemleri kurumsal firmalardaki Genel Müdür Yardımcılarına benzetirim. GMY´ler , Genel Müdürlerin sağ koludur ve işletme için bir GM gibi düşünüp hatasız bir şekilde süreci yoluna koymaya çalışır. Yardımcı hakemler de , Hakem ekibinin görevli olduğu müsabakaya gidiş için seyahat programlamasından , maç esnasında hakeminin göremediği en kritik anda ona kırmızı kartlık bir hareketi söyleyerek maçı kurtarabilen gizli kahramanlardır. Önemli olan bu kadar güzel bir işin parçası olmak bence. İyi bir yardımcı hakemin en temel ayırt edici özelliği nedir? Her durumda konsantre kalabilmek ve hakemine her durumda yardımcı olabilecek şekilde kendini hazır tutabilmek. Çünkü hakemin konsantre olması yardımcı hakeme göre daha kolay. Hakem sürekli oyunda, sizin ise top diğer yarı sahada oynanırken oyundan kopma ihtimaliniz var. Bulunduğunuz yer itibarıyla kenardan etkilenme durumunuz da söz konusu. Dışarıdan kendinizi soyutlayarak her durumda içeriye konsantre olabilmek, sürekli hakemiyle ilişkide kalıp onun isteyebileceği yardımı önceden tahmin ederek müdahalede bulunabilmek zaten başarıyı getiriyor. Farkı oluşturan da bu diye düşünüyorum.

Bundan sonrası için hakemlikteki kariyer planlamanız nasıl? Eskiden 45 olan yaş sınırı 47´ye yükseltildi. Süper Lig yardımcı hakemliğinde 7. yılım. Yapabildiğim noktaya kadar devam etmek, bu süreçte çıtayı yükseltmek için FIFA yardımcı hakemi olabilmek, Avrupa´da ve Süper Lig´de daha üst düzeyde maçlar alabilmek için elimden geleni yapacağım. Hakemliği bıraktıktan sonra ise hakem eğitimciliği yapmak istiyorum. Her hakemin gönlünde FIFA kokartı takmak yatar.

Bunun için de özellikle son dönemde yabancı dil bilgisi iyice öne çıktı. Siz lisan konusunda hangi seviyedesiniz? Lise yıllarından beridir öğrendiğimiz ve iş hayatında sürekli kullandığım İngilizce´yi iyi derecede biliyorum. Aynı zamanda da 2 uluslararası firmanın da ülkemizdeki yatırım danışmanlığını yapıyorum. Bunun yanı sıra İspanyolca kursuna gidiyorum. Dünyada en geçerli dillerden birisi olan İspanyolca oldukça renkli ve zevkli bir dil. İnşallah onu da yeterli seviyeye çekeceğim.

Hakemlikle ilgili unutamadığınız bir anınız var mı? Hakemlik hayatınızda yaşadığınız ilginç hatıralar vardır mutlaka... Anılar o kadar fazla ki, anlatmaya kalksak bu satırlarda bize yer kalmaz sanırım. Ancak 2 hoş anımı paylaşmak isterim. Bunlardan ilki 2000´li yılların başında amatör hakem olarak görev aldığım bir Menemenspor-Sasalıspor amatör müsabakası. O sene amatör kümede play offlara kalması kesinleşen namağlup Menemensporun hayatımda ilk ve tek kez maçını yönetmiştim. Menemen´de doğup büyüdüğüm için Menemenspor maçlarına çıkmıyordum. İl hakem kurulu başkanım Somer Karakaş beni arayıp O hafta içi bir erteleme maç olduğunu Sasalı-Menemen maçını yönetmemi istedi. Ben de kendisine Menemen´de yaşayıp Menemen´de büyüdüğüm için çıkmak istemediğimi ancak kendisi bana güvendiğini ve maçı yönetmem gerektiğini ifade etti. Eski takım arkadaşlarımın da futbolcu olarak görev yaptığı maçı yönettim ve namağlup Menemenspor o maçta 2-0 mağlup olmuştu. Diğer bir anımda Tolga Özkalfa ile Galatasaray- Kayseri Erciyesspor maçında görevli idim. Maçın atmosferi oldukça yüksekti. Türkiye´de İlk kez kulaklık sistemi de kayıt edilmesi denenecekti. Maç başladı. Benim tarafımdan taç oldu. Kayıt konusuna o kadar çok motive olmuş olacağım ki top taca çıkmasına rağmen ben sadece ?´Mavi atar mavi atar´´ diyerek hakemime bildirdim. Tolga abi birkaç saniye geçip hala bayrak işaretimi göstermeme kızınca kendime geldim. Tolga Özkalfa ile beraber maça gittikçe bu pozisyon her memorandumda aklıma gelir.

Beğendiğiniz, örnek aldığınız yardımcı hakemler kimler? Tabiki ilginiz olan bir konuda o işin üstadları size çok şey katar. Bu kapsamda ben de hakem olduğum süre zarfında takip edip kendime örnek aldığım yardımcı hakemler var. Ancak belirli bir başarı çizgisini koruyabilen yardımcı hakemlere ayrı ayrı bakarsanız hepsinin de belirli bir tarzları vardır. Ben de hepsindeki olumlu özellikleri kendime örnek alıp kendi stilimi geliştirmeye çalışıyorum. Başlıca örnek aldığım hakem ağabeylerime örnek olarak Ekrem Kan, Baki Toncay Akkın, Adil Sinemi gösterebilirim.

Hakemliğe beraber başladığınız birçok insan içerisinde Süper Ligde bir yardımcı hakem olmanızı sağlayan özellikleriniz nedir diye sorsam? Ben öncelikle insani değerlere çok önem veririm. Benim için hakem, yardımcı hakem, Süper Lig hakemi, il hakemi ya da aday hakem diye bir ayrım yok. Ailemden gördüğüm şey, insana insan olarak değer verilmesi gerektiğidir. Soruya gelirsek, hakemlik yeteneğiniz ayırt edici bir özellik olarak ön plandadır. Diğer yandan sadece kendinize değil, temsil ettiğiniz hakemlik kurumuna ve Türkiye Futbol Federasyonu´na karşı da sorumluluk taşıyorsunuz. Bu nedenle bulunduğunuz yerin bilincinde olmanız ve oturmasını, kalkmasını bilmeniz gerekir. İnsani özellikler, temsil yeteneği, görüntü ve hepsinden önemlisi hakemlik yeterliliğiniz çok önemli. Bunlara paralel olarak fiziksel performansınız, eğitim düzeyiniz, sonrasında yabancı dil bilginiz geliyor. Ayrıca biraz hırs, biraz azim, biraz sabır ve ciddi disiplinli çalışma da şart.

Mesleğinize gelelim? Okulu bitirdiniz, hakemlik yapıyorsunuz; peki ya iş meselesi? Hakemlik ve işim birbirini olumlu etkiliyor. Aslına bakarsanız 13 yıllık Bankacılık ve Finans Müdürlüğü kariyerimden 2013 yılı sonunda hakemlik yapmaya devam edebilmek için ayrıldım. Bu süreçte de kendi işimi kurma fikrini gerçekleştirdim. Öncelikle REF GAYRİMENKUL´ü kurdum ve gayrimenkul sektöründe kurumsal anlayışta, Menemen´de Gayrimenkul ve Emlak sektörüne yön veren bir yapıda danışmanlık yapıyorum. Bu süreçte kendi marka tescilimizi de aldık. Sahalarda her daim adaleti temsil eden birisi olarak iş hayatında da ana düsturum adalet. 2015 senesinde de gelişmekte olan piyasalarda Bireysel Emeklilik Sisteminde sektör lideri bir markanın ana acentesi olarak CCD SİGORTA adında 2.şirketimi faaliyete soktum. Bireysel ve kurumsal sigortacılık konusunda uzman mesai arkadaşlarımla Menemen´de sigorta sektöründe de yapıcı ve hizmet odaklı anlayışımızla faaliyetlerimizi hızla sürdürüyoruz. ?´Farkımız iş yapış tarzımız´´ felsefesi ile her zaman adil ve kaliteli hizmet anlayışımızla her iki sektörde de çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

REF GAYRİMENKUL, CCD SİGORTA, HAKEMLİK? Hepsi bir arada zor olmuyor mu? Açıkçası kolay olmuyor. Ben üniversitede okumaya başladığım dönemden beri çalışmaya da başladım. Aynı zamanda hakemlik de yapıyordum. Bu işlerimin dışında da STK´ larda da faal olarak çalışmaktayım. EGE FİNANS DERNEĞİ´nde Denetim Kurulu Üyeliğimin yanı sıra Site Denetçisi olarak da görev almaktayım. Aslında tüm bu alanlar da başarılı olmamdaki ana temel eşimdir. Onun desteği çok önemli. Çünkü inanın güne sabah 7´de başlayıp , haftanın 6 günü idman , iş görüşmeleri , çalışanlarımızla toplantılar , müşteri ziyaretleri derken akşam 21´i bulan bir süreç. Bu başarılardaki en büyük pay sahibi de o benim için.

Biz sizi hakem olarak biliyoruz. Başka hobileriniz var mıdır? Futbolun dışındaki hayatınızda neler var? Hakemliğin ve işinizin dışında nelerle ilgileniyorsunuz? Bu kadar yoğun bir şekilde çalışmanın yanında fırsat bulabildiğince ailemle vakit geçirmeye çalışırım. Kızımla oynamak, onunla yüzmek, ailemle seyahat etmek benim huzur bulmamı ve motive olmamı sağlıyor. Özellikle kızımın da farklı alanlarda ilgilenmesi için ona örnek olmaya çalışırım. Kişisel gelişim için de her akşam uyumadan kesinlikle kitap okurum. Genelde kitaplardaki ilgi alanlarım Ekonomi, Gündem ve Siyaset.

Gelelim Menemenspor´a? Menemenspor´un bulunduğu konum ve geleceği ile ilgili düşünceleriniz nelerdir? Menemen 4 yaşından beridir yaşadığım çok kritik bir bölgede konumlanmış kozmopolit bir ilçe. Aslına bakarsanız Menemenspor da birleştirici, yapıcı, centilmen yapısı ile buradaki herkes için sosyal bir konu. Ben çocukken 1988´ li yılların 2. liginde oldukça önemli başarılara imza atan köklü bir kulüp. Eski günlerine dönmesi İzmir ve Türk futboluna önemli katkılarda bulunacaktır. Bu doğrultuda gerek Belediye başkanımızın gerekse sivil toplum örgütlerinin tek bir çatıda toplanması, maçlara daha çok seyirci gelmesi futbolu bir sosyal etkinlik olarak da herkes tarafından paylaşılması gerekir diye düşünüyorum. Nitekim son dönemde bu ilçe Harun Tekin, Çağlar Söyüncü gibi A Milli takıma çağrılan çok önemli oyuncular yetiştirdi. Diğer açıdan da Menemen´de ileride de görev alabilmesi için birlikte çalıştığım hakem kardeşlerimin de desteklenmesi gerekir. Ben de Süper Ligde bir hakem olarak her daim gençlere tecrübelerimi aktarmaya çalışıyorum.

Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı? Öncelikle eski futbolcu ağabeyim ve gazetenin genel koordinatörü Erhan Özalp ile Menemen´in Sesi Gazetesi ailesi olarak sizlere çok teşekkür ederim. Ayrıca ilçemizde idman yapabildiğimiz tesislerden dolayı Belediye başkanımız Tahir Şahin´ e teşekkür ediyorum.2016-2017 Süper Liginde tüm Menemen halkının dualarını benden eksik etmemelerini dilerim.

Erhan ÖZALP