Mekanlar ve İnsanlar köşemizi bu hafta Altuğ Karaburun Caddesi´nde bulunan Şengöz Ticaret´e ayırdık.
S.D.B: Öncelikle kısaca sizi tanıyabilir miyiz?
Mustafa Şengöz: 1973 yılında Menemen´de doğdum. İlkokul ve Ortaokulu Menemen´de okudum. Orta 2 terkim. Ondan sonra tüpçülük işine girdim. O zaman su işi yoktu. Baba mesleğine çocuklukta adım attım.
Dilek Şengöz: 1978 doğumluyum. Menemen´liyim. Annem Karadenizli, babam Menemen´in yerlisi. Lise mezunuyum. Üniversiteyi, ailemden uzağa gitmek istemediğim için okumadım. Kazanırsam ilerde niye gitmedim diye pişmanlık duymamayım diye sınava bile girmedim. Erken yaşta nişanlandım, evlendim. Nişanlılıktan beri dükkandayım. Mustafa ile 24 saat beraberiz. Severek yapıyorum. Çalışma hayatına alıştım artık. Bu sefer ev gezmelerinde sıkılıyorum. Bir yere gidecek olsam bile ya kız ya oğlan duruyor. İkisi de dükkanda büyüdüler diyebilirim.
S.D.B: Babanız Orhan Şengöz´ün yanında çalışmaya başladığınızda yıl kaçtı?
Mustafa Şengöz: Yıl 1984´tü. O esnada hem de okuyordum. Okul dışı zamanlarda dükkandaydım. İlkokul 3´ten beri tüp işinde çalışmaya başladım. Askere gidip geldim. 1 Ocak 1997´de dükkanı üzerime aldım. Tam 20 yıl oldu. Hayatımda başka bir iş yapmadım. Deyim yerindeyse baba mesleğini 97 yılında aldık, bugüne kadar geldik.
S.D.B: O zaman dükkan neredeydi?
Mustafa Şengöz: Ben dükkanı devraldığımda şu anki Gözde Pide´nin oradaydı. Tam hatırlayamayacağım 2006-2007´lerde yine Atatürk Caddesi üzerinde aynı sırada başka bir dükkana geçtim. Orada 3 yıl kadar kaldım. Su işi yoktu. Su işine girince dükkanımı evimin altına aldım. Kaldırımlar genişleyince bize başka bir dükkan lazım dedik. Burayı internetten bulduk. Sahibi Almanya´da. Burada da 4 yıla girdik. Bu şekilde faaliyete devam ediyoruz. Bu esnada bir kızımız ve oğlumuz oldu.
M.B: Baba mesleği dediniz. Babanın bu işe girmesi nasıl olmuş?
Mustafa Şengöz: Babam tüp işine çok sonra girmiş. Ondan önce kamyonda nakliyecilik yapıyormuş. Babamın ilk bu işe girmesi şöyle olmuş; şu anki Gözde Pide´nin olduğu yerde bahçeli evimiz vardı. Sol tarafımızda tüpçü Süleyman Özden vardı. Daha sonra Tüpçü Yılmaz Güral, Süleyman Özden´le ortak oldu. Sağ tarafımızda ise Bakkal Kemal (Yılmaz Güral´ın babası)´ın bakkal dükkanı vardı. Yılmaz abi ile Süleyman Özden ortaklıktan ayrılınca Süleyman Özden babama ortaklık teklif etti. 13 ay ortaklık yaptılar. Sonra babam kendi yerimizde tüpçü dükkanı açtı. Bu şekilde tüpçülüğe başladı.
S.D.B: Geçmişe dönersek Menemen´in ilk tüpçüleri kimlerdi?
Mustafa Şengöz: İpragaz Fikret Zümrüt´tü. Çok kısa bir zaman sonra Aygaz´ı Akgün Ergin açmış.
M.B: Kaç kardeşsiniz?
Mustafa Şengöz: 3 kardeşiz. 2 kız 1 oğlan. Büyük olan kardeşimiz hiç dükkana gelmedi. Manisa´da okudu. Küçük ablam ben evlenmeden önce kasada duruyordu. Babam servise gidiyordu. Ben o zaman ufaktım. Daha sonra ben yetişince ablam evlendi. Derken ben nişanlanınca eşim oturdu kasaya. Hala da öyle.
S.D.B: Bu sektördeki sıkıntılarınız ne dersek?
Mustafa Şengöz: Doğalgaz geldi bizim iş bitti. Su kalemimiz değil zaten. Hiçbir şey de getirmiyor. Bir bir tüpçüler kapatıyor. Biz de açılmakta istemiyoruz. İstikrar kalmadı. Masraflar çok ağır. Sigortasız adam çalıştıramıyorsun. Sigorta 564 TL oldu. Yemek parası ödüyorsun. Maliyet 2400´e dayanıyor. Babamlar zamanında sıradan bir çocuğu çağırıp çalıştırıyordun. Şimdi çok riskli. Bu arada belirtmek isterim ki, geçen gün iş güvenlikçilerle konuştuk. Menemen´de 4 kişi iş güvenliği yaptırmış. Zorunlu ama zorlayan kim? Ama yanlışlar benim için ölçü değil. Bir anda yılların birikimi bir dakikada heba edebilirsin. Her şeye rağmen şu anda en son noktada bir gemi var iyi kötü gidiyor. Bu saatten sonra ne yaparsın zaten. Ama evlatlarıma bırakabileceğim bir istikbal yok bu işte. Ben başladığımda çok istikrarlı ve kazançlı bir işti. Herkes tüp kullanmaya mecburdu. Ne bilesin doğalgaz geleceğini. Ekmeğimiz bu kadarmış deyip geçeceğiz. Doğalgaz da büyük rahatlık toplum için. Bu arada yaşam içinde her gelişen şeyin ömrü 11 ila 13 yıl arasında değişiyor. Şimdi doğalgaz zamanı. Karşısında durmak çok zor. Tahmin ediyorum ki 10 yıl sonra doğalgaz yerini bor alacak diye düşünüyorum. Yeni bir sektör oluşacak, bu böyle, bunun önüne geçilemez.
M.B: Sektör değiştirmeyi düşünür müsünüz?
Mustafa Şengöz: Hayır. Ben çok yoruldum. Dile kolay 32 sene. 32 seneden beri bilfiil çalıştım. Yeni sektöre girmek büyük risk.
BİZDE KALANLAR
Şengöz ailesi güleç bir ev sahibi edasıyla karşıladı bizi. Evleri gibi olmuş mekanları tabi ki dile kolay 31 yıl Mustafa Bey´in meslekteki mesaisi. Baba ve abla ile başlayan mesleki paylaşım ilk nişanlılık dönemi dahil eşi ile bu günlere kadar gelmişler. Kızlarının hazırladığı kahvelerimizi yudumlarken yıllanmış fotoğraflara baktık. Eski Menemen; sokaklar, arabalar, insanlar geçmişe bir yolculuk yaptık. Ne kadar çok şey değişmiş hayatımızda, alışkanlıklarımızda. Her evde birkaç tüp olan, ocakların, tüplü sobaların konfor olduğu dönemlerden, elektrikle ısınma ve de son gözdemiz doğalgaz günlerine gelmişiz. Teknolojik değişimler, devlet politikaları, ekonomik koşulların şekil verdiği hayatımızla yüzleşmek gibi oldu bu mekandaki sohbetimiz. Onlar tüm bu değişimlerin etkisini yaşamış ve duruma göre pozisyon alıp işlerini ve hayatlarını bu uyum içerisinde sürdürmeyi başarmış bir aile. Değişimden olumsuz etkilenmiş işlerini günün koşullarına göre tekrar revize etmenin girişimi içerisinde; olsun doğalgazın gelmesi vatandaş için daha avantajlı oldu diyorlar. Ülke menfaatini kişisel beklentilerin önüne koyacak kadar da yüce gönüllü bakabiliyorlar. Bir tüp, bir su diye çalmaya devam edecek telefonları, aile işleri çocukları ile devam etmeyecek olabilir ancak onlar emeklilik günlerine kadar birlikte ve bildikleri işin başında olacaklar. Şengöz ailesine samimi ve hoş sohbet ev sahipliği için teşekkür ediyor, işlerinde bereket diliyoruz.
Foto3: Orhan Şengöz´e (80) sağlıklı uzun ömürler dileriz
Foto5: Orhan Şengöz´ün Petkim´in inşasında nakliyecilik yaptığı günlerden bir kare