
Türkiye Şampiyonu Emiralem´den Çıktı

Kuşlara Bir Damla Umut

Ömür Boyu Mutluluğa ?EVET?

Transfer Günlüğü

S.D.B: Öncelikle seni tanıyabilir miyiz?
Murat Ural: Gerçek doğum tarihim 1972 Şubat, ama kimlikte 1973 olarak görülüyor. Menemen´de doğdum. 6 kardeşiz ve 5 numarayım. İlkokulu Cumhuriyet İlkokulu´nda okudum. İlkokul 5. sınıfa gittiğim yıl daha doğrusu 4´ten 5´e geçtiğim yaz tatilinde berber dükkanında çırak oldum. 83-84´lü yıllardı.
S.D.B: Baban mı verdi oraya çırak olarak?
Murat Ural: Hayır, abim verdi. Arkadaşının çalıştığı işyerinin yakınında bir berber dükkanıydı.
M.B: Peki sebep neydi?
Murat Ural: O dönemler siz de takdir edersiniz ki, ülkenin zor zamanlarıydı. 80´li yıllar. Herkeste yokluğun mevcut olduğu dönemlerdi. Biz sabahleyin uyandığımızda altı kardeşin, beşi birden hazırlanıp okula çıkıyorduk. Okuma ile ilgili bir sıkıntımız yoktu. Babamız hepimizi okutmaya çalıştı.
S.D.B: Baban ne iş yapardı?
Murat Ural: Babam inşaat ustası taşeronuydu. Emeği ile çalıştı. Ben yazın berberde çırak olarak başladım. Ustam berber Tahir Kermen´di. Yaz tatili bittikten sonra hem dükkana uyumumuzun güzelliği hem de ustamızın bizi sevmesi nedeniyle okul açılınca da öğlene kadar dükkanda öğleden sonra okulda bu şekilde devam ettik. 5´i o şekilde bitirdik ve yine yaz geldi biz yine işe devam ettik. Ustamın telkinleriyle ortaokulu okumadım.
S.D.B: Sende ışık gördü sanırım?
Murat Ural: Bu mesleği öğren dedi. Dükkanı Arasta Caddesinde, Şifa Eczanesi karşısındaydı. O yıllarda Menemen´in tam merkeziydi oraları. Eski Arasta o dönem Menemen´in en popüler caddesiydi. İyi dükkanlar, iyi ustalar ve esnaflar hep oradaydı. Ben de şansımla orada çırak oldum ve o çevrede yetiştim. İlkokuldan sonra okumadım ama şimdi dışarıdan liseyi okuyorum ve mezun olmak üzereyim. Açıköğretim´den liseye devam ediyorum. Bir öğretmen arkadaşımın ısrarıyla kayıt oldum. Bir de oğlum geçen sene sekizinci sınıfa gidiyordu, Ona da söz verdim, üniversite sınavına beraber gireceğiz dedim. Ortaokulu dışarıdan bitirdim, şimdi de liseyi bitirme yolundayım.
M.B: Okumadın diye hiç pişman oldun mu peki?
Murat Ural: Asla. Bir sıkıntı da yaşamadım. Mesleğimde de insan olarak iyi yetiştim ve kendimi geliştirdim. Meslek hayatımda birçok sosyal projeye imza attım. Ben mesleğimde meslek öğretmeni oldum, bu süreç içerisinde halk eğitimde, çıraklık eğitimde meslek öğretmenliği yaptım. Cezaevinde mahkumlara berberlik öğrettim, birkaç kere kurs açıldı. Askeriyede mesleği olmayan askerlere meslek öğretmek için 4´er ay açılan kurslara katıldık, mesleğimizi öğrettik. Sadece bir kere pişman oldum okumadığıma. İlkokul bitti, yaz tatili bitti, okullar açıldığında ortaokula giden arkadaşlarımın o dönem lacivert ceket, gri pantolon ve beyaz gömlek giyip kravat taktıklarını görünce onlara imrendim. Hatta ustama da söyledim. Bir hafta on gün gibi ruhsal sağlığım bile bozuldu. Ustam bana moral verdi. Bir şekilde beni kandırdı, avuttu diyelim. Bunun yanı sıra okula giden arkadaşlar okul saatleri dışında futbol oynamaya gidiyorlardı veya geziyorlardı. Sabah 7´de dükkan açıp, gece 11´de kapatıyorduk. Buna da özenirdim. Daha sonra bunlar geçti tabii, bunları unuttuk. Mesleğimize devam ettik. Mekanı cennet olsun Tahir Usta´dan çok şeyler öğrendim.
M.B: Şöyle diyebilir miyiz? O günün şartlarına göre okumamaktan pişman olmadın ama günün koşullarında gerekliliğine inanıyorsun ki, açık ortaokul ve liseye devam ediyorsun ve hatta üniversite sınavlarına katılmayı düşünüyorsun dersek sanırım yanlış olmaz.
Murat Ural: Evet, doğru. Bilgim dahilinde dışarıdan okuyabileceğim bir bölüm olursa yine açıköğretim olarak üniversitede sosyal bölümleri tercih edeceğim. Aslında ilkokulda çok iyi matematiğim vardı. Ama sonradan modern matematikle uyum sağlayamadık, altyapısını öğrenmediğimiz için herhalde. Şimdi lise sınavlarında onu fark ediyorum.
S.D.B: Biraz önce Tahir Usta´dan bahsetmiştin tekrar dönecek olursak rahmetli Tahir Usta nasıl bir ustaydı?
Murat Ural: Üst düzey bir sanatkardı. Takdire şayan bir sanatı vardı. Tahir Usta´nın yanında 5 yıl çalıştım. 5 yıl sonra ayrıldım ve daha genç bir ustanın yanına geçtim. İsmail Çiftçi´de 5.5 yıl çalıştım. İsmail Çiftçi´nin yanında mesleğimi modernlik anlamında daha geliştirdim. Daha genç ve çevresi daha geniş bir ustaydı. Kısaca mesleğimin altyapısını Tahir Kermen´den öğrendim, modernleşmeyi de İsmail Çiftçi´den öğrendim. Oradan askere gittim. 15 ay diye askere gittik 19 ay 10 gün yaptık, bize kanun öyle vurdu. Helali hoş olsun, vatana canımız feda. Bugün olsa yine giderim. Askerden geldikten sonra birkaç ay İsmail Çiftçi Usta´mın yanında çalıştım. Daha sonra dükkan açmaya karar verdim. Dükkan açmamda bana yardımcı olan, bu konuda bana emeği geçen Halk Eğitim Merkezi eski Müdürü Nizamettin Karataş´a buradan teşekkürlerimi ifade ediyorum. Manevi olarak da, meslekte pirimiz olan Bahtiyar İnanlı Berber Bahtiyar´a da desteği için ayrıca teşekkür ederim. Bu isimler bende emeği olan insanlar. Belirtmeden geçemem. Sevgi Yolu´nda şimdiki mekanımın karşısında şu an çay ocağı olan yerde dükkanımı açtım. İlk açtığımda iki koltuktu, sonra orayı üç koltuğa çevirdik. Orada 8 yıl çalıştıktan sonra şimdi bulunduğum mekanın mülkiyetini aldım, sonrasında dekorasyon yaptım ve buraya geçtim. Toplam 17 yıldır burada hizmet vermekteyim.
M.B: Buranın mülkiyetini alırken kendi emeğimle mi aldın?
Murat Ural: Yüzde yüz kendi emeğimle aldım. Onun da açıklamasını yapmak isterim, meslektaşlarıma örnek olmak amacıyla. Ben bu meslekte bizden önceki nesilleri gördüm, çok iyi çalışanları da gördüm, normal rutin çalışanları da gördüm. Ama ben bir farklılık yaratmak istedim. Bu farklılık neydi derseniz. Yalnız diğer meslektaşlarımı tenzih ediyorum. Şöyle bir karar verdim kişisel olarak. Bir berber dükkanının çalıştığı iş gününü ikiye katlamayı düşündüm. Buna nasıl başardın derseniz? 15 yıl sabah 7´de açtım, gece 12´de kapattım dükkanımı bu çok önemli. Bir başka meslektaşımın 2 günde kazandığı parayı ben 1 günde nasıl kazanabilirim diye düşündüm. Diğer meslektaşlarım gece 11´de uyarken ben uyumadım çalıştım. O para harcarken ben para harcamadım. Yani o hem az çalıştı, para harcadı, ben onun 2 güne sığdırdığı işi 1 güne sığdırdım ve para harcamadım. Bu şekilde 3 yılda birikimlerimle kendi mekanımı satın aldım, fakat hemen taşınmadım buraya. 5 yıl kirada durdu. Sonra dekore ettirdim ve buraya taşındım.
S.D.B: Bir esnaf olarak nelere dikkat edersin?
Murat Ural: Benim için işte disiplin çok önemli. Açılış ve kapanış saati belli olacak. İki ustam da bu konuya özen gösterirdi. Yalnız Tahir Usta bu konuda daha keskindi. Bu süreç içinde kapıdan giren her müşterimizi çok değerli gördük. Kapıdan içeri giren kişide paranın resmini görmedik. Mevzu bu. O insanı velinimet gördük, müşterimiz gördük, en iyi hizmeti yaptık ve karşılığını aldık. Hijyen çok önemli bizim meslekte. Bir de mahremiyet. Bende herkesin sırrı var ama bende kalır. Bu husus hijyenden bile daha önemli bence. Eğer hayatınız boyunca dik durmak istiyorsanız sırlar sizde kalacak. Anlattıklarınız sizi ayakta tutmaz, anlatmadıklarınız ayakta tutar. Şu hayatta binlerce insanın sırrı var bende. Ama bir şey çok önemli burada, ahlak çok önemli. Eğer ahlakın yerindeyse, ahlakını kaybetmediysen her şey sende kalıyor. Ahilik kurallarına çok bağlıyım. Buna çok önem veririm. Hiçbir müşterimin açığını bir başka yerde söylememişimdir veya anlattığını anlatmamışımdır. Ne insan satmışım, ne de insan sırrı vermişimdir. Sadece tıraş olduğu sürede anlattıkları burada kalmıştır. Önemli bir şeyler anlatacaksa da hemen çırağı dışarı göndeririz. Onun usulü odur. Müşteri potansiyelimin yoğunluğu kamu çalışanı, memur ve bürokrat. Şu dükkanda 50´nin üzerine savcı ve hakim müşterim olmuştur. Kaymakamı, askeriyeden komutanlar, doktor aklınıza gelebilecek kamuda çalışan tüm katmanlardaki insanlar müşterim. Halen daha buradan İzmir´e, Karşıyaka´ya gidenler bende müşteri. Ortam uygun olmasa gelmezler. İş sadece saç kesmek değil. Bir süre sonra farkında olmadan psikolog olduğumu anlıyorum. Soru-cevap yaptıkça, onun da kendimin de ufku açılıyor ve büyük tecrübeler ediniyoruz. Sadece tıraş yapmıyoruz hayatı anlatıyoruz birbirimize.
M.B: Bu anlamda keyifli bir işiniz var diye düşünüyorum. İşinizi seviyor musunuz?
Murat Ural: Kesinlikle işimi çok seviyorum. İşimden çok para kazandım, iyi yerlere geldim. Murat Ural, Murat Ural oldu mesleğiyle. Bana öğretenlerden Allah razı olsun. Bir tanesi ahrette mekanı cennet olsun, bir tanesi hayatta Allah yolunu açık etsin. Abime de beni bu mesleğe yönlendirdiği için teşekkür ediyorum. Üst düzey birçok dost kazandım. Çok sosyal bir meslek.
M.B: O anlamda size protokolün kuaförü diyebilir miyiz?
Murat Ural: Diyebilirsiniz.
S.D.B: Mesela hiç tanımadığın biri geldi ve tıraş olacağım dedi. Tarif ettiği veya taradığı model ona hiç gitmeyecek bir model. Nasıl bir yol izlersin?
Murat Ural: Mesleğimde edindiğim tecrübeye göre, biz kişinin boyuna, işine, makamına, kulağına, burnuna, kaşına, gözüne, kullandığı kıyafete göre kesiyoruz. Tek bir şey değil, hepsi zincirin halkası. Her şey bir bütün. Adam takım elbise giyiyorsa ona göre, spor giyiniyorsa ona göre. Bulunduğu ortam esnafsa ona göre, protokol adamıysa ona göre. Modayı da takip etmek zorundayız. Çevreye, medyaya o gözle bakarız. Bu arada saçın karakteri de çok önemli modelin oluşumunda. Kırmadan anlatmaya çalışırız müşteriye.
S.D.B: Uzun yıllar sabahları 7´de açmışsın mekanını şimdi kaçta açıyorsun?
Murat Ural: Bu anlamda eşimin üzerimde hakkı çok. 15 yıl sabah 7´de dükkan açmak için 6.30´da kalktım. Gece 12´de eve giderdim. Eşim 15 yıl buna sabretti. Bu kolay bir süreç değildi. Şimdi daha rahatız. Gelecekle ilgili kaygıları ortadan kaldırdık diyebilirim. Çocuklarımızı büyüttük. Eşime biraz daha zaman ayırmaya çalışıyorum. Akşam 8´de kapatıyoruz, sabahta sekiz buçuk, dokuz gibi açıyoruz dükkanımızı. Böyle bir düzenimiz var artık çok şükür.
M.B: Çalışan göremedim senden başka?
Murat Ural: Burada benden hariç 6 tane usta çalışıyordu. 10 yıl süreyle çalıştılar. Herkes burada yaka kartı ve kravatla çalıştı. Ben de dahil. Burada her şey çok prensipli, düzenli geçmiştir. Hiçbir zaman müsamaha gösterilmemiştir çalışma esnasında lakaytlığa, müziğin fazla sesinin olmasına, sinkaflı konuşmaya asla izin vermemişimdir. Herkes resmi bir şekilde çalışmıştır. Hepsi de bana şimdi teşekkür eder. Hepsi mekan açtı. Bu arada 40 tane de çırak geçti bu dükkandan. Şu anda dükkanı olan ve devam eden 10 kişi. Beni bir ağacın gövdesi kabul ederseniz oradan çıkan ürünler bunlar. Bu insanlar da birilerini yetiştiriyor. Ama şu an yanımda kimse yok. Sebep, okullar sekiz yıl eğitime döndükten sonra biz çırak bulmakta çok zorlandık. Bu konuda kimseye de kabahat bulmuyorum. Benim de iki oğlum var. Biri 15, diğeri 21 yaşında onlar da bu mesleği tercih etmedi. Ben de meslek seçiminde özgür bıraktım. Çocuklarımız bu meslekleri zayıf görüyorlar. Ama sanatkar yetişmediği için ilerde bu gibi meslekler çok pahalı olacak diye düşünüyorum.
BİZDE KALANLAR
Kuaför salonlarına alışkınız ancak bu defa iş farklı, çünkü girdiğimiz salon erkeklere özel. Sırtı ahşap kahverengi dört koltuk, her bir koltuğun önünde ayna ve lavabolu çeşmeler. Siyah tezgahta havlu üzerinde makas ve taraklar. Bir adet fön makinesi, raflarda tıraş köpükleri losyonlar. Demek ki böyleymiş erkek kuaför tezgahı. Fonda TRT FM hafiften melodiler, havada mekana özgü soft bir koku. Murat Bey karşıladı bizi. Ciddiyeti, iş disiplini ve tavrıyla bir erkek berberinden çok atölyesinde ziyaretçi ağırlayan meslek dersi öğretmeni edası dikkatimizi çekti ki yanılmamışız, uzun yıllar işi yanı sıra kurs öğretmenlikleri ile birçok gence sertifikalı meslek sahibi olma ayrıcalığını tanıyan eğitimci yönünü de öğrendik. İlkokul çağında berber çırağı olarak başladığı meslek hayatının geçmişini ilk ustalarını, ilk dükkanını ve bu güne gelinceye kadar geçen süreci konuştuk keyifli bir sohbet oldu. Noktayı da eski çırakları, şimdinin mekan sahipleriyle koyduk, özellikle de tam karşısında mekan açmış beş yıllık komşusuna oğluna bakar gibi bakıp gönenmesi ayrıca dikkatimizi çekti. İşini iyi yapmış olmanın insana parayı, dostluğu, hayatı kazandırdığına bir kez daha şahit olduk. Protokol insanlarının uğrak yeri mekanı için burada konuşulan burada kalır ?konuştuklarınla değil sustuklarınla ayakta kalırsın? diyerek mesleğinin mahremiyet gerektiren yanını da vurgulayan onlarca çırak yetiştirmiş mesleğinin duayeni Murat Bey´e işinde bereketler, ailesiyle sağlıklı, güzel yarınlar diliyoruz.