MENÜ
İzmir 16°
Menemen'in Sesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Mekanlar ve İnsanlar (S. Derya BOSUT & Melek BALSEVEN)
Güncel
10 Ağustos 2018 Cuma 08:09

Mekanlar ve İnsanlar (S. Derya BOSUT & Melek BALSEVEN)

Mekanlar ve İnsanlar sayfamızda bu hafta, Buldan Tuhafiye işletmecisi Meryem Buldan´ın 3 yıl gibi kısa sürede sıfırdan bu günlere getirdiği esnaflıktaki başarı öyküsünü sizlerle paylaşmak istedik.

S.D.B: Öncelikle kısaca sizi tanıyabilir miyiz?

Meryem Buldan: Ödemiş´te 1980 yılında dünyaya geldim. 6 kardeşiz, 4 kız 2 oğlan, dördüncü kızım ben. İlkokulu Ödemiş´te okudum. İlkokul mezunuyum. Ödemiş´te evlendim. 15-12 yaşlarında bir de 3 yaşında 3 oğlum var. 2015 yılının Mayıs ayında Menemen´de dükkan açtığımda üçüncü oğluma hamile idim.

 

S.D.B: Menemen´e gelişiniz nasıl oldu peki?

Meryem Buldan: 2000 senesinde eşimin iş değişikliği nedeniyle Menemen´e geldik. O dönem burada iş bulmuştu.  Böylece Menemen´e taşındık.

 

?Para kazanmak için yapmadım hiçbir işi kendime yapar gibi yaptım?

 

S.D.B: Sonuçta bir ev hanımı olarak esnaflık yapmaya nasıl karar verdiniz? Üstelik hiçbir tecrübeniz yokken, 2 oğlan çocuğu biri de yolda iken.

Meryem Buldan: Öncelikle ev hanımı değildim, hep çalıştım hayatım boyunca. Hali vakti iyi bir ailenin kızıydım, evlendim. Babam inşaat ustasıydı, müteahhitlik yapıyordu. İzmir´e taşındık, yeni evliyim ama ben hiperaktif biri olarak yerimde duramıyorum. Komşularla ahbaplık kurduk. Sabah saat 11´de kalkıyordum 6´ya kadar ayakkabı dikiyordum. Gece 1´e kadar sarma sarıyordum. Maddiyattan değil ama. Oyalanmak için. Sonra askı fabrikasına girdim. 6 ay kadar orada çalıştım. İlk sigortalı işimdi. Orada iken ilk çocuğuma hamile kaldım. Hamile kalınca bıraktım. 3-5 sene evde oturdum. Sonra Menemen´e taşındık. İşimiz bozuldu, eşim işten çıktı. Temizliğe başladım. Büyük oğlum 6 yaşında, ortanca 3 yaşındaydı. 6 sene evlere temizliğe gittim.  Menemen´de ileri gelen ailelerin çoğunu tanırım. Bu arada 3. oğluma hamile kaldım. Ama eşimin işleri de düzelmişti. Evde bunaldım. Artık bir şeyler yapmam lazım çok sıkılıyordum. Ancak 3 ay evde boş oturabildim. En büyük hayalim dükkan açmaktı, ama pijama, iç çamaşırı satmak istiyordum. Tuhafiye açmak hiç hayalimde yoktu. Bir gün sabah kalktım. Baktım o dükkan boş. Ben de evde sıkılıyorum. Eşimi aradım, ben dükkan açacağım dedim. Dükkan sahibi de komşum tanıyorum. Açamazsın, hamilesin, yapamazsın dese de eşime yapacağım dedim. Bu arada 6 aylık hamileyim. İlla yapacağım deyince sen inatsın ya, ne halin varsa gör dedi. Dükkan sahibini aradım, akşamüzeri görüşelim dedim. Ev alacaktık, biraz birikimimiz vardı. Tuttuk dükkanı. Eşim ne iş yapacaksın dedi. Şu an hiçbir şey bilmiyorum, sadece dükkan açacağım onu biliyorum. Bir gün düşüneyim ne yapacağıma karar veririm dedim. Tuhafiye açmaya karar verdim. Rafların siparişini verdik. Hamile halimle mal almaya gittik, Allahım deli cesaret. Opel arabamız vardı, hamileyim, iki çocuk İstanbul´a mal almaya gittik. Eşim acemi olduğunu belli etme dese de. Müşteri dükkana gelince bile acemi satıcı hemen belli oluyor. Benim ki nasıl belli olmasın ilk defa dükkan açıyorum. Bir toptancıya girdik, dedik mal bakacağız, ne istiyorsunuz dediler, gak guk yapınca gel yardımcı olalım dediler. Allah bu ya İzmir geneline mal veren çok büyük bir toptancı, oraya denk gelmişiz. İn aşağı çık yukarı aldık malları, kargo çok tutmasın diye kadın aklı ya, yükledik arabaya. 6 aylık hamileyim, ayağımın arasında stant, İzmir´den Çiğli´ye mi gidiyorsun. Geldik buraya ama bir Allah bir ben bilirim. İlk dükkanım evimin karşısındaydı. Şimdi dükkanım aynı sokak üzerinde karşı sırada.

 

S.D.B: Erken doğum filan yapmadınız umarım o telaşla?

Meryem Buldan: Hemen olmasa da , 36 haftalık yaptım. Mayıs´ta dükkanı açtım. Ağustos´un 3´ünde bebek oldu. Hiç unutmam bir gün toptancı var, müşteri geldi patik ipi sordu, yok dedim. Kadın çıkınca neden öyle yaptın, patik ipi var neden satmadın. deyince. Hangisi dedim patik ipi. Yerleştirdim ama bilmiyorum. Ev için biriktirdiğimiz 30-40 bin TL de bitti. Yaz günü iş yok, sezon değil. Bendeki deli cesaretiymiş, işi bilmiyorsun. Bebeği dükkanda büyüttüm. Onu da tezgahın üstüne yatırdım. Bebeği dükkanda görenler şaşırıyordu. Esnaf olmak çok zor. En büyük halimdi ama çok zormuş gerçekten. Kendi işin olması çok da güzel ama acemilik zor. Yenisin toptancı mal vermez. Peşin alman lazım, para yetmiyor. Koli bazında alman lazım. Yaz gününde gitmeyen malları aldım. Senet yaptılar. Eşimin maaşı güzel ama belli bir yerde kitleniyorsun. Kazıkların büyüklerini yedim. Hala o dönem aldığım bazı ürünler rafta duruyor, satılmıyor. Çeşit çok, çok sermaye isteyen bir iş. ?18 günlük bebekle mal almaya gittim?

 

M.B: Esnaflık yapmak isteyen kadınlara ne tavsiye edersin dili yanmış biri olarak?

Meryem Buldan: Tuhafiye her kadının harcı değil, özellikle acemi ise çok iyi düşünsün. Çok zor, herkesin yapabileceği bir iş değil. Çok sabır istiyor bir kere. Sabırlı bir insandım ama esnaf olunca daha sabırlı olmayı öğrendim. Bir lira iki lira üç lira toplayacaksın ve ayda benim ödemem 20 bin TL´yi geçiyor düşün. Herkes benim çok hayalim diyor ama o hayalle olmuyor işte, ben de o hayalle dükkan açtım tüm param gitti, arabamız vardı sattık, kışın girişi sıfır kaldık. Hem tuhafiye hem yün ikisi bir arada gitmiyor. Ki ben çok çalışkan bir insan olduğum, esnaflığım iyi olduğu için yürüttüm. Herkes yürütemez. Bugün kimseye para vermedim diyorsun tam çıkarken muhasebeci seni yakalıyor. Her gün toptancı gelir. Şu an en güzel dönemimdeyim çok şükür. 3 sene bitti, 4´üncü senemdeyim. Hep vicdanımla hareket etmeye çalıştım. Bazı ürünlerde acemilikle yüksek fiyat çekmişim hala vicdan azabı çekerim. O acemiliğim de iki tane kaliteli insana denk geldi. Özür de dileyemedim utandım. Hala gelip alışveriş yaptıklarında 3-5 lira düşerim hep. Esnaflıkta ilk şart dürüstlük. Müşteri sana güvenecek. İlk sene benim sınavımdı. Açtığım ikinci yazdı sanırım ödemelerde çok zorlandım. Zor zamanlar geçirdim. Eşim işten çıktı o süreçte. Çok sıkıntılı bir süreçti. Dükkanı bile kapatmayı düşündüm. Hem tuhafiye hem yün bilinçsizce yapılmış bir şeydi. Dükkan dolmuyor. Devretme girişimim bile oldu. Çok zor olsa da o sınavı geçtim. O nedenle yeni mekan açmak isteyen insan iki kere düşünsün üçüncü de açsın. Pembe hayallerle dükkan açmasın. Pes etmeyeceksin. Gayretli olacaksın. Dükkan az para ile dolmuyor. Senedin şakası yok. Yaz dönemi yün ve tuhafiyede işler durgundur, kına malzemesi ile günü kurtarıyorum. Ya sabır çekerek borçlarımı ödedim ama gel de bana sor. Bu arada eşimin de bana desteği büyük oldu. Hem maddi hem de manevi. Birlikte elbirliği ile başardık. 18 günlük bebekle mal almaya gittim Kemeraltı´na. Açtın o dükkanı mecbursun. İşyeri sahipleri bebeği görünce şaşırmıştı. Sonuçta bu işin piyasasını öğrendim. Sabit bir müşterim de var. Amacım zaten ayaklarımın üstünde durabilmekti. Çok şükür oldu. İşimi severek yapıyorum. Müşteriyi misafir olarak görürüm. Benim için maddiyattan önce müşteri memnuniyeti. Para kazanmak için yapmadım hiçbir işi kendime yapar gibi yaptım.  Zaten o da parayı gönüllü bırakır onu fark edince. Yalnız mükemmeliyetçi bir yapım olduğu için yanımda kimseyi kolay kolay çalıştıramıyorum. Yanımda insan olsa mekanı bile büyütmeyi düşünüyorum.

 

M.B: Çeşitleriniz neler?

Meryem Buldan:  Ana malzeme yün ve düğme. Yün çeşidimiz çok fazla. Dikiş ve kurs malzemeleri de var. Sünnet ve özel günler için çeşitli tasarımlar yapmaktayım. Yapamasam bile yaptırırım. Mutlaka müşteriyi boş göndermemeye çalışıyorum. Şimdi eskiye dönüş var. Örgü çok fazla. Gençlerde de örgü ören çok. Bilmeyenlere bile gösterebiliyorum. Fikir de veririm. El becerim çok fazla. Yeni dönem için kurs malzemesi olarak kumaşı da eklemeyi düşünüyorum. Bir de tüketiciye seslenmek istiyorum, ben de sünnet alışverişimi Kemeraltı´ndan yaptım, ama şimdiki aklım olsa yapmazdım. Yerli esnafa sahip çıkılmalı. Ben dükkan açtıktan sonra büyük AVM´lerden alışveriş yapmıyorum.

 

S.D.B: Unutamadığınız bir anınızı bizimle paylaşır mısınız?

Meryem Buldan: Söz fincanı boyadım. Eski dükkandayım o zaman. Bebeğim 2 aylık kadar. Yeniyim yani daha. Kalem ile boyadım, fırınladım, hazırladım. Model getirmişti, aynısını yaptım. Ertesi gün geldi, bu fincan el boyaması, makinede olsun demez mi. Parasını geri  istedi. Al dedim paranı. Nişanlısı ablacım o kadar emek vermişsin kalsın para diyor. Ben çok sinirlendim. Çünkü gece 11´e kadar emek verdim ben o işe. Güzel de olmuştu. Dükkandan çıktı arkasından fincanları fırlattım. O kadar sakin bir insan olmama rağmen beni delirtmişti. Emeğe saygısı yoktu. O günü hiç unutmam.

 

S.D.B: Son olarak eklemek istediğimiz bir şeyler var mı?

Meryem Buldan: Ödemiş´te bekarken 3 ay kadar esnaf yanında çalıştım. Kardeş Sümerler diye bir mağazaydı. Yaşım 17´ydi. Annemin öldüğü seneydi, oyalanma olsun diye babamın arkadaşının yanında işe başladım. Para filan bile sormadık. Patron bize kapıdan girerken hiç unutmam Burası han kapısı, siz de yolcusunuz, bugün varsanız yarın yoksunuz önemli olan müşterinin buradan memnun çıkması demişti. Buyrun deyin, güler yüzle müşteri karşılamayın derdi. Ama o yaşta 3 ay dayanabildim. O da babamın korkusuyla. O işi bıraktım bir daha o sokaktan geçmedim, 3.5 sene öncesine kadar da patronumda nefret ediyordum. Söyledikleri aklıma bile gelmiyordu. Ama esnaf olunca anladım söylediklerinin doğruluğunu. Hayat tecrübesi vermiş bana. Şimdi anlıyorum.

 

BİZDE KALANLAR

Küçük Mucizeler Dükkanı ? Debbie Macomber´ın romanı. Bu mekanda da o romanın hikayeler dizisi olmasa da bambaşka azim, cesaret ve sabır ile kazanılmış bir başarı hikayesi ile karşılaştık. Meryem Hanım ilk gençlik yıllarından başlayan çalışma hayatı, girişimciliğe ilk adımları, esnaflığın altın kuralları ve hayata bakışını öyle samimi bir ifadeyle anlattı ki su gibi akıp gitti zaman. Dükkan açacağım diye çıktığı yolda az emek harcamamış, çok sıkıntılar da yaşamış ve en güzel şekilde mükafatını almış. ?Müşteriyi boş göndermem ? onun ilkesi olmuş. Şimdi rengarenk yünler, dizi dizi kutularda düğmeler, kurdeleler, aksesuarlar ile dolu dükkanında tacir bir kadın olarak en iyi hizmet vermek hedefiyle zamanla arkadaş olduğu müşterilerine keyifle hizmet ediyor. Bu hikayede cesaret, cesarette de sihir var dedirtiyor. Girişimci kadınlarla hareketlenen ticaret hayatına aynı zamanda zarafet ve incelik de geliyor diye yorumlarsak erkek girişimciler alınmazlar sanırım. Meryem Hanıma işlerinde başarılar ve bereketli kazançlar dilerken hayat müşterek ve birlikten kuvvet doğar diyoruz

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Menemen'in Sesi