Mekanlar ve İnsanlar köşemizde bu hafta, alanında Menemen´de tek ruhsatlı firma olarak ilçemize ve çevresine hizmet veren Kutay Ortopedi Ortez Protez Uygulama Merkezi´nin öyküsünü işyeri sahibi Vedat Vardar´dan dinledik.
S.D.B: Öncelikle kısaca sizi tanıyabilir miyiz?
Vedat Vardar: 1963 İzmir doğumluyum. Esas olarak göçmen kökenliyiz. Baba ve dedemiz Yugoslavya´dan göç etmiş. Soyadımız da Vardar zaten. Babamın dediğine göre 55 yılında gelmişler. İlkokul mezunuyum. İlkokulu zar zor bitirdim, bir türlü okumayı sevmedim. Bir an önce çalışmayı istedim.
?İzmir´de bu işi ilk başlatan dayım Latif Dönmez´di?
S.D.B: Peki bu işe başlamanız nasıl oldu?
Vedat Vardar: Biz bu işi ailecek yapıyoruz. İlk bu işe dayım başladı. Almanya´da öğrenmiş bu işi. Zamanında Alman harbine yakalanmış, savaş sebebiyle Makedonya´dan Almanya´ya gitmiş, orada bir ustanın yanında öğrenmiş bir şeyler bu işe dair. Sonra ilk İstanbul´da başlamış bu işe. Sonra Konak-İkinci Beyler´de dükkan açtı. İzmir´de bu işi yapan yok diye ilk çocuk hastanesine göndermişler aslında. İzmir´de bu işi ilk başlatan dayım Latif Dönmez oldu. Ben de onu yanında başladım. Yaşım 13-14´dü. 75 yılından beri bu mesleğin içindeyim.
Aile boyu bu işi yapıyorlar?
M.B: Peki İlkokulu bitirdiniz. 75 yılına kadar da 6-7 yıl boşluğunuz oldu. O arada ne yaptınız?
Vedat Vardar: Babamın lokantası vardı. Babama lokantada yardım ediyordum. Babamın yanında lokantacılık yaparken dayımın işi daha cazip geldi. Severdim aletlerle uğraşayım filan. İşin aslı ben oto tamirciliğini istiyordum. Bu arada babam rahmetli oldu 41 sene oluyor hemen hemen. Annem 39 yaşındaydı babam öldüğünde. Annem oto tamirciliğini duyunca yağlı, paslı çamaşır mı yıkacağım, bak dayının işi daha güzel deyince o şekilde başladık. Başka kardeşlerim de var, onlar da dayımın yanında yetişti, aynı işi yapıyorlar. Şu an ayrıyız. Alsancak´ta yapıyorlar bu işi.
Vedat Vardar serüveni bitmeyecek gibi?
S.D.B: Peki şu an sizin aileye ait kaç tane işletme var?
Vedat Vardar: İstanbul´da teyze çocuklarıma ait iki tane işletme var. İzmir´de 3 tane var. Biri dayımın oğluna, diğeri yeğenlere biri de kardeşime ait. Artı son gelişme oğlum protez, ortez okulunu kazandı. İstanbul´da iki yıllık yüksek okul kazandı. Ben de ona devredeceğim şu an öyle gözüküyor. Şu an eleman çalıştırmıyorum, eşimle beraber çalışıyoruz. Oğlum da yardımcı oluyor. Evim de zaten işyerime çok yakın. Aile işletmesi olarak sürdürüyoruz. Çocuğumu okula göndermekteki bir diğer amacım da tıp dilinde kullanılan terimler var, onları öğrensin, işi mektebinde öğrensin, zaten uygulama burada mevcut. Çok fazla bir şey yapmasa da doğduğundan beri bu dükkanda, gördü ve en azından bir fikri var. Normal bir öğrenci gibi değil, 5-0 önde başlayacak. En azından soketi, protezi biliyor. Aynı zamanda lisede aşçılık turizmi bitirdi. İşyeri açma belgesi bile var. Öyle de bir imkanı var. Hazır mekan var bari protez ortezi okuyayım 2 yıl dedi. Gücüm yettiğince ben de ona destek olacağım. Arkadaşlar arıyor Vedat Vardar serüveni bitmeyecek galiba diye bana takılıyor bu arada.
75´den bu güne bu sektörde
M.B: 75´den bu güne iş alanınızda çok şey değişmiştir sanırım. İlk başladığınızdaki çalışma tarzınızla şu anki çalışma tarzınız arasındaki değişim sadece teknolojik değişim mi, onun dışında farklı yaklaşımlar var mı?
Vedat Vardar: Çok şey değişti inanın. Açık açık söyleyecek olursak çok yoruldum özellikle son yıllarda. Neden yoruldun diyeceksiniz? 86 yılında Alsancak Camii´nin orada açtım ilk dükkanımı. Menemen´e 13 yıl oldu geleli. Menemen Devlet Hastanesi Acil Kapısı karşısında
Bir dükkan aldım ve elimde ne var ne yoksa kaybettim. Yine de işleri iyi gitse kurtarabilirdim. O süreçte tam bir yıl protez yapamadım. 86´dan bu tarafa bu devlete vergi verdim. 2013 yılında hükümet bana ilkokul mezunusun, tahsilin yok bu işi yapamazsın, bu alanda üniversite mezunları bu işi yapacak dedi. Oturduk kaldık. Değnek satmakla, tabanlık, dizlik satmakla para toplanmaz. Kara kara düşünmeye başladık, ne yapacağız diye? Geri vitese gelmeye başladık, gün be gün eriyoruz. Üreticilik vasfımız elimizden alındı, sadece perakende satıcı olduk. 1 yıl sonra hükümet çark etti geriye, dedi ki siz bizim duayenimizsiniz, size bir hak tanıyacağız. 55 yaşında adam gittim sıralara oturdum bu sefer, bana bir ay kurs verdiler. 2014´dü. Her şeyi bilsem de hocayı bir ay dinledim, taa Güzelyalı´ya kursa gittim geldim Menemen´den. Sonra Ankara´ya imtihana geleceksin dediler. 40 sene önce kalkmışım sıradan test usulü sınava tabii tuttular. Baktım baktım okuyamıyorum, gözler de gitmiş. Baktım bu böyle olacak gibi değil, spor toto gibi doldurayım bari dedim. Bildiğim halde gözlüksüz olduğum için okuyamadım. O zamana kadar gözlük derdim de yoktu. Varmış meğer. Orada anladım. Yazılıda kaldım tabii ki. Bir daha yazılı sınav hakkı tanıdılar. Bu sefer bir gözlük alıp gittim. Okudum, yazdım, çizdim, doldurdum ve geçtim. İşe bak Ankara Üniversitesi´nden belge verdiler bana. İlkokul mezunusun bu işi yapamazsın derken şimdi Ankara Üniversitesi mezunuyum yani. Yazılıyı geçtikten sonra pratik imtihan da yaptılar. Şu protezi al gel dediler. Biz ayağın girdiği yere soket diyoruz. Fakat bunlar ne yapmışlar, soket sol ayağa göre yapılmış ama ayağı sağa takmışlar. Pratikteki imtihan bu. Ben de sokete baktım, ayağa da bakınca hocam bunun ayağını ters takmışlar dedim. Hemen sen bırak, çık dışarı sınavı kazandın, 100 puan aldın dedi. Şu ana kadar soketin ters olduğunu kimse görmedi dedi hoca. Şu an yine bir teknik hata var. Neden derseniz? Diploma al dedi aldım, ruhsatlı yer açacaksın dedi açtım, fakat işin enteresan tarafı, şu anda alanında Menemen´de tek ruhsatlı firmayım, İzmir´de de tamı tamına 35 kişiyiz ruhsatlı olan bu sektörde, bu sefer de hükümet bize ne yaptı dersiniz? Bir eczaneyi düşün ilaç satıyor, ama terlik de, medikal de, değnek, parfüm bile satıyor. Her hafta bizi teftişe gelirler. Hastaları kaydettiğim defterlere bakarlar. Ben de bir sıkıntı yok. Burada tansiyon aleti satamazsın dedi bana geçen gün. Eskiden burada medikal de satıyordum, diploma bir kişinin olduğu için protez kaldı, medikali kapattım, bu iki tane de eskiden kaldı. Ama yasak dedi. Bize gelince yasaklar bir yığın.
S.D.B: Burada tam anlamıyla neler yapıyorsunuz anlatır mısınız? Kaç kalem iş yapıyorsunuz?
Vedat Vardar: Her yaş grubuna ortopedik ayakkabı, protez-ortez, tabanlık, felçli hastalar için uzun bacak cihazı ve ayak düşüklüğü cihazı yapıyorum. Ölçü alıp kişiye özel üretim yapıyorum. Mesela şu an benim Kars´tan 15 tane hastam var. Adam Kars´tan geliyor taa buraya. Kendi üretimim dışında başka ürünlerin perakende satışını da yapıyorum. Yalnız kişinin ortopedik yapısına uygun hale getirerek satıyorum. Mesela hastanede dört tane ortopedi doktoru var. Küçük kırıklarda atel işi için bize yolluyorlar. Güven vermişiz ne güzel. Aldığım ürünlerin belli standartları taşımasına özen gösteriyorum. Son süreçte internet ve avm´lerden ürün satışındaki fiyat farkımız nedeniyle müşteri bizi onlarla kıyaslıyor. Ama ben o ürünleri dükkanıma sokmam. Mesela kosmo disk denen ürünü merak ettim içini açtım ve baktım ki, buzdolabı magnetlerinin içindeki mıknatıslar çıkmaz mı? Şu anda sağlık sektörü karmakarışık bir düzende gidiyor. Artı yine bizler için zor günler başladı. 13 yıl önce 10 lira olan protez hala 10 lira. Ama maalesef bizde de ithalat var. İçerde gördüğünüz protezlerin hepsi euro üzerinden geliyor. Ama bunu satışa yansıtamıyoruz ve bu nedenle de ciddi bir krizin içindeyiz. Son olarak, büyüdüğü için bir çocuğun protez değişiminde fiyat sıkıntısı yaşadık.
M.B: Bir protez geldi size. Sipariş verdikten kullanıma hazır hale gelene kadar geçen süreç ne kadar?
Vedat Vardar: En geç 10 gün içinde teslim ediyoruz. Bir ayak tabanlığını 4-5 günde, ortopedik çocuk ayakkabılarını 1 hafta içinde yaparız. Ortopedik çocuk ayakkabılarında numaraya göre fiyat değişir. 250´den başlıyor. Yüzde yüz deridir yalnız. Bu arada derici sabah aradı derinin desisini 12-13 liraya alırken 22 lira oldu dedi. Ayakkabı yapacaksın da, ne isteyeceksin de, ne kazanacaksın. Bu arada iki-üç ay önce aldığım ayakkabı yapıştırıcısının tenekesi 45 lira iken şimdi 90 lira olmuş. Bir de toptancılar mal satmaya korkar oldu yerine koyamamak endişesiyle. Her şeye yüzde yüz zam gelmiş toptancı öyle diyor.
BİZDE KALANLAR
Kutay Ortopedi ve Vedat Kutay beyin mekanlarının hikayesini konuşup sizlerle paylaşmak için yola koyulmuşken, aşina olduğumuz, hakkında fikir sahibi bulunduğumuz bir mekana gittiğimizi düşünüyorduk. Hiç de öyle değilmiş. Hikayeleri Alman Harbine giden genç dayının orada meslek öğrenmesi, gelip ailedeki gençlere de öğretmesi ile başlıyor. Şimdi o aile bireylerinin işlettiği altı mekan binlerce insanımıza bedenlerinin kifayetsiz kaldığı noktalarda şifa oluyor, kol bacak, el ayak oluyor. Müthiş bir başarı hikayesi. Vedat Beyin eşiyle birlikte hayat mücadelesi ve oğullarının usta çırak ilişkisinden başlayan aile mesleğini okullu olarak devam etme kararı. Zamanla, zorlaşan ticari hayat ve ailecek verilen bir mücadele. Onların hikayeleri değişen üretim, mesleki eğitim ve ticari hayatın bir özeti gibi. Kendilerine ailecek emek verdikleri mekanlarında daha uzun yıllar başarılı çalışmalar ve bereketli kazançlar diliyoruz.
ESKİ FOTO: (Sol başta) Vedat Vardar 87´li yıllara ait bir fotoda protez taktığı hastası ile görülüyor