MENÜ
İzmir 35°
Menemen'in Sesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Srebrenitsa Katliamında Hayatını Kaybeden Vatandaşlar Törenle Anıldı
Güncel
11 Temmuz 2021 Pazar 21:09

Srebrenitsa Katliamında Hayatını Kaybeden Vatandaşlar Törenle Anıldı

AVRUPA’nın ortasında Bosna Hersek’in Srebrenica kentinde 26 yıl önce yaşanan ve resmi rakamlara göre 8372 Bosnalı Müslüman’ın soykırımda katledildiği vatandaşlar Menemen’de anıldı.

Menemen Cumhuriyet Meydanı’nda bulunan Srebrenica Anıtı önünde düzenlenen törene Menemen Kaymakamı Fatih Yılmaz, Menemen Belediye Başkan Vekili Aydın Pehlivan, Menemen Cumhuriyet Başsavcısı Uğur Gündoğdu, Siyasi Partilerin Başkan ve Yöneticileri, Belediye Meclis Üyeleri, Türkiye Bosna Hersek Kültür Dernekleri Federasyon Başkanı, Balkan Göçmenleri Dernekleri Başkanları, Kamu Kurum ve Kuruluşların Başkan ve Yöneticileri, Sivil Toplum Örgütlerinin Başkan ve Yöneticileri, Muhtarlar ve vatandaşlar katıldı.
“Çok Daha Gerilere Bakmamız Gerekiyor”

Üniversite eğitimini Bosna Hersek’te aldığını dile getirip 7 yıl üst üste Srebrenitsa anma törenlerine katıldığını dile getiren Bosna Hersek Kültür Dernekleri Federasyonu Gençlik Kolları Başkanı Aykut Taylan Varlı “Üst üste defalarca defin törenlerine katıldım, mezar kazdım, çıkan naaşları mezarlara defnettim. Srebrenitsa nedir diye anlamak istersek sadece 95 yılının 11 Temmuzuna değil, çok daha gerilere bakmamız gerekiyor. Sırplar bu kini nasıl içlerinde beslediler. 1389 Kosova Meydan Muharebesinde 1. Murat Hüdavendigar Han’la biz Balkanlara adım attığımızda Sırplar bize ilk kini beslemeye başladılar. Bundan tam 606 yıl sonra aynı savaştığımız o ovada, Tito öldükten sonra Yugoslavya’nın başına geçen Miloševi? bir milyonluk bir miting yaptı ve bu mitingde 606 yıl sonra Türklerden öcümüzü almaya başlayacağız dedi. Şunu belirtmeliyim ki Sırplar hala daha orada Boşnaklara Türk diyor. Miloševi? savaşa hazırlıklı olun diyerek şu cümleyi kurdu. Adriyatik Denizinden İran’a kadar Müslüman kalmayana kadar mücadele edeceğiz ve durmayacağız dedi. İlk bu cümleleri miting de söyledikten sonra bu cümlelerin aynılarını Yugoslavya Meclisi’nde söyledi ve bundan sonra büyük Yugoslavya büyük Sırbistan’dır dedi. Yugoslavya’nın dağılma fitilini ateşlemişti.” dedi.

“Evlerinden Söktükleri Su Borularından Silah Yaptılar”
Yugoslavya dağılmaya başladıktan sonra Slovenya ve Hırvatistan’ın bağımsızlığını ilan etmesinin ardından Bosna Hersek’te Aliya İzzetbegoviç öncülüğünde bağımsızlığını ilan edince, Sırbistan ve Hırvatistan’ın Bosna Hersek’e savaş açtığını dile getiren Varlı” Avrupa’nın ikinci büyük ordusu olan Yugoslavya ordusunun tüm askeri gücü Sırpların elindeydi. Yugoslavya boyunca Boşnaklar öğretmendi, avukattı, savcıydı, sanatçıydı, müzisyendi. Ama Sırplar hep kendi çocuklarını askeri okullarına gönderdiler. Yugoslavya’nın tamamen askeriyesi %95 oranında Sırplardan oluşuyordu. Savaş başladığında ne yazık ki Boşnakların elinde silah yoktu. Evlerinden söktükleri su borularından silah yaptılar, geceleri Sırp mevzilerine saldırı düzenlediler ve Sırplardan aldığı silahlarla ilk mücadele başladı. Daha sonra Türkiye başta olmak üzere diğer Müslüman ülkelerden silahlar Bosna Hersek’e gitmeye başladı. Srebrenitsa’ya dönmek istersek savaş 92 yılında başladı. 95 yılında bir soykırım gerçekleştirildi. 93 yılında Srebrenitsa güvenli bölge ilan edildi. Birleşmiş Milletlerin askerleri tarafından korunmaya başlandı. Yaklaşık 95 yılının Temmuz ayna gelindiğinde güvenli bölgede 28 bin silahsız Boşnak vardı. O bölge Hollandalı askerlerin gözetimindeydi. 93 yılında burası güvenli bölge ilan edildiği için savaşan gençler, askerler eşlerini ve çocuklarını o güvenli bölgeye teslim ediyorlardı. Düşünüyorlardı ki Birleşmiş Milletler askerleri onları koruyacak, hayatlarını sağlıklı bir şekilde idame ettireceklerdi. 3 yıl süren bu savaşta yaralanan ve savaştan bitap düşmüş Boşnak erkekleri de silahlarını teslim edip gidip güvenli bölgede kalmaya başladılar. Ama 95’in Temmuz Ayı’na gelindiğinde Sırplar sözde 14 tane Hollandalı askeri esir aldı. Sözde diyorum çünkü biz yıllar sonra görüntüler ortaya çıkınca gördük ki aslında o askerler esir alınmamış arka planda bir oyun çevrilmiş o 14 tane Hollandalı askere karşın 28 bin Boşnak Sırp askerlerinin eline silahsız şekilde bırakıldı. Sistematik bir soykırım başladı ve 3 günlük bebekten, 88 yaşındaki kişilere kadar herkes katledildi.” şeklinde ifade etti.

“Bütünüyle Kaybolan Aileler Var
2016 yılında Srebrenitsa anma törenlerinde 3 günlük bebeği tabuta kendisinin koyduğunu dile getirerek sözlerine devam eden Varlı “İlk törenlere katıldığımda 2010 yılında 775, 2011 yılında 613, 2012 yılında 520, 2013 yılında 435, 2014 yılında 175, 2015 yılında 136 ve 2016 yılında 127 kişiyi defnettik. Bu sayı böyle günümüze kadar devam etmekte. Orada öyle bir soykırım yapıldı ki, yaşlı bir amcayla sohbet ederken kendi çocuklarının canlı canlı beton karma makinalarının içine atıldığını dile getirdi. Sonra onların etleri ve kanları yere döküldükten sonra üzerlerinde halay çekildiğini söyledi. Bir bebek annesinin kucağında ağlıyor diye Sırp askeri gelip yemek ve mama vereceğim diyerek bebeği alıp, bebeğin boğazını kestikten sonra bundan sonra ömür boyu ağlamayacak deyip annesinin kucağına bıraktığı bebekler var Srebrenitsa’da. Srebrenitsa ve etrafında 64 adet toplu mezar var ve hala çıkartılamamış bir sürü naaşımız var. 8372 sayısı sadece yakınları tarafından kayıp başvurusu yapılmış bir sayıdır. Bütünüyle kaybolan aileler var. Yaklaşık sayı 12.500’ün üzerinde.
11 Temmuz 1995’te Ratko Mladiç Srebrenitsa sokaklarından içeriye girdiğinde Miloševi?’in söylediği Adriyatik Denizinden İran’a kadar Müslüman kalmayana kadar mücadele edeceğiz naralarını atıyordu ve Türklerden bugün öcümüzü alacağız diyordu. Srebrenitsa’da 28 bin Boşnak Sırplardan kaçabilmek için Tuzla bölgesine ormana doğru kaçmaya başladılar. Sırplar insanların nerelere doğru kaçabileceklerini az çok tahmin ediyorlardı. O bölgeleri yaylım ateşine tuttular. Yaylım ateşinden sonra nereden daha fazla ses geliyorsa o bölgeleri top atışına tuttular. Bosna Hersek Savaşı, Saray Bosna kuşatması dahil 1425 gün sürdü. Bu olaylar Avrupa’nın göbeğinde 20. yüz yılın sonlarında yaşandı. Ne yazık ki Avrupa bunların hepsine göz yumdu. 11 Temmuz sonrasında Boşnaklara net bir şekilde silah gelmeye başlayınca ne zaman Boşnaklar, Sırp bölgelerini almaya başlayınca Avrupa savaş bitti dedi. Dayton Barış Antlaşması Boşnaklara zorla imzalatıldı. Bosna Hersek’te Sırp, Hırvat ve Boşnak olmak üzere 3 tane cumhurbaşkanı var. %52 nüfusu Boşnakların oluşturmasına rağmen %15’lik Hırvatlarla hala biz aynı oy ve söz hakkına sahibiz. Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç’in bu dönemde çok fazla katkıları oldu, savaşı çok iyi yönetti. Aliya İzzetbegoviç’in bir vasiyeti var ve oradan sizlere birkaç cümle paylaşmak istiyorum. Köle olmamak için her savaştığımızda Türk askeri her zaman yanımızdaydı. Silaha sarıldığımızda her 3 silahtan biri Anadolu kokuyordu. Yediğimiz erzakın yarısı Anadolu sermayesinin ürünüydü. Ey Boşnak Gençleri, Ey evladı Fatih Han’lar bu gerçeği asla unutmayın. Gökteki Hilal yere inmedikçe kendinize güvenin, o hilal orada durdukça da önce Allah’a sonrada Anadolu’ya güvenin.” şeklinde ifade etti.

“Ne Yaparsanız Yapın Ama Soykırımı Unutmayın”

11 Temmuz Srebrenitsa Soykırımı’nın her yıl tüm dünyada çeşitli etkinlikler düzenlenerek anıldığını dile getiren Bosna Hersek Kültür Dernekleri Federasyonu Başkanı Ömer Eren “Tarihte 1. Dünya Savaş’ından sonra Avrupa ve dünyada yaşanan en büyük soykırım olarak tarihe geçen Srebrenitsa soykırımında vefat eden 8372 Boşnak kardeşimiz için burada toplanmış bulunmaktayız. Bosna Savaşı’nda Srebrenitsa ve çevresinde 50 km’lik bir alan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından sözde güvenli bölge olarak ilan edilmişti. Bu amaçla Hollanda birliği güvenli bölgeyi hedef alacak saldırıları önlemek için görevlendirilmişti. Ancak Ratko Mladiç komutasındaki Sırp ordusu 11 Temmuz 1995 günü Srebrenitsa’ya girdi. Sırp ordusu Birleşmiş Milletlere bağlı Hollanda birliğini esir aldığı askerleri serbest bırakması karşısında 8372 Boşnak’ı esir almış ve katletmiştir. Katliamdan kaçan 15 bin e yakın Boşnak halkı güvenli bölge olan Tuzla’ya gitmek üzere yola çıkmışlardır. 110 km karelik bu yürüyüşte 13 bin civarı Boşnak kardeşimiz Sırp ordusu tarafından katledildi. Sözlerimi Bilge Aliya İzzetbegoviç’in sözüyle tamamlamak istiyorum.  Ne yaparsanız yapın ama soykırımı unutmayın zira unutulan soykırımlar tekrarlanır.” dedi.

“İnsanlık Dramı ve İnsanlık Felaketi”
Gönüllerde ve beyinlerde kazılı olan Srebrenitsa Katliamının 26.yıl dönümünde tüm şehitleri rahmet ile andıklarını dile getiren Menemen Belediye Başkan Vekili Aydın Pehlivan “Avrupa’nın göbeğinde sözde Birleşmiş Milletlerin koruması altında olan Srebrenitsa’da Sırplar tarafından bir vahşet, soykırım ve insanlık dramı ve insanlık felaketi yaşandı. Bu acı sadece Bosnalı kardeşlerimizin değildir. Bizler de tüm insanlık adına aynı acıyı ilk günkü gibi yaşıyoruz. O gün bu gündür acılı annelerin gözyaşları hiç dinmedi. Yüreklerindeki ateş hiç sönmedi. Bu soykırımı gerçekleştirenler Allah katında hakkettikleri cezayı göreceklerdir. Bosna katliamı olarak da anılan bu yürek dağlayan bu olayı kınıyor ve lanetliyoruz. Böylesine karanlık günlerin bir daha yaşanmaması umuduyla soykırımda yaşamını yitiren Bosnalı kardeşlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum. Ruhları şad olsun.” şeklinde ifade etti.
“Bunu Biz Unutamayız
26 yıl önce Srebrenitsa’da bir katliam gerçekleştirildiğini hatırlatan Menemen Kaymakamı Fatih Yılmaz “Esasen bu bir katliam değil bir soykırımdır. Bu soykırım batı coğrafyasının ortasında 21’nci asrın başında hunharca ve alçakça işlendi. Tüm Batı bunu seyretmek durumda kaldı. Biz bu katliamı unutmayacağız, unutturmayacağız. 2. Dünya Savaşı’ndan sonra insanlığın karşılaştığı en büyük soykırımdır bu soykırım. Biz bu soykırımı unutturmamak için elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Ama Batının birtakım unsurları, kurumları ve ülkeleri bu soykırımı kabul etmekte direnmektedirler. İyi açıdan baktığımızda bu normaldir. Çünkü o süreçte yaşadığımız birçok hadise var onlardan en korkunçlarından biri de Birleşmiş Milletler ki bu kurumun tarafsız ve herkese eşit davranan bir kurum olduğunuz biz bilirdik. Ama binlerce Boşnak savunmasız, silahsız, çocuk, kadın, erkek sığınmışken onları cani Sırpların önüne alçakça ve hunharca attılar. Emanete ihanet ettiler. Bunu biz unutamayız. Bunu bütün medeni dünyanın gözü önünde yaptılar. Halbuki emanet onlar için bir şey ifade etmeye bilir fakat emanet bizim için imanın bir şartıdır. Bakın Mustafa Kemal Anadolu’yu kurtardığı vatana Balkanlardan mübadele ile gelen soydaşlarımızı da Anadolu’ya emanet etmişti. O emanet bugün aynı bir potanın içerisinde Doğulusuyla, Batılısıyla, Kuzeylisiyle, Güneylisiyle eriyerek bir ruh halinde bu ülkenin sanatına, ticaretine, ilmine, bilimine, siyasetine yön verdi, yön veriyor ve yön verecektir de. Biz bu kardeşlerimizin ülke olarak muazzam faydalarını gördük. Onlarla yaşamaktan çok mutluyuz. Bu ülkenin temel direkleridir onlar. Allah bir daha bu kahpelikleri, alçaklıkları, soykırımları sadece Müslümana değil hiçbir insana hiçbir ülkeye yaşatmasın. Başta Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç olmak üzere ahirete intikal etmiş tüm soydaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyor, onları rahmet ve şükranla anıyorum.” dedi.

Konuşmaların ardından Menemen İlçe Müftüsü Mehmet Seven, şehitlerin ruhuna dua okudu. Daha sonra protokol üyeleri, Srebrenitsa anıtına karanfil bıraktı, Srebrenitsa katliamının fotoğraf sergisini gezdi. Bu duygusal tören, Srebrenitsa şehitleri için dökülen lokmaların dağıtımıyla sona buldu.

Haber Gökay ÖZALP

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Menemen'in Sesi