Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 1999 yılından bu yana 25 Kasım gününün Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü ilan edilmesi nedeniyle günün anlam ve önemine dair yazılı açıklamada bulunan Türk Kadınlar Birliği Derneği Menemen Şube Başkanı Müesser Kırımlı, “Kadına yönelik şiddet toplumsal bir sorundur. Evrensel olarak bütün dünyada her yerde, yaşta ve cinsiyete karşı uygulanan bir insan hakkı ihlalidir. Aile içinde şiddet genellikle erkeğin kadına uyguladığı şiddet biçiminde olmaktadır.
Kadına yönelik şiddetin nedenleri biyolojik, psikolojik, sosyolojik nedenler olmak üzere üç grupta toplanabilir.
Kadına yönelik şiddetin türleri ise, duygusal, sözel, ekonomik, cinsel ve fiziksel şiddet olarak sıralanabilir. Şiddetin belirlenmesi ve eş istismarının belirtilerinden; baş ağrısı, uykusuzluk, mide ve bağırsak sorunları, sırt ağrıları, depresyon, endişe, kafa ve boyun yaralanmalarına sağlık merkezlerinin bu işaretlere dikkat ederek saptama ve müdahale etmesi önemlidir. Çünkü şiddete uğrayan her zaman açıklama yapmaz.
Biz kadınlar veya şiddete uğrayanlar şiddete maruz kaldığımızda kanıksamayarak tepki göstererek ve haklarımızı öğrenip kullanarak HAYIR demeliyiz. Şiddetin büyüğü küçüğü olmaz. Evliliklerin ilk yıllarında fiziksel şiddetin genellikle uygulanmadığı ve zamanla arttığı belirlenmiştir. İlk tokada dur denilmesi ve gereken tepkinin ortaya konulması gerekmektedir.
Mustafa Kemal Atatürk’ün ve Cumhuriyet’in kadına verdiği değerle ve Türk Kadınlar Birliği Derneği’nin çabalarıyla, kanunlarla kadınlara hakları verilmiştir. Ama yetersizdir.
Geçen yıl Menemen Şehir Parkında Türk Kadınlar Birliği Derneği, sivil toplum örgütleri, Menemenli bayanlar dünyada olduğu gibi şiddete hayır folklorik dans etkinliği ile dikkat çekmeyi hedeflemiş büyük bir katılım sağlanmıştır” diye ifade etti.
Toplumun tüm kesimlerine görev düşmekte
Sözlerini sürdüren Kırımlı, “Şiddeti önlemek için toplumun tüm kesimlerine görevler düşmektedir. Başta mülkü idarelere, sağlık kuruluşlarına, sivil toplum kuruluşlarına, belediyelere, emniyete, medyaya, adalete, diyanete…Annelerin erkek çocuklarının eğitiminde daha duyarlı olması da sorunun çözümünde büyük yer tutmaktadır.
İslam dinimizin de kadına verdiği önemi biliyoruz. Peygamber efendimiz (sav) hadis-i şeriflerinde: “Sizin en hayırlınız, hanımına en iyi en lütufkâr davrananınızdır”
“Hanımlarınızı üzmeyin, Onlar, Allah’ın size emanetidir”
“Onlara yumuşak davranın, iyilik edin”- “Cennet anaların ayakları altındadır” demiş yaşamında ailesine, eşine, kızlarına davranışlarıyla çevresine örnek olmuştur.
Özellikle medyada evlilikte eşlere ve çocuklara örnek olabilecek davranışlar gündeme getirilerek şiddet sahnelerinin kanıksanması önlenmelidir.
Dünyada ve ülkemizde kadına karşı şiddeti kınıyor mutlu, sevgi ve saygı dolu bir dünya diliyorum” dedi.
Haber: S. Derya BOSUT
Sayfa başına git