
?HEP BİRLİKTE ADAYIZ?

?İnancımız Tam?

Türk Kadınlar Birliği´nden Şiir Yarışması

Özgür Çocuklar

Menemen Sol Sahil Sulama Birliği Nisan ayı Olağan Meclis Toplantısı son kez toplandı. DSİ ve Tarım İl Müdürlüğü´nden gözlemci üye olarak katılanların yanı sıra meclis üyelerinin de toplantıya eksiksiz katılımı dikkat çekti. Öncelikle saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın söylenmesiyle başlatılan toplantıda devamında gündem maddelerine geçildi.
Faaliyet raporu hakkında bilgi veren Başkan Recai Önal , ?2017 yılında 60 günlük sulama yaparak 92 milyon m3 suyla 137 bin dönüm alan suladık. 2017 yılında 5 bin 257 m3 hazır beton kullanılarak bakım-onarım yapılmıştır. Yüzde 85 tahsilat oranıyla son yılların en iyi tahsilat oranı yakalanmıştır. Yaptığımız bakım-onarım çalışmasıyla başarılı bir yıl geçmiştir? diye ifade etti. Faaliyet Raporu oylanarak oybirliği ile meclisten geçti.
Gündemin ikinci ve üçüncü maddelerinde kesin hesap ve denetim kurulu raporları görüşüldü. Gündemin dördüncü maddesi olan 2018 yılı sulama ücreti temmuz ayında peşin 45 TL, aralık ayında 50 olarak oylandı ve oybirliği mecliste kabul edildi.
Sanılanın Aksine Birçok Birlik Başarılı Olmuştur
Sulama Birlikleri Yasa Tasarısı hakkında bilgilendirmede bulunan Başkan Önal, ?Sulama birlikleri sulama sahasında arazisi bulunan ve sulama faaliyetlerinden faydalanan çiftçilerin bir araya gelerek oluşturdukları kurumlardır. Yüksek seçim kurulu tarafından bölgelerinde seçimi yapılan, 14 bin 487 meclis üyesi bulunan, 378 adet sulama birliğinden oluşmaktadır. 1 milyon 450 bin adet çiftçiye ve kırsalda her hanede 5 kişi bulunduğu hesaplandığında 7 milyon 250 bin kişinin rızkına hizmet eden kuruluşlardır.
Son yıllarda yapılan Sayıştay, Valilik ve DSİ tarafından denetimlerin raporlarına göre, DSİ Genel Müdürlüğü tarafında yapılan analiz ve değerlendirmeler, Sulama Birliklerinin durumunun hiçte kötü olmadığını, sanılanın aksine birçok birliğin başarılı olduğunu göstermiştir.
Sulama Birlikleri 6172 sayılı yasanın yürürlüğe girmesi ile Valilik, Sayıştay ve DSİ tarafından her yıl düzenli olarak sıkı bir şekilde denetlenmektedir. Denetimler uzman, tarafsız denetim birimleri tarafından, belli standartlarda, düzenli olarak her yıl yapılmaktadır.
378 sulama birliğinin 2016 yılı itibari ile mevcut durumunun tespiti amacı ile idari ve teknik denetim raporları DSİ Genel Müdürlüğü tarafından değerlendirilerek "durum analizi" gerçekleştirilmiştir. Buna göre birlikler tesisin kullanım etkinliği, mali etkinlik, mali yeterlilik, ekonomik sürdürülebilirliği, yönetim ve organizasyon, kurumsallaşma, çiftçi ile sağlanan koordinasyon bakımından analiz edilmiştir. Orman ve Su İşleri Bakanlığı teftiş ve denetleme kurulunca değerlendirilen 378 sulama birliğinin ortalama analiz puanı 100 üzerinden 52 olarak çıkmaktadır. Analize göre, sulama birliklerince işletilen sulamaların % 7´si çok başarılı, % 33´ü başarılı, %34´ü iyi, % 23´ü orta durumda, %3´de kötü olduğu değerlendirilmiş, birliklerin büyük bir çoğunluğunun ortalamanın üzerinde olduğu belirtilmiştir. Sulama birlikleri bu güne kadar maddi manevi idari hiçbir devlet olanağından faydalandırılmamıştır. Buna rağmen genel bütçeden pay almadığı halde, iki kez çıkarılan kamu borçlarının yapılandırılması konusundaki kanunlar kapsamına alınarak sulama birliklerinin alacakları 5 yıl süre ile yapılandırılmış ve sulama birlikleri büyük ekonomik sıkıntılar yaşamıştır? dedi.
Amaç yap-işlet-devret modeli ile ÖZELLEŞTİRME
?Ancak son yıllarda sıkça telaffuz edildiği üzere, dünyada olduğu gibi ülkemizde de tatlı su kaynakları oldukça kıt olup, suyun yaşam için vazgeçilmez olması nedeni ile her geçen gün önemi artmakta, yakın gelecekte petrolden daha değerli olacağı öngörülmektedir. Bu nedenle DSİ tarafından inşa edilen sulama tesislerinin %82´sini, Türkiye´de ise sulu tarımda kullanılan sulama suyunun %80´nini yöneten Sulama Birlikleri su konusunda yatırım yapmak isteyen ulusal ve uluslararası güçlerin önüne engel olarak çıkmaktadır. Devleti yönetenleri doğru olmayan bir takım bilgi, belge, basına yansıyan haberler ve beyanlarla yanıltmakta, bu da Sulama Birliklerinin ağır olan yükünü daha da arttırmaktadır. Kullanıcıları tarafından yönetilen ülkemizdeki su kaynaklarının, önce belediye, özel idare gibi kurumların yönettiği kurumlara nihai olarak da, özel sektöre geçmesinin önünü açmaya çalışılmaktadır. Varlığından haberdar olduğumuz sulama birliklerinin, hatta Türk tarımının yapısını değiştirecek bir takım kanunlarda değişiklik yapılmasını öngören bir kanun tasarısı hazırlanmıştır.
Sonuç olarak: bu düzenleme ile DSİ tarafından Avrupa Birliği su çerçeve direktifi anlaşmasına göre geliştirilen, "Katılımcı Sulama Yönetimi " politikasına son verilerek yerine su kaynaklarının özel sektöre tahsis edileceği yeni bir sisteme geçilmektedir.?
Sulama Tesisleri Suyu Kullananlar Tarafından Yönetilmelidir!
?Endişemiz odur ki 2002 yılında ilk kez Güney Afrika´da düzenlenen çevre konferansında Kofi Annan ve Colin Powell´ın konuşmalarında "21. yüzyılda uluslararası ilişkileri ne silah, ne teknoloji belirleyecek. 21. yüzyılın uluslararası ilişkilerini ve savaş nedenlerini belirleyecek olan unsurlar SU, TARIM VE ENERJİ demişlerdir. O yıldan sonra su kaynakları uluslararası sermaye guruplarının hedefi haline gelmiştir. 2005 yılında İSTANBUL´ da düzenlenen Dünya Su Forumu toplantılarında uluslararası örgütlerin temsilcileri sık sık su kaynaklarının meta haline getirilerek özelleştirilmesi gerektiğini ifade etmişlerdir. Yıllardır çok değerli ülkemiz su kaynaklarına göz diken dış destekli iç güçler, sulama birliklerinin sürekli olarak haksız ve kasıtlı haberlerle gündemde yer almasını sağlamış, kamuoyuna ve ülkemizi yönetenlere, birlikleri kötü olarak tanıtmıştır.
Maalesef bu konuda başarılı olmuşlardır. Görüyoruz ki bugün su kaynaklarının özel şirketlerin eline geçmesi için uygun zemin hazırlanmıştır. Önceleri yap- işlet- devret modeli ile özel sektörün su yönetimine katılmasını söyleyen FAO gibi uluslar arası örgüt temsilcileri, artık çekinmeden, bu yatırımların pahalı ve geri dönüş süresi uzun yatırımlar olduğunu bu nedenle devlet tarafından yapılıp özel sektör tarafından işletilmesi gerektiğini söylemektedirler.
Sulama tesislerinin işletilmesi ile ilgili, özelleştirmenin önünü açacak, ülkemizin ve çftçilerimizin lehine olmayan hükümler getiren 6172 sayılı sulama birlikleri kanunu ile 6200 sayılı DSİ kanunda yapılacak bu düzenlemelerden mutlaka vazgeçilmeli, tüm gelişmiş ülkelerde olduğu gibi; Sulama Tesisleri Suyu Kullananlar Tarafından Yönetilmelidir. Toprak İşleyenin, Su Kullananındır? diye belirtti.
Haber Erhan ÖZALP