Bu sene 2015 uluslararası toprak yılı ilan edilmiştir. İnsanlığın doğal kaynak olarak en önemli varlığı; su, hava ve topraktır. Toprağa gereken önemi vermeyerek onu kaybediyoruz. Türkiye dünyada toprak rezervi azalan 20 ülkeden biri olarak topraklarını çok dikkatli ve doğru kullanmak zorundadır.
Erozyon, tuzluluk ve çoraklaşmadan başka bölgemizde yapılaşma, ulaşım yolları sebebiyle büyük bir toprak kaybı yaşanmaktadır. Menemen Ovasının köy hizmetleri tarafından toplulaştırması yapılmış cazibe sulama sistemi oturtulmuş, kurutma ve drenaj kanalları açılmış, Çatak ( Çevre Amaçlı Tarım Arazileri Koruma ve Destekleme Projesi ) Ramsar sözleşmesi ( AB Sulak Alan Koruma Projesi ) Gediz deltası sulak alan yönetim planı ile desteklenmiş bir Alüvyon Ovasıdır. Yılda 2 ila 3 ürün alınabilecek değerde bir ovadır. Gün geçtikçe bu ovanın bölünüp imarlanıp yok olmasına gelecek nesillerimize bırakabilmek için müsaade edemeyiz.
Öncelikle ayrıntılı toprak etütleri tamamlanmalı, ülkesel arazi kullanım planı yapılmalıdır. Bu kapsamda tarım, turizm, sanayi ve yerleşim alanları belirlenmelidir. Toprak ve su gibi envanterinin çıkarılmasında önümüzdeki dönemlerde çok önemli konuma gelecek kaynakların devlet eliyle somut olarak bilinmesi, korunması ve geliştirilmesi için yeniden Toprak - Su teşkilatları oluşturulmalıdır.
Toprak Kanunu, tavizsiz ve kararlı biçimde uygulanmalı ve tüzük uygulanır hale getirilmelidir. Sıkı kontrol ve denetimle tarım arazileri üzerinde kaçak yapılaşma önlenmelidir.
Orman ve Su İşleri Bakanlığının sulak alanlar koruma yönetmeliğinin 2. bölüm 15. maddesi gereğince, bu yönetmelik kapsamına giren alanlara çöp, moloz, hafriyat, dip tarama, proses artığı çamurları dökülemez.
13.06.2007 tarihinde Ulusal Sulak Alan Komisyonu tarafından onaylanarak yürürlüğe giren Gediz Deltası Sulak Alan Yönetim Planı’nda; Gediz Deltası Sulak Alan ekosisteminin ekolojik işleyişinin, biyolojik çeşitliliğinin ve peyzaj bütünlüğünün korunması ve alanın kaynak değerlerinin sağladığı ekonomik girdilerin yöre insanının refah seviyesini yükseltecek şekilde yöre halkına yönlendirilmesi genel hedef olarak belirlenmiştir.
Ramsar Sözleşmesi kapsamında koruma altına alınmış olan Gediz Deltası tehlike altındadır. Menemen, ekonomisi tarıma dayalı bir yerleşim merkezidir. Her çeşit ürün yetişir ve hayvancılık yapılır.
Türkiye’de işlenebilir ve sulanabilir toprak sıkıntısı yaşanırken güneşi en uzun süre alan ve yüksek katma değer yaratan, üretim ve ihracat açısından lokomotif sektör konumundaki tekstil ve konfeksiyon sektörü için temel girdi niteliği taşıması, bu özellikleriyle önemli istihdam yaratması nedeniyle stratejik bir öneme sahip ürün olan pamuğun yetiştiği nadir ovalardan biri Menemen Ovası’dır.
Tarım Bakanlığının Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 13. maddesi gereğince mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ile sulu tarım arazileri tarımsal üretim amacı dışında kullanılamaz.
Ekili tarım arazileri arasındaki yapılaşmalar söz konusu kanuna da aykırıdır. Gelişen bölge sanayisinin ve yapılaşmanın iyi kontrol edilip, tarım alanlarının kaybolmasına, azalmasına, fiziksel yapısının zarar görmesine izin verilmemelidir.
A.Metin KARAGÖL