MENÜ
İzmir 10°
Menemen'in Sesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
 DEVRİM IŞIĞINA KATLİAM GÖLGESİ”
Güncel
24 Aralık 2014 Çarşamba 09:22

DEVRİM IŞIĞINA KATLİAM GÖLGESİ”

DEVRİM IŞIĞINA KATLİAM GÖLGESİ”

Devrim Şehitleri Kubilay, Bekçi Hasan ve Şevki Bey’i anma etkinlikleri çerçevesinde Menemen Belediyesi ile ADD Menemen Şubesi işbirliğinde düzenlenen ‘Devrim Işığına Katliam Gölgesi’ adlı panele katılım yoğun oldu. Atatürkçü ve cumhuriyet sevdalısı konuklar, Kültür Merkezi Erdal İnönü Konferans Salonunu doldurdu.

CHP Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz, Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin ve eşi Nurdan Şahin, CHP İzmir eski milletvekili Muharrem Toprak, Kubilay ailesi, ADD Şube Yöneticileri ve üyeleri de paneli izleyenler arasında yer aldı.

“Türkiye Cumhuriyeti’nin kısa tarihi aydınlanma çabası tarihidir”

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlatılan panelin yöneticisi ADD Genel Sekreteri Öner Tanık, “Devrim Şehitleri anısına toplanmış bulunuyoruz. Aynı zamanda bu onları anlama çabası da. Aydınları kahraman yapan sadece katledilmeleri değil de yaşadıkları sürece sergiledikleri devrimci kişilikleridir de. Türkiye Cumhuriyeti’nin kısa tarihi aydınlanma çabası tarihidir. Aydınlanma devrimi Türkiye’de kendini Atatürk devrimi diye göstermiştir. Gericiler ve ilericilerin kavgası hep olmuştur. Kubilay hangi ordunun askeri derseniz. Hem eğitim ordusunun hem de TSK’nin bir neferidir. Aydınlanma mücadelesinin asteğmeni Kubilay’a minnet ve şükran borçluyuz” sözleriyle paneli açtı.

“Dini siyasete alet edenlerin faturasını ödüyoruz”

Ardından konuşmacı olarak panelde söz verilen Prof. Dr. Ergün Aybars, tarihsel geçmişi ele alarak, “Atatürk Abdülhamit dönemi çocuğu olarak o dönemde yaşadı. Selanik’te Manastır’da okudu. Batının felsefesini öğrendi. 31 Mart irtica olayını yaşadı ve dedi ki, 1453’te İstanbul’u fetheden ve bir çağı açıp bir çağı kapatan Fatih Sultan Mehmet’e aynı yıllarda matbaayı ülkeye sokmayan hangi kuvvetti. Din adına konuşan kuvvet engelledi. İşte şimdi de dini siyasete alet edenlerin faturasını ödüyoruz. Hala kafalardaki örümcek ağının tehdidi altındayız. Ülkemiz bu günleri de geçirecektir şüphesi yok. Türkiye’nin tek bayrağı var. O da Kemalizm”  ifadesini kullandı.

“Türk devrimi aydınlanma devrimiydi”

“Cumhuriyet kurulduğunda ülke 10 yıllık bir savaştan çıkmıştı” diyen Aybars, “Üretim, okul, insan gücü yok, dış borç vardı. Atatürk Cumhuriyeti kurma kararını daha yüzbaşı iken vermişti. Kararlılıkla bu yolda yürüdü. Çanakkale Savaşı kahramanı olarak Kurtuluş Savaşından bağımsız bir ülke yarattı. Sağlam temeller attı. Atatürk cumhuriyeti demokrasi ile doldurdu. Her zaman sandık demokrasi demek değil. Genç cumhuriyetin ilk isyanı, İngilizlerin kışkırtması ve Musul meselesiyle Şeyh Sait isyanıdır. Fransız ve Rus devrimi sınıf devrimi iken Türk devrimi aydınlanma devrimiydi”  şeklinde konuştu.

Menemen tesadüfen seçilmedi

Aybars, niçin Menemen’in seçildiğini de şöyle açıkladı, “Atatürk arkadaşına Serbest Cumhuriyet Fırkasını kurduruyor. Ama bir şartla, laik cumhuriyet tehlike altına girmediği sürece yanındayım diyor. Ama ne zaman ki Fethi beyin turlarında hilafet tartışılmaya, yeşil bayraklar açılmaya başlayınca Fethi bey sıkıntı yaratmamak için partisini kapatır. Bu parti ile fırsat yakalayan irtica parti kapatılınca bu sefer silaha başvurur. O yıllarda Menemen tesadüfen seçilmedi. Menemen stratejik bir mevkidedir. Kuzeye giden tek demiryolu ve karayolu kapısıdır. Menemen’de acaba bir patırtı koparıp İzmir’i ele geçirip bir şey yapabilir miyiz dediler. Yapamadılar. Bir genç teğmeni bağ bıçağı ile kafasını ensesinden keserek kopardılar. Bugünkü İŞİD’çilerden ne farkı var bunun. Demekki ellerinde güç olsaydı binlerce kişiyi Kubilay gibi keseceklerdi. En büyük tehlike ümmetleşme. Ümmet sorgulamadan itaat eder”

“Ekonomik anlamda talan düzeni var”

Daha sonra söz alan ADD Genel Başkanı Tansel Çölaşan ise, “Cumhuriyet çağdaş, laik, hukuk devletini amaçlıyor. Oysa şimdiki iktidarın çıkarlarını korumak için yaptığı bir çatışma ortamındayız. T.C. tehdit altında. Despot bir yapı oluşturulmak isteniyor. Şeriat diktatörlüğü amaçlanıyor. Ekonomik anlamda talan düzeni var. Siyasi olarak vatan hiç önemli değil. BOP projesi uğruna vatan toprakları verilebilir. Ama bunu halka nasıl anlatacaklar. Sorun o?” şeklinde belirtti.

“AKP’nin kimliği ortada”

“2002 sonrası AKP görev partisi olarak iktidara geldi” diyen Çölaşan, “2002’de gelecek o günlerden belliydi. AKP’nin kimliği ortada. O zaman ileri demokrasi, AB diye işe başlandı. Liberal aydınların desteğini aldı. Dini en kötü şekilde istismar ettiler. BOP’a hizmet ettiler. Siyasi çıkarları için Türkiye’yi dönüştürmeyi hedeflediler. Oysa Cumhuriyete kin duyuyorlardı. Cumhuriyetçi kesim bunları çok ciddiye almadı. Açılım, barış süreci dediler. Akiller yüzüne gözüne bulaştırdı. Anayasayı değiştirmeyi başaramadılar. 2015’te seçimi alırsa ilk iş Anayasayı değiştirmek. Yerel yönetim özerkliği. İdari özerklik vermek toprak vermekten geçtiği için şimdilik olmaz. Mali özerklik verilebilir. Bu da bölünmeye gider. Bu nedenle 2015 genel seçimi çok önemli. Laik yapı yıkılacak, başkanlık adı altında diktatörlük kurulacak. Her şey açık, ortada artık. 2010’da aynı masaya oturuyorsun diyenlere şerefsiz denirken 4 yıl sonra masaya oturarak tutanak imzalanıyor. Laik cumhuriyet yaşasın diyorsak, hedef AKP, gerisi teferruat. Hem siyasi parti hem toplum olarak her şeyin doruk noktasındayız” ifadesini kullandı.

Sonrasında salondan alınan soruları konuşmacılar cevaplandırdı. Plaket ve ilçemizin simgesi toprak vazo takdimi ile konuklara teşekkür edildi.

Haber: S. Derya BOSUT

 

 

 

 

 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Menemen'in Sesi