Cumhuriyetimizin kurucusu, büyük önder, dünyanın takdirini toplayan saygın devlet adamı Mustafa Kemal Atatürk, ölümünün 76. yıldönümünde tüm yurtta olduğu gibi ilçemizde de törenlerle anıldı
İlk tören Cumhuriyet Meydanı’nda
Cumhuriyet Meydanı’ndaki törene; Menemen Kaymakamı Mustafa Gürdal, Garnizon Komutan Yardımcısı Yarbay Aydın Bilal Şanlı, Belediye Başkan Vekili Mustafa Sevinç, Cumhuriyet Başsavcısı Serbülent Sancar, kamu kurum ve kuruluşlarının daire amirleri, askeri erkan, gaziler, siyasi partilerin başkan ve yöneticileri, oda başkanları, sivil toplum kuruluşları, öğretmenler, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.
Menemen Kaymakamlığı, 57. Topçu Tugay Komutan Yardımcılığı, Belediye Başkanlığı, adliye, baro, siyasi partilerden AKP, CHP, MHP ve İşçi Partisi, sivil toplum kuruluşlarından Muharip Gaziler, ADD ve Türk Kadınlar Birliği Menemen Şubesince Atatürk Anıtına çelenklerin sunumunun ardından saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile birlikte şanlı bayrağımız göndere çekildi. Daha sonra yarıya indirildi ve buradaki program son buldu.
Anma programı Kültür Merkezi’nde
Belediye Kültür Merkezi’ndeki törene ise; Kaymakam, Garnizon Komutanı, Belediye Başkan Vekili, askeri erkan, resmi kurumların amirleri, sivil toplum ve siyasi partilerin temsilcileri, okul müdürleri, öğretmenler, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.
Nene Hatun Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenleri Zeynep Tosun ve Fırat Öztürk’ün sunumu ile başlayan program saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın seslendirilmesi ile sürdü.
Çok yönlü lider Atatürk
Günün anlam ve önemini belirten konuşmasını yapmak üzere kürsüye davet edilen Nene Hatun Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Okul Müdürü Önder Erdurmuş, “20.yüzyılda dünyada önemli olaylar ve savaşlar meydana gelirken pek çok lider de bu dönemde ortaya çıkmış ve tarihe damgasını vurmuştur. Ama bu liderler içerisinde 21. yüzyılda da geçerliliğini koruyan yalnız Türk milletinin değil, dünyadaki bütün milletlerin kalbinde sevgiyle, saygıyla yaşayan tek lider Mustafa Kemal Atatürk’tür.
Bugün, Atatürk dışında hangi lider hala ilkeleriyle, düşünceleriyle ve eserleriyle kendi milletine yol gösterebiliyor? Atatürk dışında hangi lider o günkü saygınlığını koruyabiliyor? Peki, nedir Atatürk’ü diğer liderlerden farklı kılan?
Tarihteki çoğu lider asker ya da devlet adamı olarak ön plana çıkmıştır. Oysa Atatürk kişisel özellikleri ve ilgi alanları ile çok yönlü bir liderdir” diye ifade etti.
Atatürk demek…
Erdurmuş konuşmasını şöyle sürdürdü, “Atatürk demek; sadece asker ve devlet adamı değil, kara tahta başında öğretmen, elinde cetvel şehir planı yapan mühendis, tarihi kazılar içinde dolaşan arkeolog, traktör üstündeki çiftçi demektir.
Atatürk demek; hiçbir koşulda ümidini yitirmemek, vatan için yılmadan mücadele etmek demektir. Kurtuluş Savaşının başlarında durumu umutsuz görenlerin İngiliz himayesi ya da Amerikan mandası istediği bir ortamda “Ya İstiklal Ya Ölüm !” demektir.
Atatürk demek; dışarıda bıçak sırtı ayaz düşmanca kol gezerken vatanı üşütmemektir. Dışarıda gün geceyi kovup sabaha kavuşurken hala vatanı düşünmektir.
Atatürk demek; halkıyla bütünleşerek emperyalist güçlere haddini bildirmek ve Anadolu bozkırında küllerinden yeniden doğmak demektir.
Atatürk, ilmek ilmek Anadolu’dur. Samsunda ilk adım, Sivas’ta kongredir. Afyon’da yıldırım gibi düşmanın karşısına çıkmak, İzmir’in dağlarında zafer olup çiçek çiçek açmaktır.
Atatürk demek; Batının üç yüz yılda gerçekleştirdiği aydınlanma reformunu on yılda başarmak demektir. On yılda uçurumun kenarındaki yıkık bir ülkeden, yeni bir ülke inşa etmektir.
Atatürk, bütün dünyaya hitap eden evrensel bir liderdir. Günümüzde Norveç’te kullanılan çok güzel bir deyim vardır: “ Atatürk gibi olmak” Atatürk gibi olmak demek; zorluklar karşısında yılmamak, vatan için bir ömür çalışmak, kendi milleti ve milli benliğiyle gurur duymak ve bütün dünyanın takdirine mazhar olmaktır.
Atatürk demek; barış ve hoşgörü demektir. Kendi toprağını işgal etmeye gelmiş düşman askerlerinin hatırasına saygı duymak ve “Onlar bu topraklarda hayatlarını kaybettikten sonra, bizim de evlatlarımız olmuştur. ”deme büyüklüğünü göstermektir. Savaş rüzgarlar’mm estiği bir dönemde “Yurtta Barış! Cihanda Barış!” diyerek dünya barışma hizmet etmektir.
Kazandığı zaferleri ve yaptığı yenilikleri Türk milleti ile birlikte gerçekleştirdiğini belirten Atatürk “Sadece benim çabamla hiçbir şey başarılamazdı.” demiştir. Atatürk demek; ben değil biz demektir.
Toplumun her kesimini kucaklayan ve gelişmesini amaçlayan Atatürk, özellikle de kadınların sosyal yaşama katılması için büyük çaba göstermiştir. Atatürk demek; üniversite kürsüsünde Afet İnan köy okulunda Refet Angın, mavi göklerde Sabiha Gökçen demektir.
Türk milleti milli ve manevi değerlerini Atatürk ilkeleriyle, bütünleştirerek, Atasının gösterdiği çağdaş uygarlık yolunda yılmadan, yorulmadan yürüyecek; yüz yıl önce Çanakkale’de kazandığı bağımsızlık ruhunu nasıl Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet ile taçlandırdı ise, çağdaş uygarlık yolundaki azimli yürüyüşünü de çok çalışarak mutlaka başaracak ve geleceğin ufkunda yeni bir güneş gibi doğacaktır” dedi.
“Anafartalar Kahramanı Mustafa Kemal”
Ardından Atatürk’ün askeri kişiliğini anlatmak üzere kürsüye gelen Topçu Yüzbaşı Oğuz Özkara,
Mustafa Kemal’in özgeçmişiyle konuşmasına başlayıp adını tüm dünyaya duyurduğu Çanakkale Savaşı’yla sözlerini şöyle sürdürdü, “Çanakkale Muharebelerinde, dünyanın en büyük ve gelişmiş donanması Boğazda durdurulmuş ve Çanakkale’nin geçilemeyeceği kanıtlanmıştır. Deniz yoluyla Çanakkale’yi geçmekten umudunu kesen müttefikler, Gelibolu yarımadasına büyük bir çıkarma harekâtına girişmişlerdir. Çarlık Rusyasını tarih sayfasından silen Çanakkale Muharebelerinde, Mustafa Kemal, adını tüm dünyaya duyurmuştur. Muharebeler sırasında, en kritik anlarda en ön saflarda bulunmuş, bizzat ateş hattından emirler vererek, birlikleri sevk ve idare etmişti. Bu davranışı yanındaki subay ve erler için cesaret kaynağı olmuştur. Conkbayırı’nda kalbini hedef alan şarapnel
parçası, cebindeki saate çarpmış ve mutlak bir ölümden kurtulmuştur. Bu destansı muharebeler, onun, “Anafartalar Kahramanı” olarak anılmasını sağlamıştır”
“Mustafa Kemal’in dehasına karşı elden ne gelir”
Mustafa Kemal’in kararlı ve mücadeleci bir lider olduğunu belirten Özkara, “Güçlükler karşısında yılmayan ümitsizliğe düşmeyen kişiliği onun milli mücadelenin lideri olmasını sağlamıştır. Samsun’a çıktıktan sonra Kazım Karabekir Paşa’ya çektiği bir telgrafta, o günlerdeki ağır durumu belirttikten sonra, Bütün umutlar kaybolmuş değildir. Memleketi bu durumdan ancak Türk milletinin mukavemet azmi kurtarabilir diyordu. O, büyük bir teşkilatçıdır. Türk ulusunu, bağımsızlığı için tek yürek olacak şekilde motive etmiş, Türkiye Devleti’ni kurmuş, birkaç eri dahi bulunmazken meydan muharebeleri yapacak ve kazanacak bir orduyu meydana getirmiştir. Onun doğru, isabetli ve hassas hesaplamaları, büyük imkânsızlıklarla yapılan kurtuluş savaşının kazanılmasına önemli katkı sağlamıştır.
Mustafa Kemal, öngörü ve planlamacı yeteneği sayesinde aynı zamanda dünyanın sayılı stratejistlerinden biriydi. Cephelerde; en ümitsiz anlarda, mutlaka bir aydınlık yol bulup, kesin karar ve cüretli icraatlarla; ümitsizliği ümide, çaresizliği çareye, mağlubiyeti zafere çevirmesini bilmiştir.
Mustafa Kemal, 22 gün 22 gece süren Sakarya Meydan Muharebesi boyunca orduyu yönetmiş, sayı, mühimmat ve askeri olanaklar açısından çok eksik olan Türk ordusu, batının bütün imkânlarını arkasına almış olan yunan ordusunu hezimete uğratmıştır. Mustafa Kemal Paşa’nın yönettiği Başkomutanlık Meydan Muharebesinde Yunan Ordusu’nun büyük bir kısmı imha edilerek, İzmir’de denize dökülmüştür. Türk ordularının Yunan ordularını denize dökmesi üzerine İngiltere Parlamentosunda heyecanlı bir sahne yaşandı. Oturum açılınca İşçi Partisi Liderinin Nerede başvekil Lloyd George? Bize ne söz verdi, sonuç ne oldu? Hâzineden büyük paralar alıp bizi boş yere masraflara soktu. Hani boğazlar bizim olacaktı? Hani Anadolu taksim olacaktı? Hiç biri olmadı. Bunun hesabını bize versin! demesi üzerine Lloyd George’un cevabı, Arkadaşlar, asırlar; pek nadir olarak dâhi yetiştirir. Şu talihsizliğimize bakın ki o büyük dâhiyi asrımızda Türk Milleti yetiştirdi. Mustafa Kemal’in dehasına karşı elden ne gelir.” olmuştur.
Kısacası en çetin muharebelerden daha zor olan diplomasi savaşlarını başarıyla tamamlamış, şerefli bir barış antlaşmasını imzalamış ve modern Türkiye Cumhuriyetini kurmuş, hayatı devrimlerle geçmiş bir dahi, bir devlet adamıdır.
Bize, bu güzel coğrafyayı vatan yapan, yüksek vatan ve insan sevgisi doğa ve çevre aşığı, mümtaz insan, büyük komutan, eşsiz devlet adamı Atatürk ve aziz şehitlerimizi şükranla anıyoruz. Vatan sana minnettardır” dedi.
“Sonsuzluğa Yolculuk”
Konuşmaların ardından Nene Hatun Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencilerinin öğretmenleri rehberliğinde sahnelediği “Sonsuzluğa Yolculuk” isimli programın sahnelenmesine geçildi. Türk milletinin bu güne ulaşmasında sembol isimlerden Malazgirt fatihi Alparslan, İstanbul fatihi Fatih Sultan Mehmet, Çanakkale’de top mermisini sırtlayan Seyit Onbaşı, kahraman Türk kadını Nene Hatun, ilk kadın pilot Sabiha Gökçen ve Kurtuluş Savaşında ilk kurşunu atan Hasan Tahsin bir bir sahneye geldi. Türk büyüklerinden oluşan bu tablonun önünde bir kız öğrenci yanık bir ezgiyi başarıyla seslendirdi. ‘Gençliğin Ata’ya Cevabı’yla program noktalandı. Katılımcılardan tam not alan program esnasında davetliler duygulu anlar yaşadı.
Haber: S. Derya BOSUT-Ali Rıza KEMER