Şakacı seni?
Dakka bir gol bir şakalarla gelirsin.
Öyle ayarın dengen de yoktur.
Bir açarsın güllü bahçe, bir yağarsın selli yağmur.
Kış mısın? Bahar mısın? Ne olduğun belli değil.
İstikrarın dengen yoktur biliriz, biliriz de yine de kanarız sana.
Sabah güneşle evden çıkar,
Öğlen kara bulutlar, yağmur; akşama Allah kerim.
Umutlarla yazı vadeder, insanı hasta edersin.
Sıcağına da yağmuruna da poyrazına da eyvallah.
Ne de olsa Nisansın sen.
Hatırın bende büyük, açtığın yaralar da yok değil.
Onları da sineye çektik.
Neşende de ayarın yok, kahrında da.
Dördüncü aysın diye dört dörtlük olmanı beklemedik.
Hem bize verdiklerini de unutacak değiliz.
Çocukluğumun 23 Nisan sevinçleri var mesela.
Şenlikler, kostümler ne güzeldi. Hatıralarda kaldı.
Siyah beyaz fotoğraflarda masum, umutlu yüzler.
O yıllarda Nisan demek bayram demekti bir de dondurma.
Bir dört nisanda almıştım anne olacağımın haberini.
İçime düştü evlat sevgisi.
Evim, arabam, iş yeri açma kararım hep bu aya denk geldi.
Birçok acı tatlı hatırası olan dördüncü ay.
Ülkem için ne şakaların var bilmiyorum.
Gelecek yıllar gösterecek hayır mı? Şer mi?
Yaşayıp göreceğiz sonuçlarını.
Pazar günü 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı.
TBMM´nin açılışının 97. Yıldönümünü kutlayacağız.
Tek bayrak altında, birlik bütünlük içinde ve de
çocukluğumun 23 Nisan´ı sevinçlerini yaşayıp yaşatacağımız
yıllarımız olsun, yarınlardan umutlarımız solmasın diyorum.