Otobiyografisinin anlatıldığı ´İktidarda Bir Kara Koyun Saraysız Başkan Jose Mujica´ kitabının tanıtımı için bir süredir Türkiye´de bulunan Uruguay eski Devlet Başkanı Jose Mujica, İzmir ziyaretinin ikinci gününde Konak Belediyesi´nce düzenlenen Emek, Demokrasi ve Barış konulu söyleşiye katıldı. Moderatörlüğünü CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel´in üstlendiği etkinlikte Mujica´ya DİSK Genel Başkanı Kani Beko ile CNT (Ulusal Emek Konfederasyonu) ve PIT (Sendikalar Birliği) Sendika Federasyonu Başkanı Fernando Mario Gambera Orta konuşmacı olarak eşlik etti. Dr. Selahattin Akçiçek Kültür Merkezi´nde düzenlenen söyleşiyi aralarında Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş´ın da bulunduğu çok sayıda vatandaş izledi.
Karaoğlan Anıldı
Türkiye´de demokrasinin, emeğin ve barışın konuşulduğu etkinliğin açılış konuşmasını CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel yaptı. Özel, mütevaziliği ile bilinen Mujica´yı İzmir´de ağırlamaktan mutluluk duyduklarını belirterek, kendisinin tıpkı 9 yıl önce yaşama veda eden eski Başbakanlardan Bülent Ecevit gibi halk adamı olduğunu söyledi. Ecevit´in ölüm yıldönümünde Mujica´yı İzmir´de ağırlamanın ayrı bir önem taşıdığına vurgu yapan Özel, ünlü Hint Şairi Rabindranath Tagore´nin Bülent Ecevit tarafından çevrilen Gitanjali (Soluklanmalar) şiirinden dizeler okuyarak merhum Başbakan Ecevit´i andı. Özel, ayrıca Soma´da hayatını kaybeden maden işçilerinin acısının hala taze olduğunu belirterek, seçim sonuçlarına bakılarak Soma halkının eleştirilmesine de tepki gösterdi. Türkiye´nin iş kazalarında Avrupa´da birinci, dünyada ise üçüncü sırada geldiğini dile getiren Özel, "İşçiler robotlaştırılarak istismar ediliyor" dedi.
Beko´dan Taşeron Eleştirisi
DİSK Genel Başkanı Kani Beko ise konuşmasına 10 Ekim´de Ankara´daki Barış Mitingi´nde yaşanan bombalı saldırıda hayatını kaybedenleri anarak başladı. Barış Mitingi´nin, akan kanların son bulması, barış ve kardeşlik için düzenlendiğini anlatan Beko, "Amacımız bu topraklarda yaşayan vatandaşların barış ve kardeşlik içinde yaşamasını talep etmekti. Gerekli emniyet tedbirleri alınsaydı şimdi o barış güvercinleri aramızda olacaktı. Acımız büyük, konsantrasyonumuz çok kötü. Hala hastanelerde yaralılarımızı ziyaret ediyoruz" dedi. Konuşmasını Şair Nazım Hikmet´in, "Gözüm... İki gözümün bebeği. Ölmekten korkmuyorum. Onuruma yediremiyorum zamansız ölmeyi. En sevdiğim memleket yeryüzüdür. Sıram gelince yeryüzüyle örtün beni" dizelerini okuyarak sürdüren Beko, patlamada ölen 10 yaşındaki Veysel´in acısını hala içinde hissettiğini dile getirdi.
İş Kazalarında 13 Yılda 17 Bin Kişi Öldü
Konuşmasında kamuda taşeron işçi çalıştırılmasını sert sözlerle eleştiren Beko, son 13 yılda meydana gelen iş kazalarında 17 bin kişinin hayatını kaybettiğini, 24 bin kişinin de sakat kaldığına vurgu yaparak, "Taşeron işçilerde deneyim yok, tecrübe yok, birikim yok. Oysa taşeron işçilerden önce deneyimli, birikimli işçilerimiz vardı. Onlar maalesef işsiz kaldı ve onların yerine asgari ücretle milyonlarca taşeron işçiyi aldılar" diyerek taşeron sistemi eleştirdi. Beko, konuşmasını "Demokrasi mücadelesinde birlikte olalım" çağrısıyla noktaladı.
Emek Yoksa Barış da Demokrasi de Olmaz
Uruguay Ulusal Emek Konfederasyonu (CNT) ve Sendikalar Birliği (PIT) Başkanı Fernando Mario Gambera Orta ise konuşmasına iş kazalarında ölen tüm işçileri anarak ve ailelerine başsağlığı dileyerek başladı. Emek verilmeyen hiçbir alanda başarılı olunmayacağını dile getiren Orta, "Emek yoksa ne barışı ne de demokrasiyi elde edebiliriz. Eğer bizler emek örgütlerinin haklarına saygı duymazsak bunların hiçbirini yaşayamayız" dedi. Uruguay´da iki yıl önce çıkardıkları bir yasayla bütün işçilerin haklarının güvence altına alındığını söyleyen Orta, "Bu yasanın uygulanması sonucunda iş kazalarını önemli ölçüde düşürmeyi başardık. Bunun bedelini şirketler ödedi ama kaybetmediler, kazandılar. Eğer bir çalışma biçimi bilimsel değilse düzgün çalışma koşullarını da sağlayamayız" dedi.
Örgütlenmek Hak Değil Görevdir
Uruguay eski Devlet Başkanı Jose Mujica´nın gündeminde ise sendikal örgütlenme vardı. Sözleriyle sık sık örgütlü mücadelenin önemine vurgu yapan Mujica, insan emeğine saygı duyulması gerektiğinin altını çizdi. Dünyanın bugünlere gelmesinde insan emeğinin rolüne dikkat çeken Mujica, sendikal örgütlenmenin bir haktan öte bir görev olduğunu dile getirdi. İşçilerin haklarını kazanması için verecekleri mücadelede mutlaka örgütlenmelerini ve bu örgütlenmenin de birden fazla olmaması gerektiğini söyledi.
Soma´yı unutmadı
"Eğer çalışmazsak, bizim için çalışan başka insanların emeğini sömürerek yaşıyoruz demektir" diyen Mujica; "Kimse köle olarak doğmadı. Her insan özgür olarak doğdu ve bu yönde mücadele ediyor. Ama hayatımızda emeğin, çalışmanın da bir yeri var. Ama yaşamak için de zamana ihtiyacımız var. Aksi halde hayat dediğimiz şey kölelikten başka bir şey olamaz. Bu yüzden de emeğinizin karşılığını almak zorundayız. Bütün bu haklar aslında yaşam hakkı olarak özetlenebilir. En önemli husus dünyada yaşayacağımız ücreti elde etmektir. Eğer kazandığımız paranın bir garantisi yoksa eşitliğin gerçekleşmesi de mümkün değil. İşçilerin emeklerinin hakkını almaları için örgütleneceği yerlere ihtiyacı vardır. İşçiler kendi haklarını savunmak için doğal olarak örgütlenmek zorundadır. Eğer sendikalarınızı savunma hakkınız yoksa demokrasinin garantisi de olamaz. Dünyanın her yerinde bu böyledir. Sendikalaşma hakkı barış içerisinde yaşamamızı da sağlar. Bu yüzden de yasal olarak bu hakkın korunması gerekir. Eğer bu hak alınmadığı taktirde başka direneceğiniz bir şey kalmaz" dedi. Sözlerini Soma´da hayatını kaybeden 301 madenciyi anarak tamamlayan Mujica, adlarını unutturmamak için Soma´da ve tüm dünyada hayatını kaybeden madenciler için bir dünya günü ilan edilmesi gerektiği dile getirdi. Söyleşi sonunda Mujica, salon girişine kurulan stantta kitap imzaladı.
Haber Merkezi