KAMU YARARINA YAPILAN HER TÜRLÜ HİZMETLER ALKIŞLANIR…
Yurttaşlarımızın, kurum adına görevli olarak getirdikleri yöneticilerimiz bilmeli ki;
kurumlarda devamlılık esastır.
Bir önceki dönem Menemen’e, Belediye Başkanı olarak hizmet eden kişi görev süresi tamamlandığında halkın takdiriyle seçimi kazanan yeni Belediye Başkanına
sorumluluklarını devreder. O da aldığı göreve kaldığı yerden devam eder.
Kurumlar esastır, kurumlar kalıcıdır.
ANCAK; Kurumun başına göreve gelerek sorumluluk alan bir
Belediye Başkanı ve yönetimi; bir önceki dönemde
kamu yararı gözetilerek başlatılmış, tamamlanamamış projeleri
yarım bırakıp tamamlamama lüksü yoktur. (Örneğin; Pazar yeri,
Tepe Sosyal Tesisleri’nde ki mesire yerleri ve Amfi Tiyatro projeleri gibi v.s.)
Yurttaşlarımızı da mağdur etme lüksü yoktur.
Peki; Önceki dönemde masraf yapılarak yapımına başlanılıp da yarım kalan projeler ne olacak, kaderine terk edilip çürümeye mi bırakılacak ?
Bu yetmezmiş gibi; Bir taraftan kamu yararına yapılmış ve halk tarafından
kullanılmakta olan adı Kubilay Kültür Merkezi binasını Belediye Meclis kararı ile
çok uzun süreli devlet üniversitesine kiraya vererek, kültür merkezini yok sayacaksınız.
Kültür merkezinin içindekilerinin de bir kısmını kiraya çıkaracaksınız.
Bir kısmını da şehir parkında ki mekanlara taşıyacaksınız.
Bir taraftan da Belediye Meclis kararı olmadan kamu yararına diye yeşil alana
Kent Müzesi betonarme binasını yapacaksınız.
Eğer; İlerideki süreçlerde yapılmakta olan yapı, itirazlar sonucunda hukuka aykırılık durumunda yıkıldığında, kamu zararı oluşmasına sebep verildiği takdirde oluşacak
zararın zimmetle karşılaşılması kaçınılmazdır.
Tabi ki; İtirazlar sonucunda hukuka uygunluk durumunda ise böyle bir şeyin söz
konusu mümkün olamayacağı açıktır.
Menemen de yaşayanlar bilir;
Bir önceki dönem Belediye Başkanı alınan Belediye Meclis kararı ile yeşil alana,
şu anki Şehir Parkında havuzun da bulunduğu alana Belediye Meclis kararı olmasına
rağmen yer altı otoparkı yapılmasını istediğinde, yurttaşlar tarafından yapılan itirazlar
sonucunda yer altı otopark projesi hayata geçirilmeden iptal edildi ve
sonra ki adımda oluşacak kamu zararının da önüne geçildi.
Tabi ki kamu zararını oluşturulmasına sebep olacak zararın da,
karara imza koyanlara zimmetlenmesinin de önüne geçildi.
Yine; Menemen de yaşayanlar bilir,
bir önceki dönemde Belediyemizin aldığı yanlış kararı ile verilen inşaat ruhsatına karşılık, CHP’li yurttaşların açmış olduğu inşaat ruhsatı iptal davası kazanılmış ve kesinleşmiş mahkeme kararını yerine getirmeyen yönetime ceza davası açılmıştır.
Sonuçta ; Kesinleşmiş mahkeme kararı ile inşaat ruhsatı iptal edilen,
bitmiş ve kullanıma açılmış beş katlı bina Belediyemiz tarafından yıkılmıştır.
Belediye yıkılan binada oturan vatandaşların tüm zararını ödeyerek,
kamu zararını oluşmasına neden olmakla birlikte konunun hukuki cezası ile de karşılaştılar.
Aynı zaman da; Hukukun üstünlüğünü savunan bir partinin yereldeki temsilcisi olan irade, kesinleşmiş mahkeme kararını tanımadıkları için hem gecikmeli işlemi yerine getirdiler,
hem de hukuki ceza ile karşı karşıya kaldılar... Yaşanan bu olayın mağduriyetini gidermek için yapılan hukuk mücadelesi aynı zamanda parti adına bir özeleştiri nedeni de olmuştur.
Yani; yapılan şey yıkılmaz ya da alınan karar bozulmaz diye bir şey yoktur.
Biz böyle uygun gördük denilerek yapılacak kadar basit hizmetler değildir.
Çünkü; Kamu yararına yapılacak olan her projeye harcanan her kuruş milli servettir.
Yani yurttaşın parasıdır. Aksi durumlarda zimmet çıkarılması gibi durumlarla karşılaşmak kaçınılmazdır.
Bir kentin, sosyal ve ekonomik yönüyle gelişmesinde önemli rol oynayan üniversitenin meslek yüksek okulu veya fakültenin, tabi ki ilçemizde olmasından kimse rahatsız olmaz.
İlçemizin her şeyi plansız, programsız, el yordamıyla yapıldığı için, ilçemize meslek yüksek okulu veya fakülte gelsin de ne olursa olsun anlayışının devam ediyor olması hiç şaşırtıcı değil.
PEKİ değişimin adına ne oldu ?
Kentimizi yönetenler, kentimizde meslek yüksek okulu veya fakülte yerleri belirlerken, alternatif yerler olmasına rağmen danışmadan, tartışmadan aldıkları bu yanlış meclis kararı ile ilçemizde ki tek gerçek Kültür Merkezi olan binayı meslek yüksek okulu veya fakülte yeri olarak tahsis ettiler.
Belediye meclisi, meslek yüksek okulu veya fakülte yerini belirlerken,
bir sonraki adımı düşünmeden oy çokluğu / oy birliği ile aldıkları meclis kararın
dayanağı var mıydı?
Elbette Vardı!
5393 sayılı Belediye Kanunu’nun; diğer kuruluşlarla ilişkiler başlığını taşıyan 75.nci
maddesine göre; “Kendilerine ait taşınmazları, asli görev ve hizmetlerinde kullanılmak
üzere bedelli veya bedelsiz olarak mahalli idareler ile diğer kamu ve kuruluşlarına devredebilir veya süresi yirmi beş yılı geçmemek üzere tahsis edebilir. Bu taşınmazlar
aynı kuruluşlara kiraya da verilebilir.”
ANCAK; Bir önceki dönem yöneticilerinin, kamu yararına yaptığı Kubilay Kültür Merkezi yurttaşlarımızın kullandığı binadır.
Yani adı Kubilay Kültür Merkezi olan bina, kamu yararına yapılmış doğrudan halkın malıdır.
Soru şu;
5393 sayılı Belediye Kanunu’nun diğer kuruluşlarla ilişkiler başlığını taşıyan
75.nci maddesine göre kamu yararına yapılarak, halkın malı olan
Kubilay Kültür Merkezi binası, devlet üniversitesinin meslek yüksek okuluna veya fakültesine verildiği takdirde Kubilay Kültür Merkezi binasını yapan bir önceki dönem yöneticinin veya ilçemizde yaşayan yurttaşlardan birinin itirazı yapması halinde hukuka aykırılık kararı çıkabileceğinin farkında mısınız?
Belediye Meclisi; 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun diğer kuruluşlarla ilişkiler başlığını altındaki 75.nci maddesine göre aldığı meclis kararı ile;
Yeterli veya yeterli olamayan öğrenci portföyü ile oluşacak meslek yüksek okulu veya fakülte kente ne kadar fayda sağlayacağı tartışmalı iken,
hem kamu yararına yapılmış Kubilay Kültür Merkezi binası vatandaşın kullanımı
açısından yok sayılacak, hem de kültür merkezi binası içerisinde yer alan faaliyetlerin
bir kısmı Şehir Parkındaki yeşil alan içerisindeki çeşitli yerlere taşınacak. Bir kısmı da kiralanacak yeni yerlere taşınacak gibi görünüyor.
Bu durumda zaten ödeme güçlüğü çektiği bilinen Belediyemizin gider listesine bir kalem daha eklenmiş olacak.
Bu durumun takdirini kamuoyuna bırakıyorum…
Zor geçtiğimiz bu Corona’lı günlerden sonra ülkemizde olduğu gibi ilçemizde de
kuruşun dahi önem arz edeceği bir durum söz konusu…
Belediyemiz tarafından alınacak doğru kararlarla,
kamu zararı değil yararı gözetilmeli.
Böyle bir anlayışı ve yaklaşımı hep birlikte sahiplenir, destekler ve alkışlarız…
Sevgi ve Saygılarımla.