Menemen denince akla!..
Bu konuyu 3 farklı kulüp üzerinden örnekleyerek anlatmam daha anlaşılır olacaktır. Trabzon, Liverpool, Vefa denince aklınıza ilk neler geliyor?
Trabzonspor ve taraftarı Karadeniz’in sert, fırtınalı ve coşkulu tüm özelliklerini taşır. Onların sahaya yansıması gibidir. Zor zamanlarda birbirinden vazgeçmezler, tartışırlar, kavgaya varacak kadar hararetli ve yüksek tonludur. Çünkü Trabzonspor onlar için değerli, anlamlı ve gereklidir. Kendilerini buldukları, ifade ettikleri alandır. Deşarj olabildikleri, eşitlendikleri, birlikte sevindikleri, birlikte üzüldükleri ortak paydalarıdır. Ulusal basından çok yerel basının belirleyici olduğu, bir taraftar gibi pozisyon aldıkları ve davrandıkları kulüplerdir. Basının değerlendirme ve eleştiri dozu kavga düzeyine ulaşsa bile, sonunda düşmanlık değil, kucaklaşmanın yaşandığı bir özellik yada gelenektir. Yani ne kent, ne kentli, ne taraftar, ne takım koşullar ne olursa olsun birbirinden vazgeçmezler.
Liverpool yarıştan koptuğu zamanlarda bile takımından çok taraftarı konuşulur, imrenilir, taktir edilir. Bu duygusal bağ onları her seferinde yeniden küllerinden doğurur ve yarışa ortak eder. Bu duruş ve davranışta yeni nesillerin takıma ilgi ve sempati duymasına, saygı duymasına, sevmesine ve taraftarı olmasına katkıda bulunur.
Trabzonspor da işler kötü gittiğinde yerel basın ve altyapı devreye girer. Her şey çok sert ve keskinleşir. Radikal kararlar alınır. Ama takım yeniden kendi altyapısından, kendi kaynağından doğar. Trabzonspor daha güçlü bir karakterle yeniden yarışa ortak olur. En son tüm dünyayı etkisi altına alan kovid -19 salgınında pek çok kulüp pek çok önemli çalışma yaptı. Oyuncular ve yöneticiler alacaklarından fedakarlıklar yaptılar. Taraftarlar dayanışma gösterip kulübü için yardımlar topladılar. Ama VEFA diye bir kulüp var ki yaptığıyla taraflı tarafsız herkesin gönlünde taht kurdu. VEFA SPOR’un başarısı duyarlılık ve farkındalık. Onlar ne takım konuştular, ne maaş konuştular, ne maç konuştular, ne futbol konuştular. Oluşturdukları semtin insanları için kolları sıvadılar. O semtte birlikte komşuluk yaptıkları zor durumdaki insanların defter borçlarını kapattılar. Bu örnek davranışlarıyla duyuldular, konuşuldular, taktir edildiler. Büyük bir sempati desteği yarattılar. Kim hangi takımı tutarsa tutsun artık her spor severin gönlündeki ikinci takımın adı VEFA…
Peki bu zor günlerde bizim takımımız yani Menemen Spor ne yaptı?
Şu yukarıda örneklediğim 3 takımın marka algısı konuşulduğunda biz neredeyiz?
Liverpool denince akla ne çok şey geliyor… En önemlisi de tabi ki taraftarın tavrı ve tutkusu...
Trabzon denince yerel basın ve sosyal medya performansı, her seferinde kendi altyapısından, kaynağından kendisini var edişleri…
VEFA denince bunun sadece bir semt ismi olmadığını bir kez daha herkese öğretişi…
Peki Menemen Spor denince!.. Sadece Tahir Şahin, onun takımı, onun hobisi, onun malı… Eminim bu kadar emeğin finalinde konunun böyle algılanması ve yorumlanmasından Tahir Şahin’de rahatsız olur. Olmalı da.
Çünkü Menemen Spor’un marka değeri, kulüp kimliği, kulüp karakteri, kent algısı ve tanıtımı için yeterince çaba harcanmıyor. Bu konuda yapılması gereken çalışmalar hep göz ardı ediliyor. Bugün takımımız SPOR TOTO 1. Liginde olduğu için Türkiye’nin her yerine deplasmana gidiyor. Sonuçta Türkiye geneli düşünüldüğünde Menemen küçük bir ilçe. Bilmeyen birileri merak edip “Menemen nerededir, neresidir diye sorduğunda” sizce nasıl bir cevap alıyorlardır. Siz doğru bir tanıtım stratejisi geliştirmezseniz, uygulamazsanız bizlere tarih derslerinde öğretilen, bilinç altımızda bir kara leke, bir suç gibi, bir suçlu gibi tanımlanan bir Menemen algısı cevap olarak verilir. Dilerseniz bu cevapların bir kaçını alt alta yazalım.
Teğmen Kubilay’ın şehit edildiği ilçe. Yada daha önce uzun bir süre Tahir Şahin’in belediye başkanı olduğu küçük bir ilçe. Yaşadığımız kentin dışarıdan algısı ve tarifi ne yazık ki bu. Ne acı değil mi?
Oysa bu kent yüzyıllardır var. Burada önemli kültürlerin, medeniyetlerin, toplulukların mirası yatıyor. İşlenmesi anlatılması, tanıtılması gereken zengin bir hikayesi var. Yapılması gereken bu birikimi sahiplenmek, iyi anlamak ve etkili anlatmak, tanıtmak. Ve bunun için elimizde Menemen Spor gibi sihirli bir değnek var. Ama onun gücünü yanlış yerlerde tüketiyoruz.
Şu an için Menemen Spor ile Menemen arasındaki tek bağ isminde yer alan “MENEMEN” kelimesidir. Hiçbir şey için geç değil. Sadece Menemen Spor’un kenti ve kentlisiyle bütünleşmeye ihtiyacı var. Menemen Spor sanılandan fazlasıdır. Artık Menemen için yeni bir tarih yazma vakti geldi, geçiyor bile. Bunu da kentin dününü yaşamış. Bilgi ve birikim sahibi, sporseverlerle birlikte ortak bir akılla, güçlü bir ruhla ve inançla yapmakta fayda var.…
Saygılarımla.