SONBAHAR
Sabahın serini; sokakta henüz günün telaşı başlamamış.
Caddede upuzun, boylu boyunca akasya ağaçları sıralanmış.
Gözlerim takıldı en üst dallardaki sarıya.
Başımda ilk beyaz teli gördüğüm gün gibi aldım yeni gelen mevsimin haberini.
Sonbahar geliyordu...
Ne aylardan Eylül oluşu; ne de tatlı tatlı sabah serini.
İlle de o sararmış yapraklar fark ettirdi gerçeği.
İlk kez dikkatimi çekti, yüksekteki, en korunaklı, güneşe en yakın olanlar ilk sararanlar...
Yaz bitiyor...
Haberini akasya ağaçlarından aldım.
Hem de en torpilli, en mağrurundan yaprakların.
Mevsimlerden sonbahar...
Son ve bahar; bitiş ve başlangıç.
Biten ne? Başlayan ne?
Döngü, dönüşüm...
Güneşin etrafında döne dolana salınan Dünyamız.
Ardı sıra gelen mevsimler iklimsel değişimler.
Asıl olan değişmiyor.
Şartlar değişiyor, Durumlar değişiyor, Asıl olanın konumu, durumu değişiyor o kadar...
Güneş aynı güneş, ışığı, sıcağı aynı.
O yerinde sapasağlam evrenden esirgemiyor hayatı.
Mavi Dünyamız da hem dönüp dolanıyor etrafında biraz uzak, biraz yakın; bir o yüzü bir diğeri.
O çekimden asla kurtulamıyor, çünkü biliyor Güneş yoksa o da yok.
Varlığı umut GÜNEŞİN.
Umudunu yitirmişsen dayanma gücünü kaybetmişsen korkma doğa her yıl yenilenir.
Kar kış ardından tohumlar yeşerir.
Çiçekler tomurcuklanır.
Yine gelir renk cümbüşü, baharın çiçeği böceği, toprağın bolluğu bereketi.
İlla ki korkacaksan kork yalancı bahardan.
Ona inanan badem ağacını unutma.
Kanıp inanıp salıverdi can suyunu dala telaşla, Dile geldi dal yapraklarla; o güzelim tomurcuklar patlayıp taçlarını takı verdi.
İşte bahar geldi dedi badem...
Gelen yalancı baharsa, öyle bir don keser ki, soğuk yağmur, fırtına.
Ne dalda hal, ne yaprak ne de çiçek kalır.
Döküverir çiçeklerini. Üşür ağaç, kurur dal.
Güneşe, Doğaya, Mavi Dünyaya inan inan da, ille de o yalancı bahar, Vaktinden önce gelen zamansız bahar...
İnanma ona, inanma ki gerçek bahara sakla özünü.
Bahar gelecek. Çünkü Doğa her yıl yenilenir...
?Acılı bir hayatla hayatsızlık arasında bir seçim yapmamı söyleseler, hiç duraksamadan acılı hayatı seçerim.
İnsanlar hayatın ne kadar kötü olduğunu söylerse söylesinler, ben umudumu asla kaybetmedim.
Henüz nasıl umut kaybedileceğini öğrenmedim.? (William Faulkner)?