Menemen´in Sesi Gazetesi olarak oda ve birlik başkanlarımızla başladığımız ?Odanızın ve Birliğinizin Sesi? söyleşilerimizin beşincisini Menemen Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Hilmi Kurtoğlu´yla başkanlık makamında gerçekleştirdik.
S.D.B: Öncelikle kısaca sizi tanıyabilir miyiz?
H.K: 1959 Menemen doğumluyum. Menemenli esnaf bir ailenin çocuğuyum. 77 yılından beri nakliye sektöründe ticaretle meşgulüm. Halen ticari çalışmalarım devam ediyor. Sosyal hayatta da odamız başkanlığı ve bir takım sosyal kurumların başkanlığını ve yöneticiliğini yapıyorum. Evliyim, 3 çocuğum ve torunlarım var.
S.D.B: Kaç dönemdir bu görevi yürütüyorsunuz ve nasıl başladınız?
H.K: 21 Şubat 1996 yılında oda başkanlığını kazandık. 96´dan günümüze üstüne 3 yıl eklersek 5 bitip 6´ncı dönem başkanlık oluyor yanılmıyorsam. O zamanki ideallerimiz, çalışma hayatımız ve mesleğe bakışımızla isteyerek aday olduk. Ondan sonraki seçimlerde de kimse zorlamadan yönetmeye talip olduk ve üyelerimizin çok büyük teveccühüyle hemen hemen muhalefetsiz genel kurullarla oda başkanlığımız tazelendi. Bu çerçevede talep edip aldığımız görevi de isteyerek yaptığımız anlamı çıkıyor. Amacımız orada eksik gördüğümüz yönleriyle meslek mensuplarımıza yardımcı olmak.
S.D.B: Bize biraz odanızın geçmişinden bahsedin desek, Menemen Şoförler ve Otomobilciler Odası ne zaman ve kimlerin girişimiyle kuruldu?
H.K: Odamızın tarihçesi çok eski. Elimizdeki mevcut kayıtlara göre 1947 yılında Menemen Şoförleri ve İşçileri Cemiyeti adı altında kurulmuş. Demek ki o zamanlarda araçlarda çalışan yardımcı personel tabiri caizse muavinlerin de bu şemsiyenin içinde olduklarını tahmin ediyorum. Daha sonra 1951 yılında Menemen Şoförler ve Otomobilciler Derneği adı altında bu vesile ile rahmetle andığımız Sami Özyılmaz, Fahrettin Köse, Ahmet Demirören ve arkadaşları tarafından kuruluşunu tamamlamış oluyor.
S.D.B: Bu göreve başlarken ki hedefleriniz neydi? Dönüp baktığınızda bu hedeflerinizin neresindesiniz?
H.K: Şoför ve nakliyecilik hususunda yük ve yolcu taşıyan üyelerin tamamının ortak karma bir odası olarak hizmet verdiğimiz için hizmet alanımız geniş. Başlangıç yıllarında sorunlarımız had safhadaydı. Görev aldıktan takriben 7 yıl sonra taşıma kanunumuz çıktı. Kanunumuz yoktu. Yönetmelikler ve valilik talimatlarıyla yürütülen vaziyetteydi. Yük ve yolcu taşımacılığında tabi ki sorunlarımız vardı. Hedeflerimiz de vardı. Bu hedefleri hem meslek açısından, hem de odamız açısından düşünmek lazım. Meslek açısından çalışanların süratle sıkıntılarını, çalışma imkanlarını düzeltmek, kazançlarını arttırmak, işlerini düzene sokmak, her konuda yardımcı olmak bir amaçtı. Ayrıca odamızı da Menemen bazında daha saygın daha kurumsal bir yere getirmek amacıyla çalışmalarımız vardı. Bu çalışmalar zaten bizden önceki yönetimlerde başlamış ve biz de içindeydik. Onları geliştirmek ve daha pozitif hale getirmek için iki amacımız oluşmuştu. Bu hedeflerimizi de başardık. Geçmişte yaptığımız çalışmaları hatırlatmak adına, odamızda uzun yıllar ambulans ve oto kurtarıcı hizmetlerimiz oldu. Bu ambulansımız eski devlet hastanemiz önünde takriben 4 yıl 24 saat görev yapmak şartıyla adeta bugün itibariyle 112 çağrı hizmeti gibi halkımıza ücretsiz hizmet verdik. Çanakkale asfaltındaki trafik sorumluluk alamız içindeki kazalara anında müdahale ettik. Cüzi fiyatlarla yardımcı olduk. Üyelerimizin Türkiye´nin dört bir yanında arıza ve kaza yapan araçlarının sevklerini sağladık. Günümüze gelince bu işlemler ortadan kalktı. 112 şimdi her şekilde hizmet veriyor. Yeni yönetmeliklerle ambulansımız hasta nakil aracı olarak nitelendirildi. Acil ambulans servisi yapmamız için odamızda doktor ve hemşire çalıştırmak durumundaydık. Kaldı ki maddi olarak onla mücadele etmek bize zorluk çıkaracaktı. Kaza anında artık firmaların taşıma yapması nedeniyle kurtarıcıya da ihtiyaç kalmadı. Bulunduğumuz binayı ilçemize kazandırdık.
S.D.B: Bu görevi yürütürken en çok karşılaştığınız sorunlar nelerdir?
H.K: Öncelikle bizim üyelerimiz bir geçiş yaşadı. Yük taşımacılığında salma giden bir düzen yasalar ve ağır maddelerle zapturapt altına alındı. Hemen hemen Türkiye´de ilk defa bu değişiklik neler getirip neler götürecek diyerek ulaştırma bölge müdürlüğüyle yük taşıyan esnafımızı menemen halk eğitim eski binasında bir araya getirdik. Yük taşımacılığında en büyük sorun buydu. Gelelim 2004´de büyükşehir statüsüne girince yolcu taşımacılığında bambaşka bir sisteme girdik. Tüm kararlar büyükşehir bünyesinde ulaşım koordinasyon merkezinde alınmaya başlandı. Bu iki düzenleme arka arkaya gelince hızlı bir çalışma düzeni oluştu. Yük ve yolcu taşıyan üyelerimiz özlük işlerinin yapıldığı ulaştırma bölge müdürlüğünün ve ulaşım koordinasyon merkezinin yolunu çoğu bilmez. Bütün bürokratik işlemleri odamız yerine getirir. Altyapımız, odamızın gücü, çalışanlarımızın desteği ve yönetim kurulumuzun beraberliğiyle bunları çözdük. Bu değişiklikler büyük bir sorundu.
S.D:B: Şu an hali hazırda devam eden çalışmalarınız ve geleceğe dair beklentileriniz nelerdir?
H.K: Üyelerimizin özlük işlemleri ile biz uğraşıyoruz. Bu rutin çalışma bir aksiyon içinde devam ediyor. Evrak değişiklikleri ve yeni düzenlemeleri anında kendileri ile paylaşıyoruz. Mesajdır, telefondur veya toplu görüşmelerle çözmeye çalışıyoruz. Bildiğiniz gibi şoför esnafı olarak işimiz gereği geziciyiz. Beklentileriniz ne dediniz? Devlet erkanı ve büyükşehir belediyesinden daha anlaşır ve daha dinlenir olmayı bekliyoruz. Bir spesifik durumu size anlatmak isterim. 50 ticari taksimizi 10 durakta konuşlandırmışız. Yolcu talebiyle vatandaşlarımız İzmir içine vatandaşlarımızı götürüyor. Şimdi burada bir plaka sorunu var. Merkez ilçelerde plaka T, dış ilçelerde normal plaka. Araçlarımız İzmir dönüşü hakkı olan yolcuyu alınca çok defa araçlarımız kapatıldı. Ki bu işin içinde olan biri olarak çoğunu mahkeme kanalıyla açıyoruz. Yani yargı bizi haklı görüyor. Burada anlaşılır olmak istiyoruz. Korsan taşımacılık yapanlarla bizi bir tutmamalarını istiyoruz. Bu konuda destek bekliyoruz. Ayrıca çok evrak isteniyor. Hangi çağdayız, bu daha sadeleştirilmeli. Bilgi çağındayız esnafımız bunu bizden talep ediyor. Bizden yetkilerden talep ediyoruz.
S.D.B: Üyelerinizin temel sorunları neler ve sizlere daha çok hangi konular için geliyorlar?
H.K: En çok demin de bahsettiğimiz araç kapatma konusunda bize başvuruyorlar. Mesele bir gece saat 3.5-4´de İzmir´de araç kapatma merkezindeydim. Oradaki yetkili ile beni görüştürmediler bile. Ki ben 13-4 yıl İzmir´de hizmet verdiğim halde bu insanın haklılığını anlatamadım. Mahkeme kanalıyla yürütmeyi durdurma ile araç çıkarıldı. 60 gün kapanıyor bu araçlar. 60 gün eve ekmek gitmemesi ne demek. İkincisi Menemen-İzmir çalışan araçlarımız var. Orada da bir rekabet var. Onlar ısrarla bir düzen istiyor. Bu konuda yetersiz kalıyoruz. Bu konuda çözüm merkezi başta Büyükşehir Belediyesi. Esnafımızın hiçbiri bu sorunların sebebi değil.
S.D.B: Geçmiş yıllarla kıyaslarsak bugünkü oda çalışma koşullarını nasıl buluyorsunuz?
H.K: Geçmişte sorunlar daha fazlaydı ve çalışma daha zordu. Demin de bahsettiğim gibi 10 yıl içinde gerçekleşen kanun değişikliklerine artık adapte olduk. Geçmişte araç sahibi olmayanlar da üyeydi. Şimdi çıkarıldı. Böylece üye sayımız da azaldı. Sorunlar var ama klasikleşmiş ve çözüm merkezi belli.
S.D.B: Üyelerinizden bu güne kadar sizleri çok şaşırtan bir taleple karşılaştınız mı?
H.K: Sadece genel kurul zamanı değil hemen hemen her bir üyeye senenin birkaç defası dokunup, onlarla konuşup, mesleki sorunlarını alırız. Sonra özel sorunlar da gelir. Bu sebeple çok şeylerle karşılaştık. Ailevi meseleler, kız istemeler her türlü aile yaşamını paylaşırlar. Onların da sırları bizde kalır.
S.D.B: Üyeleriniz arasında özel sayılabilecek yetenekleri ve hobileri olanlar var mı?
H.K: Var. İki genel kurul önceydi sanırım bu yeteneklerini genel kurulda sergiledik. Garajda ticari taksisi olan Sefer Akbulut. Mesleğimizle ilgili bir şarkı bestelemişti onu genel kurulda izlettik. Harmandalı´dan Kostak Ali de genel kurulda oyununu sergilemişti. Şiir okuyan, saz çalanlar, el becerileri olanlar da vardır.
S.D.B: Odaya kayıtlı uzun yıllardır çalışma hayatını sürdüren usta şoförler var mı?
H.K: Zaten kanun onlara belli bir müeyyide koydu. Uzun yolda yaş var. Zaman zaman onları arayıp sorarız. Onları asla unutmayız. Allah sağlık versin. Onlar da bizi ziyaret ederler. Özel işleri varsa yardımcı oluruz.
S.D.B: Menemen Belediyesi ve Menemen Belediye Başkanı Sayın Tahir Şahin ile ilişkileriniz nasıl? Gerektiği kadar işbirliği üretebiliyor musunuz?
H.K: Belediye Başkanımızla iletişim ve çalışmamızda bir sıkıntımız yok. Hemen hemen İzmir´e örnek olacak bir projeydi. Bugün için ilçemizdeki 10 adet taksi durağı, Belediyemiz ile beraber birkaç dönem önceki ahilik hafta münasebetiyle sil baştan yeniden yapıldı. Ulaşım koordinasyon merkezinde esnafımız ile ilgili kararların lehimize çıkması için başkanımız bizden görüş alır, yardımcı olur. Kamyon garajı ilçemizde bir sorun. Hem yolları bozarak ekonomik sorun, hem de yaya ve sürücülere sıkıntı yaratıyor. Kamyon garajı için Başkanımız Buruncuk´ta bir yer tespit etti. Bize de gösterdi. Esnafa da sorduk. Genel kurulumuzda başkanımız oraya ulaşım için araç tahsis edeceği sözünü verdi. Onun da alt yapı çalışmaları bitmek üzere. Hızlı bir çalışma ile yerine getireceğini düşünüyorum. Bu konuda sizler aracılığıyla kendisine teşekkür ediyorum. İşbirliği halinde çalışıyoruz.
S.D.B: Bizim kurumumuzdan (Menemen´in Sesi Gazetesi ve Menemen TV) beklentileriniz nelerdir?
H.K: Sizin kurumunuz artık Menemen´imizin kurumsallaşmış bir yapısı. Evvela rahmetli Zübeyde Yiğitalp ablamızı yad etmeden geçemeyeceğim. İlçemize hem meslek hem basın açısından olağanüstü destekleri oldu. Bu gazeteyi kurdu. Kendisini rahmetle anarken sizlere de teşekkür ediyorum. Bizim için aydınlatıcı bir yolsunuz. İlçemiz genişledi, sosyal ve ekonomik gelişmeleri öğrenmemiz gerekiyor. İnşallah temennim gazetemiz ve televizyonumuzun güncelliğini ve ulaşılabilirliğini koruması, uydularda seyretmeyi arzu ederim. Bu konuda bize de ne düşerse yapmayı bir Menemenli olarak görev sayarım.
S.D.B: Son olarak bizim unuttuğumuz, sizin eklemek istediğiniz bir şeyler var mı?
H.K: Güncelliğini koruyor, özellikle yolcu taşıyan taksi, otobüs ve servis araçlarımızda sigorta serbestliğinden dolayı büyük bir sahipsizlik var. Devlet önceden bunun alt ve üst kademelerini belirliyordu. Şimdi bir ticari araca kamyon da olabilir sigorta yaptıracağınız zaman bir sigorta 4 bin lira, bir sigorta 800 lira istiyor. Arada uçurumlar var. Pirinç gibi ufacık yazıları okumanın imkanı yok. Özellikle yolcu taşıyan araçlarımız hiç kaza yapmasalar dahi 6-7 bin liraya yakın sigortalar ticari taksilerde, otobüslerde. Esnafın feryadını sizin aracılığınızla duyurmak istiyorum. Bu konuda duyarlılık istiyorum. Devletimizin bir şekilde el koymasını istiyoruz. Böyle bir vurdumduymazlık yok. Vergisinden fazla sigorta ödüyor. Bu konuda esnaftan da bizden de serzeniş var.