ÜÇÜN BİRİ
8/20/2014
YÜZÜNÜZ AK OLSUN
8/13/2014
UYAN TÜRKİYE’M
8/6/2014
GÜVERCİN TEDİRGİNLİĞİ İLE YAŞAMAK
7/23/2014
Merhaba sevgili okurlarım, hoşçakalın diyeli sanki daha dün gibi. Bu kadar çabuk kavuşmaktan şikayet ettiğimi sanmayın, şükür kavuşturana ama bu kadarda olmaz ki. Bir hafta uzun bir süre imiş gibi gözükse de değilmiş, bunu gazeteye yazmaya başladıktan sonra anladım. Aman Allah’ım o da ne göz açıp kapayıncaya kadar geçen süreye 1 hafta deniyormuş. Çarşamba yazım çıkıyor bir bakıyorum öbür Çarşamba gelivermiş.
Ben ve benim gibi haftanın bir günü yazanların durumları hemen hemen aynı, siz gelin her gün yazmak zorunda olanların durumunu düşünün, ben düşündükçe Onlar adına çok üzülüyor ve dehşete düşüyorum.
Tabii ki benim kastettiğim yazarlar kalemini kimseye satmamış, onurlu, namuslu, sözünü esirgemeyen, hayatları boyunca mazlumun hakkını kovalayan ve koruyanlar. Sakın ola son yıllarda yazılı ve görsel medyaya paraşütle indirilen şaklabanları, benim basın kahramanlarımla karıştırmayın.
Gerçek yazarları ötekilerle karıştırmamanız için sizlere ipucu vereyim, hatta madde madde yazayım.
1-Kesinlikle ısmarlama haber yapmaz ve bunun teklifine bile müsaade etmezler.
2-Bulundukları yere tırnakları ile kazıyarak gelmişlerdir, atamadan nefret ederler.
3-Gerçekleri ne pahasına olursa olsun ortaya çıkarmaya çalışırlar, üstlerinin örtülmesine asla müsaade etmezler.
4-Hediye bile almaktan utanırlar.
5-Araştırırlar, haberi doğrulatırlar, kendi yorumlarını bu gerçekler doğrultusunda katarak asla okuyucusunu aldatmazlar.
6-Hukuk çerçevesinde davranmak ana felsefeleridir, hukuk olmadan yaşam olmayacağını en iyi onlar bilirler.
Son yıllarda bu niteliklere sahip gazetecilerin başına gelenler hepimizin malumlarıdır, son olarak da yazıları ile güç odaklarına meydan okuyan bunu da mizah dilini kullanarak yapma konusunda usta bir gazeteci Yılmaz Özdil’i saf dışı etme operasyonunu şimdilik başarı ile tamamladılar.
Yılmaz Özdil olmaksızın çıkan malum gazete ki yıllarca basında amiral gemisi diye tanımlanan bu ünlü gazete günlerdir oturduğum semtte tüm bayilerde raflarda bekliyor. Bilinçli halkımız bu gazetenin patronlarına böyle bir cezayı uygun bulmuşlar. Ne denir halkımızın aklına sağlık.
Köşe yazarlarına sormuşlar en çok hangi yazınızı sevdiniz diye. Verilen cevap şaşırtıcı hepsi de şu kadar süre izne çıkıyorum diye yazdıkları iki satırı seviyorlarmış. Benim sevgili patronlarım, ben bu yazı ile size herhangi bir mesaj vermiyorum korkmayın!
Bu yazıyla hedeflediğim ve anlatmak istediğim, kısaca vermek istediğim mesaj şu; Halkımız yanlış olana topluca tepki vermeyi, hukuksuzluklar karşısında susmamayı acilen öğrenmeli ve uygulamalıdır.
Bakın o zaman bu kadar kolay AT OYNATILABİLİR Mİ?
Saygı ve sevgi ile hoşçakalın.