MENÜ
İzmir 16°
Menemen'in Sesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
BİZ VARIZ…
Levent Sarsıncı
YAZARLAR
28 Ekim 2020 Çarşamba

BİZ VARIZ…

Geçen hafta ki yazımın başlığı “HATIRLATIRIM”dı.

Hani Erhan Özalp’in 2 hafta önce yazdığı bir yazısında “Bir takımın, bir siyasi partinin ya da herhangi bir yapının fanatik taraftarı olmak yerine, sporsever ve siyaset sever olmak daha değerlidir.” diyordu.
Eminim pek çoğumuz okumuşuzdur. Muhtemelen rahatsız da olmuşuzdur.
Ama hemen tüm anlatılmaya çalışılanları unutup klasik taraftar modumuza geçmişizdir.

Ben de o yazıyı pekiştirmek için geçen hafta Erhan’ın yazısına atıfta bulunarak konuyu biraz daha açmaya, netleştirmeye çalıştım.
2011 yılını hatırlattım. Kurulan tuzakları, kumpasları, kimlerin bu tuzakları hazırladığını, kimlerin buna bilerek ya da bilmeyerek göz yumduğunu… Bu kötülükler karşısında parti ayrımı yapmaksızın gidip sandıkta MHP’ye sahip çıktığımızı anlattım.
O gün için yapılabilecek tek doğru buydu.

Elbette ki dostluk çerçevesinde nezaketle bugün yaşanmakta olanlardan dolayı MHP ve MHP’li arkadaşlarıma hissettiklerimi söyleyeceğim.
Dostluk böyle bir şeydir. Zor zamanlarda bile doğru olanı söyleyebilmeniz gerekir.
Bu haftaki yazımın neredeyse her yerde didik didik okunduğunu, beğenenler kadar farklı düşünenler olduğunu da biliyorum. Bundan daha normal ne olabilir ki.

Benimkisi Levent Sarsıncı’nın bakış açısı ve gözlemleriyle yapılmış iyi niyetli bir yorumdu.

Bu hafta MHP’ye gönül vermiş arkadaşlarımız biraz mesafeli olmayı tercih etmişler.
Canları sağ olsun. Böyle mesafeli durmaya çalışan birkaç arkadaşım da bana serzenişte bulundu. Dinledim. Sonra baktım ki yazıyı okumamışlar. Birileri işine geldiği gibi kendilerine iletmiş. Onlara açıklama yapmak yerine lütfen yazıyı baştan sona okuyun, sonra ben size bir kahve ısmarlayayım üzerine keyifli bir sohbet yaparız dedim. Zaten bana sitem eden arkadaşlarda bundan pişmanlık duydular.

Sorun siyasetçilerin seçmenlerin kafasına yerleştirdiği önyargılar ve aramıza koydukları mesafeler. Oysa bizler bu ülkede birlikte yaşıyoruz.
Ülkenin maruz kaldığı tüm zorlukları parti ayrımı olmaksızın birlikte yaşıyoruz.
Hepimiz biraz daha huzurlu, mutlu, umutlu olmak istiyoruz.
Partiler, iktidarlar, liderler gelir geçer.
Biz birbirimize sahip çıkmayı başaramazsak tek kaybeden emin olun ki yine bizler olacağız.

Benim eleştirim daha çok şöyle.

Partiler, iktidarlar bir futbol takımının oyuncuları gibidir.
Vatandaş ise teknik direktördür.
Takımı teknik direktör (Vatandaş) kurar ve sahaya (İktidar) çıkarır.
Diğer oyuncular da (Diğer partiler) kenarda hep hazır beklerler.
Sahada (İktidar) oyundan düşen, sakatlanan, yaptıklarıyla takıma zarar veren olursa
ilk fırsatta (İlk seçimde) oyuna girerek takıma katkıda bulunmak için mücadele ederler.
Sahadaki hiçbir oyuncu kenardaki teknik direktörden (Vatandaş) daha güçlü ya da önemli değildir.
Teknik direktör (Vatandaş) sahada yeterli olamayan oyuncuyu çıkarmak (İktidarı) istediğinde oyuncu çıkmıyorum diyemez.
Oyuncuyu (İktidar) dışarıya çıkması için uyaran hakeme (Anayasa Mahkemesi), çıkmıyorum sen kimsin diyemez. Derse oyun bozulur.
Bu işten herkes zarar görür. Herkes kaybeder.

Ben sadece 18 yıldır iktidar olan, yani sahada olan oyuncunun artık yorulduğunu, yıprandığını, faydadan çok zarar verdiğini düşünüyorum.
Maçın böyle döndürülemeyeceği ortada. Çok zor olmasına karşın hala zaman olduğunu, ilk fırsatta yorgun oyuncunun yerine daha dinamik, daha hazır bir oyuncuyu sokmakta fayda var.
Teknik direktör (Yani Vatandaş) diğer tercihlerini de deneyecektir.
Vatandaşa “Ben olmazsam diye” bir tehdit olur mu?
Bu kenardan takımını yöneten hocaya (Yani Vatandaşa) hakarettir.

Bence şu parti gözlüklerimizi bir bırakalım.
Biraz da sıradan vatandaşın gözlükleriyle bakalım. İnsanlar cinnetin eşiğinde.
İşsizler, çaresizler, umutsuzlar ve daha da önemlisi çoğunun korkabilecekleri bir şeyleri kalmamış. Biraz insaf.

Ben MHP’den bazı arkadaşlarımın alınganlıklarını anlıyorum. Çünkü ciddi biçimde sıkıştırılmış durumdalar. Olup bitenlerden onlarda çok ciddi rahatsızlar. Ama işte partili olmak, partiyi zora sokmamak derken kendilerini ve sıradan vatandaşları zora sokuyorlar.
Garip olansa AKP’li arkadaşların o bildiğimiz suçlamaları ve karalama gayretleri.
Arada A Haber dışında bir kanalı da izlemenizi tavsiye ediyorum.
Sadece biraz sabır ve hoşgörüyle. Emin olun iyi gelir. Oysa sözüm zaten size değildi…

Empati yapmayı bilmiyorsunuz. Sadece herkese laf yetiştirmeye çalışıyorsunuz...
Varsa yoksa partiniz. Umut ediyorum çok geç olmadan uyanırsınız.
Biraz insafa gelir, aslında kendinizin de bir vatandaştan olduğunuzu hatırlarsınız...

Yarın iktidar değişir gelenler de sizlere bu tür baskılar, hakaretler ederse yine karşısında hiç şüpheniz olmasın bizim gibi düşünen insanlar olacaktır.
2011’de de bizler bunu yaptık.

Zaman zaman oy verdiğimiz partide de bu tür durumlar söz konusu olduğunda partiden atılma girişimlerine maruz kalırken de biz bunu yapmaktan geri adım atmadık.

Sizinki; “Eyvah ya iktidarı kaybedersek kim bilir bunlar bize neler yaparlar” korkusu.
Bakın buradan paylaşıyorum. Korkmayın sizin için de biz varız.

Bu vesile ile; 29 Ekim CUMHURİYET BAYRAMIMIZI kutluyorum.

Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ü saygı, minnet ve özlemle anıyorum.  

CUMHURİYET HEP YAŞASIN...

Sevgi ve Saygılarımla…

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Menemen'in Sesi