ÖĞRENMENİN YAŞI YOKTUR…

ÖĞRENMENİN YAŞI YOKTUR…

İnsanın kendisini geliştirmesinin de tabi.

Düşünseniz ya ALLAH öğrenme yeteneğini sadece insanlara vermiş. O yüzden çok değerli.

Bu konu da;

Hz. Ali, “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum.”

Hz. İsa, “Kim ki öğrenir, öğrendiği ile amel eder ve öğretirse, göklerde saygı ile anılır.”

Hz. Muhammed ( S.A.V.), “Kişi kardeşiyle oturunca, öğrenmek için sorsun, inatlaşmak için değil.”

Ben bilginin gücüne, öğrenmenin her birimizi biraz daha gerçek insan yaptığına inanıyorum.
Ben makam mevki sahibi olmayabilirim ama kendimi yetiştirmek, geliştirmek konusunda makama, mevkiye ihtiyacım yok. Aslında hiç kimsenin öğrenmek için bu tür geçici şeylere ihtiyacı yok.
Oysa yönetenlerin daha çok öğrenmeleri ve kendilerini geliştirmeleri gerekir.
Bilgi; insanın sertliğini alır, sabrını ve hoşgörüsünü arttırır. Duyularını canlandırır.
Farkındalığını arttırır. Vicdanını canlandırır.
Eleştiri ve uyarıları bilgiyle destekli akıl süzgecinden geçirir. Daha adaletli olur.
Konuşmanın değil, dinlemenin daha büyük bir erdem olduğunu anlar.
Bilgi, insanı daha nitelikli yapan, ALLAH’a yaklaştıran duygudur.

Ben her şeyi bilmesem de öğrenmenin, bilginin değerini gayet iyi biliyorum. Kendimi biliyorum. İşimi, eşimi dostumu biliyorum. Hayallerimi, hedeflerimi biliyorum. Bilmediklerim için de gayretle çalışıyorum, çabalıyorum. Bilmediklerimi bilen insanları arıyorum, buluyorum ulaşıyorum. Nezaketle soruyorum, dinliyorum, öğrenmeye çalışıyorum. Eksik kaldığım noktalarda araştırıyorum. Notlar alıyorum. Bağlantılarını kuruyorum ve kendi yorumumu üretiyorum.

Bir süredir Menemen’in Sesi Gazetemizde arkadaşlarımla birlikte yazmak konusunda bir çaba içerisindeyim. Yazmak konusunda çok beğendiğim yazarlar var. Ne yazdıklarından çok, nasıl yazdıklarına bakıyorum. Özgün ve özel tarzları olanları seçiyorum. Tekrar tekrar okuyorum. Sonra imkan bulabildiklerime ulaşıp kendileriyle tanışmak, konuşmak konusunda girişimlerde bulunuyorum.

İçeriğinden çok tarzını beğendiğim yazarlar da var. Ulusalda Yılmaz Özdil, yerelde Ali Kesmez. İsimlerini, imzalarını koymasalar bile o yazının onların aklından ve kaleminden çıktığını kolaylıkla anlayabilirsiniz. Bu bir yazar için harika bir şey. Çok net ifadeler, kısa ve çok net cümleler. Gerektiği kadar detay, doğru örnekler. Hedefe giden bir yazı akışı. Finalde de yargıdan çok yoruma açık bırakılan bir bitiş.

Birlikte yazdığımız her arkadaşımdan yazmayı öğreniyorum. Bundan da büyük bir keyif alıyorum. Kendi gelişimimi de gözlemliyorum. Bazen beni tanıyan dostlarımın bu konudaki değerlendirmelerini de göz önüne alıyorum. Bu değerlendirmeler, yorumlar, eleştiriler, öneriler benim için bilge bir rehber görevi görüyor. Ego ve ön yargılarımızı bir kenara bırakabildiğimizde her şeyi daha doğru anlıyor ve değerlendirebiliyoruz. İşin aslı ALLAH’ın bizden beklediği insanlar oluyoruz.

Sevgi ve Saygılarımla.