“Meksika Buğdayı”nın kaşifi ve 1970 Nobel Barış Ödülü’nün sahibi Dr. Norman Borlaug 51 yıl önce Menemen’e gelmişti. Meksika Buğdayı sayesinde yeryüzünde en az 100 milyon insanı açlıktan kurtaran, bu buluşu sebebiyle de bir bilim adamının en büyük mükafatı olan “Nobel Barış Ödülü”ne layık görülen Dr. Borlaug, Menemen’de “Çocuklarım” dediği Meksika buğdaylarını incelemişti.
İzmir'e ayak basar basmaz, Büyük Efes Oteli'nin serin ve konforlu salonlarında soğuk içkisini yudumlayarak dinlenmek yerine, Menemen ovasına gidip, yakıcı güneş altında, "Çocuklarım" diye bahsettiği buğday başaklarını incelemeyi tercih eden Dr. Borlaug, 1943 yılından beri Uluslararası Mısır ve Buğday Araştırma Merkezi'nin Buğday Programı Müdürlüğünü yapıyordu.
Kendisine has çalışmaları ile Meksika'da, kısa boylu, yüksek verimli, geniş adaptasyon kabiliyetli “Meksika Buğdayı"nın onlarca türünü üreten Dr. Borlaug, Menemen Zirai Araştırma Merkezi’nde yetiştirilen Meksika buğdayı numunelerini çok beğenmişti. Ziraat Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Namık Tayşi, misafir bilim adamı için, "Dr. Borlaug'un meydana getirdiği yeni Meksika Buğdayı türlerinden elde edilen fazla mahsul, en küçük bir hesapla dünyada 25 milyar liralık fazla gelir sağlamaktadır. Tek cümle ile Dr. Borlaug, dünyanın gerçek büyüklerinden biridir." demişti. Dr. Borlaug Ege Üniversitesi'nde "Meksika Buğdayı” konulu bir konferans verdikten sonra Ankara'ya gitmişti.
3 AY SONRA…
MENEMEN OVASINDA ÜRETİLEN MEKSİKA BUĞDAYI GEÇEN YILA GÖRE REKOR SEVİYEYE ULAŞTI.
Temmuz ayı itibariyle Menemen Ovası'nda üretilen Meksika buğdayı, geçen yıla oranla bu yıl rekor bir seviyeye ulaştı. Yerli buğdaydan dekar başına ortalama 150 kilo ürün elde edilirken Meksika buğdayında bu rakam ortalama 400 kilonun üzerine çıktı. Geçen yıl 25 bin dekara karşılık bu yıl 35 bin dekar Meksika buğdayı’nın ekildiği Menemen ovasında, müstahsil yılda iki mahsul almak için çalışmalara başladı. Hasattan sonra pamuk ve pirinç ekilen sahalardan şimdiye kadar müspet neticeler elde edilmiştir.
Menemen Ovası'nı yanındaki teknik elemanlarla karış karış gezerek durumu inceleyen Teknik Ziraat Müdürü Ahmet Alp, “Teşkilatımızın tek hedefi yılda üç mahsul elde etmektir. Meksika buğdayının randımanına gelince durum böyle gider ve hava şartları imkân verirse önümüzdeki yıl bu rakamı daha da arttıracağız" demiştir.
2 YIL SONRA 1974 NİSAN’INDA BORLAUG 2. KEZ MENEMEN’DE
Meksika Buğdayı’nın Babası Dr. Norman Borlaug, Menemen Ovası’nda incelemeler yapmak üzere 1974 yılının Nisan ayında 2. Kez Menemen’e geldi. Ziraat Mühendisleri ile birlikte toplantılar da yapar Borlaug, her ülkenin buğday ihtiyacını kendi milli sınırları içinde karşılaması gerektiğini savunur ve çok önemli olarak şu mesajları verir:
“İleride ne kadar fazla ödeme yaparsanız yapınız, bir gün hiçbir ülkenin size buğday satmayacağını göreceksiniz. Buğday açığının ithalat yoluyla karşılanması için dünya piyasalarına güvenilemez. Bugün birçok ülkede ve Türkiye’de buğday ekim alanlarının sınırına varılmıştır. Ege Bölgesi bu yıl bereketli yağmurlar almıştır. Temennim, Orta Anadolu’ya da aynı yağışın düşmesidir. Aslında, Türk Hükümeti’nin buğday konusunda ciddi araştırmalar yaptıktan sonra, konuya ağırlık vermesi şarttır”