Pabucun dama atıldı!
Bu ne şimdi gerçekten böyle bir şey yapmış olabilirler mi?
Neyse çaktırmadan bakayım. Ya atmışlarsa?
Sekiz yaşında bir kız çocuğuna söylenecek şey mi bu?
Hem de o gün abla olmuş.
Zekiye´nin hayatıma girdiği günden ilk hatırladığım
bu gereksiz yersiz espri.
Oysa pamuk gibi bembeyaz, çok ama çok güzel bir
hediye gelmişti o gün bana.
Sessiz , sakin sevgi dolu yemyeşil gözleri ışıl ışıl.
Babamın böceği evin tekne kazıntısı.
Şimdi bakıyorum da sadece kan değil can bağı ile bağlı
İki kız kardeş.
Başka şehirlerde, başka hayatlarda
bambaşka mizaçlarda aynı ruhla bir olabilmeyi başarmışız.
Yılda birkaç gün bir araya gelebildiğimiz
nadir zamanları yaşıyoruz.
O artık boyunca iki çocuk annesi, başarılı bir iş kadını.
Şarkıda diyor ya:
?Ankara´dan abim gelmiş evde bir bayram havası?
İşte o havadan bizde de var bu aralar.
Kıymalı yumurtalı pidemiz, midye dolmamız.
gevreğimiz, boyozumuz.
Neriman Sultanın tavuklu pilavı ve daha niceleriyle
her gün ayrı bir İzmir klasiği.
Ne çok şey var birlikte yapmaktan keyif aldığımız.
Teşekkürler güzel kadın.
Bana doğurmadan anne olmanın ne demek olduğunu
yaşattığın için.
En dar zamanlarımda hissedip sesinle yoldaş olduğun için.
Kızıma abla, canıma can yoldaşlığın için.
Her şeyden önemlisi gerçekten sevgi bağı ile bağlı olan
İnsanların arasına ne mesafelerin ne yılların,
ne de hiçbir mazeretin giremeyeceğini her durumda ve
zamanda gösterdiğin için.
Karındaşlık değil kardeşliktir bunun adı.