Diş hekiminden neden korkuyoruz sorusunun birçok sebebi var aslında. Bazen kötü tecrübeler, bazen diş hekimlerince azarlanma, ödenen paranın karşılığını almamış olmayı düşünme olabilir. Ama genellikle sebep eski kötü tecrübelerdir. Bunların birçoğu çocukluk travmaları olduğu için yenmesi güç sorunlar ortaya çıkabilir. Korkunun bir sebebi de çevreden edinilen yanlış bilgilerdir. Ancak hepsinin bir çözümü vardır.
Sizde korkuya sebep olan şey diş hekiminin kendisi değildir. Yapılan tedaviler ve bu süreçte yaşananlardır. Dolgu, dolgu yaparken çürük temizleme işlemi sırasında yapılan işlemler, tedavi sonunda ödemeniz gereken fatura, diş hekimi çekincelerinin sebeplerindendir ve hiç kimse bunlar için sizi suçlayamaz. Korkuyla yaklaştığımızda muayene odası daha fazla korkuları da ortaya çıkarabilir. İğne korkusu, kapalı alan korkusu, yüksek ses, acı, doktor, önlük vb? tüm bunlar düşünüldüğünde aslında diş hekiminden çekinmeniz normal karşılanabilir, ancak diş hekimleri kötü insanlar değildirJ. Sadece işimizi yapıyoruz sizleri tedavi etmek, daha güzel gülüşlere kavuşturmak için genç yaşlı çocuk büyük demeden. Şimdi de diş hekiminden korkma sebeplerinden kısaca bahsedelim.
İğne sadece çocuklar için değil yetişkinler için de korku sebebidir. Tabi ki bu durum çocuklarda daha fazladır. Ve en büyük fobidir diyebiliriz. Her beş yetişkinden birinin fobileri arasında yer alır.
Ağrı bir diğer korku sebebidir. Aslında ağrıdan bu kadar çekinmenin sebeplerinden biri de diş ağrısının çok şiddetli bir ağrı olmasıdır. Bu nedenle yapılan tedavilerinde ağrılı geçeceği şüphesi vardır. Canım acıyacak mı sorusu koltuğa oturan herkesin aklındaki sorudur. Ancak birçok işlem anestezi olmadan yapılabilmektedir ve bu durum ağrı yönetimini doğru yapmakla ilgilidir. Hastayı rahat ettirmek için kolay uygulanan yöntemlerle lokal anesteziyi uygulamak da bir seçenektir.
Dişler vücudumuzun hassas bölgeleridir ve kendimize ait bu bölgede yabancı bir elin varlığı rahatsız edici bir durumdur. Kişisel alanımıza yapılan bir müdahale hissi verebilir. Ağrı korkusu ve tedirginliğin bir sebebi de budur. Ancak hastayla sohbet edip rahatlatmak doğru ağrı yönetimini yapmak bu korkuları geçirmenin yollarından biridir. Zaten eskiden olduğu gibi ağrılı yöntemler modern diş hekimliğinde yoktur. Bu durum zaten gaddarlık olurdu ve diş hekiminden nefret etmek için de bir sebep olabilirdi.
Endişe hissi ise benim en sevmediğim his. Randevu öncesinde duyulan korku ve kaygı olarak isimlendirebiliriz bunu. Endişe bizim gerilmemize sebep olur, sinirlerimizi bozar, bitkin düşeriz. İşkenceye dönüşür zamanla. Ağrı olmasa bile yapılan tüm işlemlerde hissedilen şeyin ağrı olduğunu düşünebiliriz. Randevudan önce bahane bulma isteğine, uykusuz gecelere sebep olur. Elimizde olmadan bunu hissederiz. Sedasyon ya da hipnoz yöntemleri bunu yenmede işe yarayabilir.
Dolguda kullanılan daha doğrusu eski moda dolguda kullanılan beyin oyma hissi veren aletler artık günümüzde neredeyse yoklar. Güncel aletler ile bir de tedavi sırasında kulaklık kullanılıyorsa sahilde uzanıyormuş gibi tedavinizi yaptırabilirsiniz.
Tedavi esnasında duyulan sesler ve kokular da bir diğer çekince sebebidir. Bunu engellemede kulaklıklar ve müzik son derece etkilidir. Fonda hafif bir caz, muayenehane kokusundan ve antiseptik kokulardan etkilenmemeniz için oda kokuları bizler için etkilidir.
Tedavi ücretleri de bir diğer kısıtlayıcı etkendir. Hepimiz bir bütçe yapmak durumundayız ve buna kesinlikle saygı duyuyoruz. Ancak en iyisi erişilebilir değilse yeterince iyi olanı seçmek de bir seçenektir. Bazıları parayı diş sağlığına harcamak yerine eğlenceye harcamayı tercih ediyorlar. Ancak bunun bir gereklilik olduğunu unutmamak gerekir. Sağlıklı kalmak ve diş sağlığımızı korumak önceliğimiz olmalıdır. En azından benim düşüncem bu yönde.
Sağlıklı gülüşler?
Sorularınız için; [email protected]
www.disizmir.net