İnsan kaç kere doğar?
Kaç kere ölmeyi göze alıyorsa bir fazlasıyla yeniden, yeniden doğar dersem ne dersiniz?
Tabi ki bu bir benzetme ve çıkmadık canda her zaman umut vardır.
Tüm canlıların hayatında o döngü dönüşüm yok mudur?
Şöyle bir bakın hayatınıza ve sizin hikayeniz nedir?
O zor soruyu sorun kendinize.
Her bitişin ardından gelen yeni başlangıçlarınızı.
Göbek bağından ilk kopuştaki ilk çığlık ve ilk terk ediş o konfor alanını.
İlk aşk acınızı, ilk kalp kırılışınızı.
O ilk başarı. Onlarca hayal kırıklığı, yüzlerce hayal.
Binlerce gülücük, bir o kadar damla göz yaşı. Kazançlar kayıplar.
Bu anınıza kadar yaşanan onca şey.
Günahıyla, sevabıyla; ödülüyle cezasıyla.
Şu an olduğunuz insanı inşa eden her bir an, her bir insan.
Her durumu dibine kadar yaşayan kendinize borçlu değil misiniz?
İyisiyle kötüsüyle her biri değerli ve paha biçilmez yaşanmışlıklar.
Çünkü onların hepsi hayata dair.
Öyleyse geçmişe bir selam çakıp, bu günümüze sımsıkı sarılmamak için geçerli tek bir neden söyleyebilir miyiz?
Yaşanacak yarınlara gebe kocaman bir hayatın bütün renklerini birlikte kucaklamaya hazır mısınız?
Ben büyük bir heyecan ve coşku içerisindeyim.
Hadi gelin birlikte konuşalım diyorum hayata dair ne varsa.
Sizin hikayeleriniz, yarının umutları olsun.
Bu köşede ve stüdyomuzda hoş sohbetler, kıymetli tecrübeler yararlı bilgiler paylaşalım.
Dünden aldığımız güç, bu günün enerjisi ile yarınlara giden yolda birbirimize cesaret vermek için
gelin konuşalım .
Paylaştıkça çoğalan umutların, emektaşlığını birlikte yapmaya ne dersiniz?