Koronavirüs ile mücadeleye devam ettiğimiz bu günlerde yasaklarında tekrar gündeme gelmesiyle birlikte Ramazan ayı da evde geçeceğe benziyor. Bu yıl kalabalık iftar yemeklerinden, çeşitli buluşmalardan sağlığımız için vazgeçmemiz gerekiyor. Ancak evde de geleneksel Ramazan sofraları hazırlayabilir, sağlıklı bir şekilde oruç tutabiliriz.
Ramazanda yanlış ve yetersiz beslenmek ve ramazan sonunda kilo artışına sebep olabilir. Vücudumuz ihtiyacı olandan çok daha az enerji tüketiminde alınan az miktardaki enerjiyi yani kaloriyi depo ederek kilo alımına sebep olabilir. Veya uzun süre açlık sebebiyle kilo kaybı gözlemlenebilir ancak yanlış beslenme durumunda kaybettiğimiz kilo büyük oranda kas ve su kaybı olacaktır. Bu nedenle sahur öğününde olduğu gibi iftarda tercih ettiğimiz besinler ve beslenme tarzımızda önemlidir.
İftarda 1 bardak su ve hurma ile orucumuzu açtıktan sonra bir süre beklememiz gerekir ki midemiz uzun süren açlığın sonunda rahatsızlık hissi duymadan yiyecek kabulüne başlayabilsin. Bu küçük molanın ardından hem fazla ağır bir yemek çeşidi olmadığından hem de sıvı dengesini sağlaması açısından yemeğe 1 kepçe çorba ile başlangıç yapabiliriz. Daha sonra mümkünse Ramazanda ana öğün sayısının az olması sebebi ile iftarda besin çeşitliliği yaratmak adına öğünümüze sebze yemekleri, kurubaklagiller ve etli yemekler ile devam etmeliyiz. Ramazan ayında bir anda fazla beslenme veya yeterli posa alamama gibi durumlardan dolayı bağırsaklarımız tembelleşebilir. Sindirim problemi yaşamamak için bol yeşillikli limonlu salatamıza 2 yemek kaşığı zeytinyağı ekleyebilir keten tohumu ile süsleyebiliriz. İçecek tercihinde asitli içeceklerden kaçınmalı, probiyotik içeriği ile zengin olan ayran ve kefiri tercih etmeliyiz. Her besin çeşidine yer vermemiz gereken bu öğünde dikkat etmemiz gereken en önemli unsur yemeğe yavaş ve aralıklı olarak devam etmemiz gerektiğidir.
Gün boyu süregelen açlık durumu kan şekerimizin düşmesine sebep oluyor haliyle Ramazan ayında tatlı tüketme isteğimiz diğer zamanlara göre artış gösteriyor. Her gün iftar sonrasında tatlı tüketimi olursa kilo değerimiz düşecek ancak yağ oranımız artacaktır. Aynı zamanda şekerin bizi daha fazla acıktıracağını düşünürsek bir sonraki gün kendimizi halsiz ve yorgun hissedebiliriz. Bu sebeple tatlı tüketimimiz gün aşırı olmalı ve yanında bir fincan yeşil çay ile birlikte tercihimizi az şekerli sütlaç, muhallebi veya sade dondurma gibi daha az glikoz şekeri içeren ve ağır olmayan tatlılardan yana kullanmalıyız.
Unutmayın Oruç ibadeti, doğru ve sağlıklı bir beslenme ve yaşama biçimi ile sindirim sisteminin dinlenmesine, vücudun zararlı maddeleri dışarı atarak detoks yapması ile sağlığı koruyucu ve destekleyici bir rol oynar.