MENÜ
İzmir 10°
Menemen'in Sesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
MENEMEN TREN İSTASYONU 155 YAŞINDA
Oktay Özengin
YAZARLAR
26 Temmuz 2020 Pazar

MENEMEN TREN İSTASYONU 155 YAŞINDA

Menemen Tren İstasyonu, hizmete girdiği 1865 yılından itibaren ilçe ekonomisine sayısız faydalar sağlamıştır. Bu faydaların en başında günümüzde artık pek söz edilmese de “nakliyecilik” en başta gelmiştir. Bunun yanında yolcu taşımacılığı da önemli sayılabilecek bu faydaların başındadır. Menemen için nimet sayılabilecek olan “demiryolu”nun Menemen’den geçmesi nasıl olmuştur? Bugünkü yazımızı Menemen Tren İstasyonumuzun genel tarihçesi üzerine yazalım. 

TARİHÇESİ

İngiltere Hükümeti, 1860’lı yıllardan itibaren Büyük Menderes Havzası’nda kurdukları demiryolu ile bölgedeki üretimi kontrol edebilmeyi hesaplamışlardır. Bu dönemde Batı Anadolu’da önemli bir havza daha vardır: O da Menemen’in de içinde bulunduğu Gediz Havzasıdır. Gediz Nehri’nin kıyılarında o günlerde dünyanın en kaliteli çekirdeksiz üzümleri üretilmekte, öte yandan yüzbinlerce meşe ağacının palamutlarından deri sanayiinde kullanılan yağlar elde edilmektedir. Bu nedenle İzmir’den başlayarak o zamanlarda adı Kasaba olan Turgutlu’ya Manisa üzerinden ulaşacak bir demiryolu hattı planlanmıştır.

İngiltere, Gediz hattının demiryolu hakkını alarak Fransız egemenliğine tamamen son vermeyi amaçlamıştır. Bu doğrultuda 4 Temmuz 1863’te İzmir-Kasaba Temdidi demiryolu hattının imtiyazını Bâb-ı Âli’den almayı başarmıştır. Edward Price adlı bir İngiliz girişimcinin adına, % 6 kâr garantisiyle verilen bu imtiyazı kullanmak amacıyla kurulan “Smyrna- Cassaba Rollway Company” adlı şirket yapım çalışmalarına 1864’te başlamıştır. Batı Anadolu’da 2. demiryolu hattının kurulması    izni verilmesi Kasaba (Turgutlu) ilçesinin Gediz Havzası’nın tarımsal ürünlerinin toplandığı en büyük yerleşimlerinden biri olmasıyla ilgilidir. Bu yıllarda İzmir, artık doğunun mallarını batıya aktaran tek liman değildir. Zira Avrupa, İzmir yolu ile aldığı buğday ve bütün diğer maddeleri Anadolu’nun diğer limanları aracılığıyla da sağlayabilmektedir. Bundan böyle Ege yöresi kendine has ürünlerini ihracata yöneltmiştir. Üzüm, incir gibi maddeler Amerika pazarlarına ulaşmıştır. Palamut, tütün ve diğer taneli ürünler Ege’nin dışa dönük ulaşım sistemini ayakta tutmaya çalışmıştır. İşte, kent ve çevresi bu durumdayken İngilizler imtiyaz hakkını elde etmiştir.

İzmir-Kasaba Demiryolu Şirketi 800 bin Türk lirası bir sermayeyle kurulmuş? ve Osmanlı Hükümeti bu hat için %6 kâr garantisi vermiştir. Bu hat Kasabaya ulaşmanın dışında iki önemli misyona daha sahiptir. Bu da kentin Buca, Seydiköy banliyölerinde Aydın demiryolunun ulaştığı başarıyı diğer iki önemli banliyö olan Karşıyaka ve Bornova’da da yakalamaktır. Şirket, 3 yıl içinde 93 km’lik İzmir-Kasaba hattını tamamlamıştır.

Batı Anadolu’da yapılan demiryollarına paralel olarak artan bölgenin iktisadi çekiciliği, bölgede nüfuz mücadelesi veren özelikle Fransa ve Almanya’nın ileride İngiltere ile rekabetini de arttıracaktır. Öncelikle İzmir’de daha önce rıhtımın inşasını gerçekleştirdiği için bu alanda tekel haline gelerek önemli bir avantaj elde eden Fransa, İngilizlerin en ciddi rakibidir. Nitekim Fransa kazançlı çıktığı bu rıhtım savasının yanı sıra İzmir’de tramvay ve su dağıtım imtiyazları alarak mücadelesini sürdürecek ve 1893 yılında diplomatik ve ticari politikaları neticesinde İzmir-Kasaba hattını İngilizlerden satın alarak bölgede nüfuz alanı yaratma savaşında onlardan geri kalmadığını ispatlayacaktır. Bölgeye daha sonra giren özellikle ithalatta İngilizlerin en önemli rakibi olan Almanlar da İmparatorluğun genelinde elde ettikleri başarılara paralel olarak bölgeye yerleşeceklerdir. Bu rekabetin sonucu olarak İzmir’den Turgutlu’ya kadar olan bölüm ile Manisa-Soma arasını İngilizler, Soma-Bandırma arası ile Alaşehir-Uşak arasını ise Fransızlar inşa etmişlerdir. İzmir-Kasaba demiryolu sırasıyla Bornova, Karşıyaka, Menemen, Manisa ve Turgutlu’ya ulaşmıştır. Demiryolu inşası sırasında bir problem çıkmaması için Gediz Nehri’nin taşkınlıklarını önlemek amacıyla nehrin yatağı Menemen yakınlarında değiştirilmiş?, böylece İzmir Körfezi’ni tamamen doldurmasının önüne geçilme yoluna gidilmiştir. Bu durum demiryollarının coğrafyaya olan etkilerine örnek teşkil etmektedir.

Menemen’e demiryolunun ulaşmasıyla birlikte özellikle kervanlarla yapılan taşımacılık sıkıntıya girmiştir. İzmir’den 35 km’lik bir mesafeyi demiryolunun 1.5 saat gibi bir sürede aşması, deveciliğin önemli bir meslek olduğu Menemen’de ekonomik yaşamın yeniden şekillenmesine yol açmıştır. 

1948 YILINDA DEMİRYOLU ŞİKAYETLERİ

152 yıllık hizmeti süresince birçok şikayete de maruz kalan Menemen Tren İstasyonunun yetkilileri, zaman zaman bu şikayetleri üst makamlara bildirerek çözüm bulunmasını istemiştir. Bu şikayetler yine zaman zaman İzmir’de yayınlanan yerel gazetelere de konu olmuştur. Bu şikayetlerden birisi 14 Kasım 1948 tarihinde Yeni Gazetesi’nin “Halkla Başbaşa” köşesinde Menemen V.V. rumuzu ile olarak yazılır. 

V.V. gönderdiği şikayet mektubunda şunları yazar : “Bir okuyucu mektubu büyük bir derde temas etmesi bakımından birçok vatandaşı ilgilendirmiştir. Çünkü İzmir-Menemen, Menemen-İzmir arasında gidiş geliş o kadar artmıştır ki, otobüs ve kamyon çokluğuna rağmen yine birçok vatandaş yollarda saatlerce perişan bir halde vasıta beklemek zorunda kalmaktadır. Bugün için İzmir’den Menemen’e günde bir banliyö katarı işlemektedir ki, sabahları saat beşte Basmahane’den kalkan bu katarın saati çok uygunsuzdur. Bu banliyö, belki de Menemen’deki talebe ve yolcuları almak düşüncesi ile işliyordur. Eğer bu düşünce ile işliyorsa, yolcuları son günlerde sefere konulan 1110 sayılı katar pekala İzmir’e taşıyabilmektedir. Bunun yerine mesela sabahları saat 6.50’de Basmahane’den kalkan banliyö treni İzmir -?Menemen seferine tahsis edilse her halde daha faydalı olur. 20-25 dakikasını Çiğli’de boşu boşuna beklemekle geçiren bu katar, bu zaman zarfında pekala Menemen’e gidip gelebilir. Yine, Basmahane’den akşamları saat 16.00’da kalkan banliyö treni’nin seferi Menemen’e kadar uzatılırsa böylelikle Menemen’de görevli bulunan memurlar ve diğer iş sahibi vatandaşlar sabah akşam külfetsiz olarak Menemen’e gidip gelmek imkanına kavuşmuş olurlar. Devlet Demiryolları İdaresi, böyle bir seferi ve bu seferlerde banliyö bilet tarifesini uygulasın ve bunu bir ay kadar tecrübe etsin, bunun vatandaşlara ne kadar faydası olacağını derhal anlayacaktır. Eğer, yukarıda misal olarak verdiğimiz katarların bu seferlere tahsisine imkan yoksa; sabahları 7.30 ile 8.00 arasında İzmir’den hareketle Menemen’e gidecek, akşamları da 17 ile 18 arasında Menemen’den İzmir’e hareket edecek başka şekilde bir seferin ihdası mümkün değil midir?”

V.V. rumuzlu Menemenli vatandaşın şikayet mektubu böyle. Sorun çözülmüşmüdür, yoksa devam mı etmiştir bilmiyorum. Ancak ilçemiz halkının sorunlara duyarsız kalmaması bakımından bir belge niteliği taşımaktadır.

SONSÖZ : 1865 yılında yapılan, 1992 yılında bir günde kazma-küreklerle yok edilen Menemen Tren İstasyonu’nun eski halini özlüyorum. Ya siz?

1992 yılında yıkılan Menemen Tren İstasyonu…

 “Ege Express” Menemen Tren İstasyonu’nda…

1988 yılında Menemen Tren İstasyonu’nda görevli memurlar.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Menemen'in Sesi