Hikayesi sonradan yazılır insanın. Doğduğu coğrafya, ailesi, çocukluğu kendi seçimi değildir. Nasıl yaşayacağı, neye inanacağı, hayattan ne alacağı ve neler vereceği; kimi seveceği işte o kendi seçimidir. İnsan yaşar. Kararlar verir. Riskler alır. Korkar, üzülür sevinir. İnsan bütün bunların karmasıyla seçebildikleri ve seçemediklerinin harmanında var eder kendini. O yaşar; ardından yazılır hikâyesi. Genç bir subay cepheden cepheye koşarken, onca kitap okuyup aklı, bilimi seçerken. Tarihi felsefeyi, matematiği hatmederken, nasıl bir tarih yazacağını biliyor muydu? Eğitimi, kültürü, entellektüel birikimi askeri dehası, vatan sevgisi ile birleşince bir güneş gibi doğdu milyonların hayatına. Kendi neslinin dışında doğacak onlarca neslin hayatını da değiştirdi. İlkeleri, tek cümlelerle durum tespitleri, söylediği, yaptıklarıyla örnek oldu insanlığa. Bunun içindir ki unutulmadı, unutulmayacak. 10 Kasım sabahlarında burnumuzun direği sızlaya sızlaya, gözlerimizden yaşlar süzüle süzüle gidişinin yasını; ardından bir ağızdan İstiklali Marşımızı söylerken de Millet olmanın coşkusunu yaşıyoruz. O’nu anlamak. İlkelerini ve kurduğu Cumhuriyet’i yaşatmak nefes aldığımız her an boynumuzun borcu. Öldüğü gün yasımız; ölümsüzlüğü tesellimiz. Sonsuz sevgi, saygı ve minnetle anıyoruz.
YAŞA MUSTAFA KEMAL PAŞA