Bu haftaki yazımda sizlere toplumda birçok kişinin yaşadığı zaman zaman kısa süreli de olsa bizlerin de yaşadığı ve yaşam kalitesini, çevremizdekilerle olan ilişkilerimizi olumsuz yönde etkileyen ağız kokusundan bahsedeceğim.
AĞIZ KOKUSU(HALİTOZİS)
Ağız kokusu; yaş, cinsiyet, ırk ayrımı olmaksızın herkesi etkiler ve dünyada yaklaşık 2 milyar insanın bu sorun ile karşı karşıya olduğu rapor edilmiştir. Bu problem için kullanılan terim halitozistir.
Ağız kokusu geçici ve kalıcı ağız kokusu olmak üzere iki çeşittir.
Geçici ağız kokusu yenilen içilen gıdalar sonucu oluşur ve yaklaşık 24-48 saat sürer.
Kalıcı ağız kokusu zamanla geçmez ve uzun dönemli tedavi , dental hijyen ve dental eğitim gerektirir.
Ağız kokusu sadece sosyal değil aynı zamanda medikal bir problemdir. Yapılan çalışmalar ağız kokususun yaklaşık %80inin ağız kaynaklı olduğunu göstermiştir. Geri kalan %20si ise medikal sebepler sonucu oluşur.
Ağız kokusuna sebep olan başlıca medikal problemler;
Sinüs enfeksiyonları, tonsiller enfeksiyon,diabet, akciğer hastalığı, karaciğer hastalığı, mensturasyon, bazı yiyecekler vb?
Ağız kokusu oluşumunda sülfür üretimine sebep olan besinlerin de etkisi vardır. Sülfür üremine sebep olan bazı besin maddeleri; ağız kurutucu ajanlar(örnek olarak alkol), proteince zengin gıdalar, şeker, asidik gıdalar..
Medikal sorunların tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar da yan etki olarak ağız kuruluğuna sebep olabilirler. Tansiyon ilaçları, Antidepresanlar, antiparkinson ilaçlar, antihistaminikler buna sebep olabilen ilaçların bazılarıdır.
Ağız kuruluğuna sebep olan dental problemlerden bahsedecek olursak; periodontal hastalıklar, protezler, çürükler, oral enfeksiyonlar, apseler, ağız kuruluğu, alerji, bazı bakteriler, geniz akıntısı?
Ağız kokusu olan kişilerde bu kokunun yanı sıra görülen bazı semptomlar daha vardır.
-Dilde beyazımsı sarı tabaka: 0.1-0.2 mm kalınlığında ve dilin posterior bölgesinde daha çok görülür. Bu bölgelerde bakteri akümülasyonu görülür. Kişinin dili ne kadar pürüzlüyse ağız kokusu oluşma ihtimali o kadar yüksektir. Bazı kişilerde görülen fissürlü ve kıllı dil de koku oluşma ihtimalini artırmaktadır.
-Ağız kuruluğu: tükürük azalmasına bağlı olarak oksijen azalır sülfür üretimi artar ve sonucunda ağız kokusu artar.
-Acı ekşi metalik tatlar: Ağız kokusu şikayeti olan kişilerde yüksek asit oluşumuna bağlı olarak görülür.
-Post nazal akıntı: Bazı alerjik sorunlar ve sinüs enfeksiyonları sonucu oluşur ve ağız kokusuna sebep olur.
-Bazı yiyecekleri yedikten sonra, ağız çalkalama solüsyonları uygun şekilde kullanılmazsa, hormonal tedaviler sırasında ve bayanlarda mesnturasyon döneminde ağız kokusu görülebilir ve var olan problem artabilir.
-Tonsillerdeki enfeksiyonlar sonucu
Şimdi de ağız kokusu saptama yöntemlerinden bahsedelim;
-Elleri ağız ve burnu içine alacak şekilde kapatmak: kendi nefesimizi kokladığımız için güvenilir bir yöntem değildir. Daha güvenilir olanında ise bileğimizi yalayıp kuruması için 5-10 saniye bekledikten sonra koklamaktır. Ancak her iki yöntemde de kokuyu kendimiz tayin etmeğe çalıştığımız için güvenilir değildir. Objektif sonuç elde edilmez. Ağız kokusu saptamada bir diğer yöntem ise çevremizdekilerin bizi bu konuda uyarmasıdır. Dişhekimliğinde halimeter adı verilen cihazlar ile bu ölçüm yapılmaktadır.
AĞIZ KOKUSUNUN TEDAVİSİ
Ağız kokusunun en çok rastlanan sebebi anaerobik bakterilerin oluşturduğu kokulu atık ürünler olduğu için, ağız kokusunu azaltmada ağız temizliğine dikkat etmek yapılacak ilk işlemdir. Bunun için;
-bakterilerin kullandığı besin miktarını minimalize etmek
-bakteri sayısını azaltmak ve bakterilerin yaşayabileceği uygun ortamları ortadan kaldırmak yapılabilecekler arasındadır.
Ağız kokusu probleminin büyük kısmı diş hekimi kontrolü, diş fırçalama, diş ipi kullanımı, dil temizliği ile giderilebilir. Diş hekiminin profesyonel olarak uyguladığı irrigatörler ile ağız kokusu tedavisinde etkilidir. Dil temizleyiciler, çalkalama solüsyonları, tablet kullanımı, sakız kullanımı da tedavide etkilidir.
Tedavide son gelişmeleri, güncel tedavileri diş hekiminizden öğrenebilirsiniz.
DİŞ HEKİMİ Mehmet Ergüneş
Sorularınız için; www.disizmir.net
[email protected]