Günler öncesin başladı hazırlıklar. Tıpkı çocukluğumdaki gibi. Temizlikler diyeceğim sanki daha önce yapılmıyormuş izlenimi verecek. Yok öyle değil bir başka olur bayram temizliği, genç kızlığımda da öyleydi. Neyse konuyu dağıtmayayım farklı bir heyecan var işte bu sene. Alışveriş önemli! Tatlısı, çikolatası ve illaki yaprak sarması hepsi tamam. Annem de her zamanki asaletiyle hazırlıkları kontrol ve takipte. Üzerimde onun gözleri ile bayram hazırlığı yapmayalı otuz küsur sene geçmiş; benim de hoşuma gitmedi değil. Dönüverdim o günlere. Malum bu bayram çifte bayram. Sultanımız toparlandı çok şükür. Henüz kendi evine geçecek kadar olmasa da hızla ilerliyor şifa yolunda. “Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.” Kanuni ne güzel söylemiş değil mi? Kaybetmeden kıymeti bilinmeyen birçok değerden biri. Güven gibi, huzur gibi. Tabi ki iyileşme sürecine giren bir tek annem değil. Çok şükür ki dünyamız da kurtuluyor pandemi musibetinden; bu da bir başka bayram sebebi, ancak geçiş süreci rehavetine de kapılmamak lazım. İşte bu duygularla bu heyecanlarla başladık bayrama. Aile kahvaltısı ve kiminle göz göze bir fincan kahvede; kiminle yollara inat bir nefes sohbetle sevgi aldık sevgi verdik; beslendi ruhlarımız. Yalan yok uzun yıllardır kendi evimde değil, ya tatilde ya da annemde girerim bayrama. Bu yıl başka işte, ne de olsa keramet binalarda değil, içindekilerde. Sultan neredeyse saray orası. Ne çok özlemişiz bir arada olmayı, sarılmayı birbirimize, tıpkı eski günlerdeki gibi. Uzaktaki yakındaki, eskisi yenisi, tanıdık, tanımadık, unuttuk hatırladık her kim varsa hepinizin bayramlarını işte tam da bu duygularla kutluyorum. Ebediyete uğurladıklarımızın sevgisi yüreğimizde keşkelerimiz bir, iyi kilerimiz diğer cebimizde; içimizdeki çocuksu umutlarla sevdiklerimiz ve sevenlerimizle çok bayramlara olsun yürüyüşümüz. Bayram sevinçli günler diliyorum hepimiz için.