Gecenin yarısında uyandım. Bende pek olmaz ama böyle zamanlarda uykuyla kavga edeceğime kalkar bir şeylerle uğraşmayı tercih ederim. Bu sefer de öyle oldu. Okumam gereken projeler birikmiş öğrenciler sabırsızlıkla bekliyorlar, hiç olmazsa onları değerlendireyim derken gün ışıdı. İşini bitirmişliğin keyfi ile bilgisayarımı karıştırırken gözüme birkaç yıl önce yazdığım bir yazı ilişti.
YANLIZLIK, en son ne zaman kendinizi yalnız hissettiniz? Yanınızda kim ya da kimler vardı? Soru mu şimdi bu diye baktığınızı görür gibiyim. Hakkınızı yemeyelim evet ya bu diyenler, anladınız beni tebrikler. Yalnızlık teklik demek değildir diye düşünenlerdenim. Anlattığınızı anlamıyorlarsa, hissettiklerinizi aktaramıyorsanız, duygularınızı paylaşamıyorsanız, asıl söylemek istediğinizi söyleyemiyorsanız, ne yaşadığınızın farkında değillerse, siz onlar için var olabilirsiniz de siz neredesiniz? Kalabalıklar içerisinde olmak, bir arada olmak, yalnız olmadığınız göstermez. Çaresizsinizdir ya da mecbur. Tabi olmak, idare etmek, durumu kurtarmak sizi yalnızlıktan kurtarmaz. Böyle devam etmekle yabancılaşırsınız, önce siz terk edersiniz kendinizi. Hoş geldin yalnızlık, asıl şimdi yalnızsınızdır. “Yalnızlık paylaşılmaz, paylaşılırsa yalnızlık olmaz” diyen üstat. Sen de haklısın hem de yerden göğe kadar. Tam olmayan tamamlayamaz ve iki yarım bir tam etmez. Tekliği başaramayanın çoğalmayı başaramayacağı gibi. Aynı duyguları paylaşmak, niyetinde olmakla başlar birliktelikler. Ne kan bağı sizi bir yapar ne de ortak çıkarlar. Konuşmadan da anlamak, anlaşılmak, beklentisiz gönül bağları. Aklınla, bedeninle ruhunla anda olmak. Bunu başarabildiğinizle yalnız değiliz. Düşünerek var ettiğiniz bir hayatınız, Sevgi bağı kurduğunuz canlarınız varsa. Tek başına ya da bir olduğunuzda saatler, günler su gibi akıyorsa. Bir kitabın, bir uğraşın, demlikte çayın, yüreğinde huzurun varsa yalnız değilsin.
Yazıyı okuduktan sonra aklıma ilk gelen BİR OLMA HALİ anlamak ve anlaşılmak sanırım en çok ihtiyacımız olan da bu. HEMHAL OLMAK iki insan arasında yakalanılacak en sade birlikte var oluş hali. İster yalnız ister cümbür cemaat bu hayat bir şekilde geçiyor; gün sonunda elinde kalan ise yaşanmışlıklar ve yaşanması mümkün olup da yaşanamayanlar.