Güçlüyüm, güçlüsün, güçlüler...
Sahi güç kimde?
Canını sıkana şöyle iki Osmanlı tokadı,
masaya iki yumruk, kodumu oturtan.
Her şeyin bir fiyatı; benim de param var diyen.
Ben bu kasları yapmak için ne kadar çalıştım biliyor musuncular.
Her zaman ve her durumda üzerine hiçbir şey
yapıştırmayan teflon tavalar.
Arkamda şu veya şu kadar kişi var diyenler.
Gerçeğin peşinde olduğunu söyleyen,
her konuda doğruyu bildiğini iddia edenler.
Kendi yargıları dışında hiçbir şeyi kabul etmeyen çok bilmişler.
Gerçek güç nedir ve de kimdedir?
Hırçın, kırıcı, kişilerin gerçekten güçlü oldukları için mi estirdikleri terör.
Hayali düşmanlar yaratarak bu mücadele uğruna ömür tüketmek.
Bu kadar kontrol manyağı olmak.
Duygusal, şiddet uygulayarak çevresinde baskı unsuru yaratmak.
Kendisi için tehdit gördüğü insanları küçük düşürme çabası.
Gerçekten güçlü birinin yapacağı şey mi?
Her zaman güçlü görünme, sürekli övülme isteği güvensizliği
ve zayıflığı örtmek için olmasın.
Hata yapabileceğini kabul etmeyen, hataları mazur görmeyen.
Ellerindeki güç faktörünü kaybetme endişesi içinde,
eleştiriye kapalı, kavgacı insanlar sürekli huzursuzdurlar.
Etkileri bu kadar yıkıcı ise,
güç iyi bir şey değil diye düşünmeden edemiyor insan.
Tabi ki gerçek güçten kasıt bu ise.