DEĞİRMEN TAŞI ZAMANIN?
Sabah uyandım, daha doğrusu uyandırıldım.
Aşil başımda patileri ile kafama vuruyor, olmadı ayar kaçtı göz kapağımda bir sızı.
Her sabah saat 00.7 şaşmaz Aşil alarmı,
Başıma dikilir ve o yaş mamayı yemeden asla uyutmaz
Zeyna ve Loki de boğazına düşkünler ama o baş kedi olarak beni uyandırma görevini üstlenmiş.
Kargalar kahvaltı yapmadan benim üç obur doydu, hatta gün güneşe kavuşmadan.
Daha önce de yazdım sanırım severim sabahın ilk saatlerini,
Gece bitmiş, ancak güneş doğmamış.
Hava henüz aydınlanmamış olsa da biliyorsun ki son demleri karanlığın.
Mevsimine göre serin, soğuk, hatta ayaz, hissediyorsun bedeninde.
Geceyi ardına bırakmış, güne yüzünü dönmüş aldırmıyorsun içindeki ürpertiye.
Nasılsa sabah oldu.
Henüz göstermese de gün yüzünü, dirense de karanlık,
Sabahın ilk ışıkları sızmaya başlar önce ruha, sonra zihne.
Güne hazırlanmak lazım tabi ki; oturup beklemek olmaz.
Hoş dirensen de sabaha; uykuya teslim olsan da,
Oturup beklesen de,
Kalkıp hazırlanmaya başlasan da günü karşılamak için,
Güneş doğmakta ve gün başlamakta sen katılsan da katılmasan da yeni güne.
Mevlana der ki:
Mademki ben güneşe kulum,
Güneşten söz açmalıyım size.
Mademki gece değilim ben,
Mademki karanlığa tapmıyorum,
Düşten dem vurmak nafile.
Düşten dem vurmak nafile elbette uyandıysan düş bitmiştir.
Pencereler açılsın,
Temizinden ve de serininden mis gibi sabah havası dolsun hanemize.
Çaylar demlensin, kurulsun kahvaltı sofrası.
Güneş süzülsün pencereden.
Uykuda olanlar hala gece sansın ne gam,
Sen doğmana bak güzel gün
Gözümü alan aydınlık
Dağlar seninle heybetli
Ovalar seninle sonsuz.(Cahit Sıtkı Tarancı- sabah duası)
Her yeni gün yarın olacak dün, sabahı kaçırdıysanız günü kaçırmayın derim.
Sabah nasılsa olacak, gün nasılsa geceye kavuşacak.
Bu döngü böylece sürüp gidecek.
BİZ NERDEYİZ VE NE YAPIYORUZ DEĞİRMEN TAŞI DÖNERKEN ZAMANIN?