Çocukken güneş olmak isterdim
Sonra anladım ki en iyisi çocuk olmak
Çünkü güneşten sıcaktı kalbim
Büyüdüm derken,
Yaşam denen ayazda üşüdüm
Soğudu buza döndü kalbim
Ne “Güneş” olabildim
Ne “Çocuk” kalabildim
Özdemir Asaf bu güzel şiirinde çocuk olmanın ve çocuk kalabilmenin zorluğunu dile getirmiştir. Ah çocukluk kiminin gönlünde yara kiminin yüzünde hoş bir sada. Nasıl bir masumiyettir çocukluk kin yok, nefret yok sadece sevgiye muhtaç. İyi aileye sahip güzel mutlu çocukları görünce hep zor durumda ki çocuklar aklıma gelir dilimin söylemekte zorlandığı kalbimin üzüntüsüne dayanamayacağı yaşamlara maruz kalan melekler.
Yük taşıyarak bedenleri ezilen çocuklarımız, küçük yaşta evlendirilen kızlarımız, okumasına izin verilmeyen eğitim hakkı elinden alınan yavrularımız. Fiziksel şiddet görüp onları saklamak zorunda kalan evlatlarımız.
Çocuklara psikolojik şiddet uygulayan ama hiçbir şey yokmuş gibi aramızda gezinen insan adı altındaki yetişkinler. Sokaklarda yaşamak zorunda kalan yalnız çiçeklerimiz. Kanayan yaramız kabuk tutan ama altı iyileşmeyen sorunlarımız.
Sarsam sarmalasam seni çocuk
Sonra seni bağrıma bassam seni çocuk
Savaşın ortasından alıp
Ananın kucağına versem seni çocuk
Yok sırtında bir gocuk
Gözyaşların boncuk boncuk
Sen yoksan ben var mıyım çocuk
Keşke çocuk aklı gibi kalsa düşüncelerimiz. Çocuk kalbi gibi saf olsa yüreğimiz. Çocuklar gibi şen olsa her günümüz.
Can YÜCEL’ in dediği gibi
SEVİNCE ÇOCUK OLUYOR İNSAN.
Hoşçakalın.