Yeni tanıştığım ama tavrına, tarzına, hayata bakış açısına hayran kaldığım bir arkadaşımın kahve davetini kabul ettim. Bahçesinde hazırlamış olduğu masadan denizi seyredebiliyor, gün batımının şairane ruhunu hissedebiliyorduk. Arkadaşım hayatla sanki dans ediyor, hayatın ona getirdiklerini kabul ediyordu. Elinden geleni yapıyor sonrasının kaygısını taşımıyordu.
Bahçede iki küçük köpek masanın etrafında dolaşıyor arkadaşıma sevgilerini göstermek için ellerinden geleni yapıyorlardı. O da onları kucaklıyor, seviyordu. Hayattaki değerlerini çok merak ettim. Öğretmendi sevgiyle öğrencilerinden bahsetti. Birkaç anısını paylaştı.
Sohbetin koyulaştığı anlarda umutsuz ve onursuz yaşayamam dedi. Bu sözü beni çok etkiledi. Sohbetimiz devam ederken köpeğinde bir olumsuz durum olduğunu fark edip onlara yöneldi bir de baktım fındığın ayağından diken çıkarıyor. Masadaki telefonu çalmaya başladı. Telefonda ki isim oğlum Umut yazıyordu. Oğluna yaşam değerlerinden birini Umut ismini vermişti. Umudun hiç eksilmesin diye dua ettim içimden. Güzel bir sohbetin ardından eve gitmek için ayrılırken kapıda bir araba durdu. Genç bir delikanlı indi arabadan. Bizim olduğumuz yöne ilerledi. Arkadaşım benim oğlum Onur dedi benimle tanıştırdı genci. İkinci değeriydi Onur. Umut ve Onur ne kadar derin değerlerden. Elini tuttum ve dedim ki bir değerinde sevgi olmalı. Evet dedi gözleri yaşlı, sevgisiz de yaşayamam.
Hayatın bana sunduğu güzel bir insanı tanıttım sizlere. Umudun tükenmediği, sevginin çok olduğu, onurlu bir hayat diliyorum herkese.
Sevgiyle kalın