İzmir’in kavakları
Dökülür yaprakları
Bize derler çakıcı
Yar fidan boylum
Yakarız konakları
Türküsünü dinlerken duygulanmayan yoktur diye düşünüyorum. Atam da bu türküyü çok severmiş. Ege’nin incisi İzmir’im. İnsanıyla, doğasıyla, iklimiyle türküleriyle, köyleriyle canımıza can İzmir’im. Ver elini Saat Kulesinde kuşlara yem atalım, Kemeraltı Çarşısında alışverişe çıkalım. Kordonda denize karşı bir çay keyfi yapalım. Seç seçebilirsen kahvaltıda boyoz mu gevrek mi? Çiğdemdir sohbetin arkadaşı, iklimi gibi sıcaktır insanları hoşgörülü ve yeniliğe açıktır. Dillere destandır kızların güzelliği. Denizi çok sever İzmirliler yazlıkları vazgeçilmezleridir. Sabah kahvesinde komşuya geçerler, akşam çayına davet ederler. Zeytin yağlı yemekleri harikadır; Ebe gümeci, şevketi bostan, semizotu süsler sofralarını, bir başkadır düğünleri yöresel kıyafetlerini giyen gençler, efe olmanın verdiği gururla dizlerini yere öyle bir vururlar ki efeler nidasıyla titrer gönüller. Harmandalı zeybek müzikleri sarar dört bir yanı. “İzmirli gönlünce hareket eder sıkıntıya gelmez.” demiş Ali Kocatepe.
Gidenin kalbini bıraktığı yerdir
İzmir
Gurbettekilerin dinlediği türküdür
İzmir
UÇUN KUŞLAR UÇUN İZMİR’E DOĞRU
Sevgiyle kalın...