YİNE GELDİ KASIM
Kasım ayının ayrı bir önemi var benim hayatımda.
Bir kasım gecesi doğuşum.
Yine bir kasım günü ilk görev yerine uğurlanışım.
Kasımda anne oluşum ve de babamı kaybedişim.
10 Kasım sabahı; bir ulusun öksüz kalışı,
Bir ölümsüzlük hikayesinin başlangıcı.
YİNE KENDİ SÖZÜYLE ANMAK İSTEDİM Ata´mızı
Benim naçiz vücudum, bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti, ilelebet payidar kalacaktır.
Fiziksel varlıktan, fikirsel bütünlüğe,
Oradan toplumsal bilince ve ölümsüzlüğe giden
Bir mucizevi yolculuk.
Kasım patlarına ne demeli?
Turuncusu, moru, eflatunu, beyazıyla,
Doğanın mesajı gibi, sanki şöyle fısıldıyor
Üzülme yaz geçti diye yeni sürprizlerim var.
23 Kasım ölümsüz aşkım, babam yorgancı Haydar,
Doğduğu gün hakka yürüyen O GÜZEL ADAM...
Son nefesine kadar güvenli kalem,
Manevi varlığı ile her daim beni yalnız bırakmayan canım.
O da Kasım´ın getirdiklerinden ve de alıp götüremediklerinden.
24 Kasım mesleğime duyduğum gurur günü ve de anneliğimin ilk heyecanı,
Kızımın tabiriyle her öğretmenler gününde bana bir yaş hediyesi Sılamın.
Yine aylardan kasım,
Göçmen kuşlarını, kır çiçeklerini uğurladık; baharda gelecekler.
?Eylül toparlandı gitti işte
Ekim filanda gider bu gidişle ?
Demiş ya Turgut UYAR
Kasım da geldi gidecek,
Aralık, ocak derken yıllar yaşlar geçecek
Ancak biliyoruz ki,
Varlığı bize can katanın; gitmesiyle bitmiyor hikayesi.
Ve de gayet iyi biliyoruz ki,
Ne ilk nefesimizde gerçekten doğuyoruz
Ne de son nefesimizde gerçekten ölüyoruz.
Fiziksel varlıktan öte gerçek var oluşa ulaşmış,
Ölmeyle, bitmeyen, gitmekle yok olmayan,
Canlarımızla yalnız değiliz ve de asla yalnız kalmayacağız
Yeter ki ruhumuzu öldürmeyelim.