Aylar öncesinden başlardı coşkusu. Ev ekonomisi dersinde etekler altına şortlar dikilir. Şimdiki gibi taytlarla henüz tanışmamıştık, şu anda tanıştığımız bildiğimiz birçok şey gibi. Stadyumda büyük gösterilerin hazırlıkları yine büyük bir ciddiyetle yapılırdı. Liseli ablalarımızı abilerimizi izler sıranın bize gelmesini beklerdik. Seksenli yılların başları nihayet biz de liseli olduk ancak bir şeyler değişmeye başlamıştı. Mesela o dönemdeki beden eğitimi öğretmenimizin uzun etek ısrarı ve okul idaresi arasında etek boyu tartışması kalmış aklımda: diz altı mı; diz üstü mü? Sonraki yıllarda günümüze kadar gelen süreçte ne o stadyum gösterileri ne de büyük bayram coşkusu kalmadı ne yazık ki. Neden gençlik bayramı denmişti ve neden önemliydi 19 Mayıs. Gidelim 1919 ‘a: İmparatorluğun düşman devletler tarafından işgal edildiği zor günlerdir, o günler…Milletin bağımsızlık savaşı verdiği ama milli beraberlik sağlanamadığı için işgalin hız kazandığı günler…Genç bir subay Mustafa Kemal yola koyulur. Milletin bütünlüğünü korumak, milli egemenliği sağlamak için 16 Mayıs 1919′da Bandırma Vapuru ile İstanbul’dan Anadolu’ya başlayan yolculuk. 19 Mayıs 1919′da Samsun ‘a ayak basmasıyla milli mücadele, kurtuluş savaşına, ardından Cumhuriyet ve milli egemenlik ile günümüze kadar devam eder. Ben 19 Mayıs’ta doğdum” demesi boşuna değildir.16 Mayıs’ta Bandırma vapuruna binen Mustafa Kemal19 Mayıs’ta ATATÜRK olarak o vapurdan inecekti gün bunu ne o ne de maiyetindekiler bilmiyordu elbette. Bildikleri bir şey vardı, ne pahasına olursa olsun bu millet uyanmalı. Bu savaş başlamalı.
O Millet uyandı. O savaş kazanıldı.
Yetmedi elbette muhasır medeniyetler seviyesi vizyonu ile o CUMHURİYET de kuruldu.
“Benim naçiz vücudum, bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti, ilelebet payidar kalacaktır.” Derken vasiyetini ilan ediyordu. O bu görev için gençleri işaret etti gençliğe hitabesinde. Yine onun gençlere sözleri:
Gençler! Cesaretimizi takviye ve devam ettiren sizsiniz.
Siz almakta olduğunuz eğitim ve kültür ile, insanlık meziyetinin, vatan, fikir hürriyetinin en kıymetli sembolü olacaksınız.
Ey yükselen yeni nesil! İstikbâl sizindir.
Cumhuriyet'i biz kurduk; onu yükseltecek ve devam ettirecek sizsiniz.”
Bu sözleri ile Cumhuriyet'i yalnızca korumak değil, yükseltmek görevini de gençlere verdi Atatürk. O’nun fikri hür, vicdanı hür gençleri. Nice kanlar, canlar pahasına kurulmuş, alın teri, emek ve insan üstü gayretle var edilmiş bir miras ve bir vasiyet.
Milli bayramlarımızın anlamını yaşayarak kutlamak ve nesilden nesile o coşkuyu canlı tutmak da beka sorunumuzdur. Bugünü neden kutladığımızı asla unutmamak dileği ile “19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı” kutlu olsun.