DÜĞÜN, SEÇİM…

Bir yere zoraki gittiğinizde bunu çevrenizdekiler hemen hissederler. Bu iletişiminize, dokunuşunuza, bakışınıza, sohbetinize, bedeninize, hatta çekilen fotoğraflardaki donukluğunuza kadar yansır. Off dersiniz işte göründük. Bir an önce gitsek istersiniz.

Bazen de heyecanla beklersiniz, enerjiniz tavan yapar, saçınıza, başınıza, tıraşınıza, kıyafetinize özenirsiniz. Çünkü orada sizin için değerli anlamlı olan bir şeyler oluyordur. Varlığınız orada anlamlıdır. Sizin gibi düşünen insanlarda orada olacaktır. O günü, o anı iple çekersiniz. Orada ne protokol ne eksik, fazla kalır. Hiç kimse kabahat aramaz. Zaman su gibi akar geçer. Hissettiğiniz şey orada geçirdiğiniz tüm zamana ve iletişime sirayet eder.

Dün akşam değerli dostum Abdurrahman Tekin’in oğlu Bedirhan ve Hasret’in düğünleri vardı. Epey bir zamandır özenle bu düğüne hazırlanıyorlardı. Kusur aramadığınız sürece her şey kusursuzdu!.. Onun çevresiyle yürüttüğü başarılı ve saygın bir iletişimi var. Dostları, arkadaşları, tanıdıkları, sevdikleri, sevenleri onun için önemli olanları önemsiyorlar. Varlıklarının onun nazarında çok şey ifade ettiğini biliyorlar. Görmenin, görünmenin böyle zamanlarda ne anlama geldiğini kendimden biliyorum. Çünkü sevgili Abdurrahman benim de çok yakın dostum. Birine dostum demek kolay mı? Bir dost kolay mı ediniliyor!.. Uzun zaman, uzun emek, uzun uzun özen gerekiyor. Bu nedenle geceye iştirak edenlere detaylıca baktım. Birkaç istisna dışında herkesin yüzündeki ifade Bedirhan ve Hasret’in yüzündeki ifadeyle aynıydı. Çünkü orada olmayı istedikleri için ordaydılar. Belki bir iki kişi bu genellemenin dışında kalabilir. Ama o kadar da olsun. Ve salonda her yaştan, her görüşten, her inançtan insan vardı. Hiç kimsenin de birbiriyle bir sorunu yoktu. En azından bakıldığında görünen buydu.

Bütün bunları neden anlattım biliyor musunuz?

Bu cennet ülkede hep birlikte yaşıyoruz ve iyiyi de zoru da paylaştığımızda hayat daha da kolaylaşıyor. Ya da düşüncesizliğimiz yüzünden hayatı çekilmez hale getiriyoruz.

Herkes siyaset yapmak zorunda değil. Hele ki bugünlerde siyaset yaptığını sananlar hiç olmamalı. Yaptıkları şey, kullandıkları dil toplumu canından bezdirdi. Yaşama sevincini yok etti. Oysa bu ülkenin insanlarının birbiriyle bir problemi yok. Siyasilerin birbiriyle sorunları var. Kendi beceriksizliklerini saçma sapan söylemlerle ört pas etmeye çalışıyorlar. Hep birlikte geriliyoruz. Dostlarımızla, arkadaşlarımızla, komşularımızla geriliyoruz. Evet pek çok şeyimiz birbirinden farklı. Normal olan bu. Her birimiz farklı karakterleriz. Farklı insanlarız. Tornadan çıkmış değiliz ki aynı olalım… Ayrıca aynı olmanın kime ne katkısı var. Bizleri güzelleştiren değerli ve anlamlı yapan şey yeterince önemsemediğimiz farklılıklarımız. Dün akşam ki düğün bu yüzden güzeldi. Bu yüzden keyifliydi. Bu yüzden renkli ve enerjikti. Keşke bu yaklaşımı bir biçimde siyasete de taşıyabilsek ve toplumumuz biraz nefes alsa.

Siyaset önemli ama her şey değil. Hayatta çok daha önemli şeyler var. Demek ki hayatta ki şeylerin önem sıramızı karıştırıyoruz. Ya da karıştırılıyor. Her yerde siyaset yapmak gerekmiyor. Her şeyde siyaset değil zaten. Eğer siyaset konuşmak bizi birbirimizden uzaklaştırıyorsa ben siyasetten uzaklaşmayı tercih ediyorum. Bana birlikte yaşadığımız dostlarım arkadaşlarım komşularım lazım. Siyaset ya da siyasetçiler değil. Gözlemlediğim kadarıyla herkes seçimlerin propaganda dilinden çok rahatsız olmuş. Bu tür siyasetten hoşlanmıyor. En nihayetinde seçim ve bir günde olup bitiyor. Bir siyasi parti ya da siyasetçi beni kaygılandırarak, korkutarak, rakibini karalayarak değil yaratacağı umut, gerçekleştirebileceği vaatleriyle oyumuzu almak için mücadele etsin. Laf olsun diye birlik beraberlik söylemleri değil, gerçekten birlik beraberliğe ihtiyacımız var. Hem de şimdi, şu anda…

Bir konunun daha altını çizmek istiyorum. Menemen Belediye Başkan Vekili Sayın Aydın Pehlivan’ın göreve başladığı andan itibaren kusursuza yakın yaptığı bir şey var. Olağanüstü bir durum olmadığı sürece Menemen’de ki tüm düğünlere ve cenazelere katıldı. Menemen kent sakinlerinin acılarında ve mutluluklarda ki yerini aldı. Bu öyle kolay bir şey değil. Bunu da içtenlikle yapıyor. Altını çizdiğim detayı anlamak için kendimizin bunu ne kadar yapabildiğimizi bir düşünmemiz lazım…

Sevgili Hasret ve Bedirhan kardeşlerime bir ömür mutluluklar diliyorum.

Saygılarımla.